❝çaresiz❞

3.4K 278 144
                                    

"Sanırım sana Tarzan diyeceğim." 

Elindeki tropikal meyveyi dişlerinin arasına alarak parçalarken karşısında kendini izleyen adama bakmaktaydı.

"Tarzan.." dedi , ona bakarken isminin yakışıp yakışmadığını ölçüyordu. Adam yeni öğrendiği için sürekli gülümseyip duruyordu. 

"Tarzan." Tom onun ağzından ilk kez bir kelime duyuyordu. Bunun ona taktığı garip isim olmasını beklemezdi. "Vay canına konuşabiliyormuşsun." 

Bir ağacın üstünde , dallara oturmuş öylece duruyorlardı. Tom , boynunda asılı duran kamerayı tuttu. Bu anı çekmek istemişti. Kamerayı Tarzan'a doğru doğrulttuğunda kaşlarını çatmış ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Sonunda düğmeye basıp flaş patlayınca Tarzan gözlerini kırpıştırdı ve korktuğu için Tom'a doğru kükredi. Ancak sonra Tom çektiği resmi açıp ona gösterince bakışları yumuşadı. Fotoğraf makinesini alıp yakından bakmak istemişti ama Tom'un boynuna asılı olduğu için makineyle beraber onu da yanına çekmişti. Fotoğrafa hayranlık içinde bakıyorken hemen yanında duran Tom'da aynı şekilde onu izliyordu.

Biraz daha oturduktan sonra Tom kalkmak istedi. Çıktıkları yer fazla yüksek değildi zaten Tom daha fazla çıkamazdı da. Kendini daldan aşağı bıraktığında bunun acısız olacağını düşünmüştü. Öyle de olmalıydı ama yaralı bacağı acımaya başlayınca dengesini kaybedip yere düşmüştü. 

Pantolonu tekrar kana bulanmaya başlarken paçalarından tutup yukarı sıyırdı. Ayak bileğinden bacağının orta kısmına kadar açılan yarığı görünce yüzünü buruşturdu. Bu sırada 'Tarzan' da ağaçtan inmiş yaralı Tom'u uzaktan seyrediyordu. 

"Herhalde yanında gazlı bez yoktur." Tarzan anlamsızca ona bakmayı sürdürdü. Gözleri Tom'un yaralı bacağında ve yüzü arasında gidip geliyordu. Daha sonra Tom'a biraz daha yaklaştı. yaralı bacağına bakarken ellerini oraya götürdü. Yarasından bileğine kadar akmakta olan bir miktar kanı parmağıyla tutup incelemeye başlayınca Tom ayaklanmaya çalıştı. 

"Bu iğrençti." Yüzünü buruşturdu ve topallayarak ormanda ilerlemeye başladı. Tarzan onun neden gittiğini anlayamayarak arkasından bakıyorken biraz sonra o da peşinden gelmeye başlamıştı. 

"Ne yapıyorsun?" Yanında tıpkı bir goril gibi dört ayağının üzerinde yürüyen Tarzan'a döndü. İki ayağının üzerine kalkmak için çabalayınca  Tom gülümsedi. "Demek normale dönmeye başladın." Tarzan'da bir kaç başarısız deneyimden sonra ayağa kalkıp yürümeye başlayınca Tom'a gülümsedi. 

"Gerçekten inanılmazsın." diye fısıldadı Tom hala ona bakmayı sürdürürken. Üzerinde sadece cinsel organını örten bir bez parçasıyla duruyordu. Saçlarını hiç kesmediği belliydi , oldukça uzundu ve karmakarışıktı. Ayriyeten bir de kendini goril sanıyordu. Ama bu kadar ilkel görünürken bile nasıl son derece çekici olabiliyordu?

Tom ona bakmayı sürdürürken arkasında gördüğü şey dikkatini dağıttı. Olduğu yerde durdu ve Tarzan'ın biraz arkasında duran kan birikintisine baktı. O durduğu için Tarzan'da onunla birlikte durmuş baktığı yere dönmüştü. Tom oraya doğru yavaş adımlar atarak yaklaştı. Kamerasını hazırladı , eğer gorillerin birbiriyle kavga edip öldürdüğü bir durum varsa bu oldukça iyi bir haber olurdu. Kamerasını gözüne doğru götürüp oraya doğru yaklaştığında gördüğü şeyle birlikte büyük bir çığlık atarak kamerasını gözünden çekti. 

"Archie?" Yerde kanlar içinde yatan , yüzünün yarısı ve vücudunun bazı parçaları olmayan arkadaşına bakarken gelen kusma hissini elleriyle ağzını kapatarak bastırdı. Oldukça korkmuş ve tedirgin görünüyordu. Tarzan bunu fark etti. Aynı dehşet ifadeyle yerdeki ölü adama bakıyordu. 

TARZAN | HiddlesworthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin