Uyandığımda kendimi evde sandım. Kulaklarım gitar sesini arıyordu. Demek bunların hepsi bir rüyaydı! " Eren! Ne biçim bir rüya gör..." diye bağırıyordum ki alışveriş merkezinde olduğumu anladım. Etrafımda çeşit çeşit yataklar vardı. Bir çeşit mağazadaydık. Sessizce ayağa kalktım. Arkadaşlarım üç yatağı birleştirmişti. Sağımdaki yatakta Anıl,solumdaki yatakta ise İzel vardı. İkisi de uyuyorlardı. Onları uyandırmadan mağazadan çıktım. Alışveriş merkezini gezecektim. Bizim olduğumuz kat ikinci kattı ve bu katta genelde giyim ve dekorasyon mağazaları vardı. Normal günlerde olduğu gibi elime bir alışveriş sepeti aldım ve gezmeye başladım. 2.katı gezmeyi bitirdiğimde sepetimde 4 siyah,3 tane de beyaz t-shirt vardı. O kadar şeyin içerisinden sadece bunları seçmem biraz tuhaftı. Dört katlı alışveriş merkezinin üçüncü katına çıktım. Burada ise spor mağazaları vardı. Belli başlı markaların spor mağazalarına girdim ve bunlardan da ayakkabı,şort ve penyeden oluşan 5 takım aldım. Biraz daha gezince Anıl'ın da kullandığı kılıcın aynısından 1 tane ve 2 tane de yay ile ok seti aldım. Ardından silahların satıldığı kısma geldim. Kocaman bir mağazaydı ve adını bilmediğim silahlar bile vardı. Buraya sonra Anıllar ile beraber gelebileceğimizi düşünüp üst kata çıktım. Burası çok fazla işimize yarayacaktı. En üst kat ise yemek ve eğlence katıydı.Koca bir tabakta bir salata hazırlayıp yedim. Anıllar ise o sırada uyanmış beni arıyorlardı. Beni gördüklerinde Anıl "Bakıyorum da erkencisin. Sepetlerine bakılırsa her tarafı gezmişsin,ben bile sadece ikinci katı gezmiştim." dedi. Onlar da kahvaltı ettikten sonra silah dükkanındaki bütün mühimmatı yanımıza almamız gerektiğini söyledim. Eğer et yiyiciler bir şekilde yukarı çıkarlarsa Eren ve Filiz(Eren'in kız arkadaşı)den başka kayıp vermek istemiyordum...
Silahların hepsini indirdikten sonra mağazdaki yatakların hepsini aralarında boşluk kalacak şekilde birleştirdik. O boşluklara da silahları yerleştirdik. Anıl'ın başlatmasıyla yatakların üzerinde zıplamaya,birbirimize yastıklar fırlatmaya başladık. Çok eğlenmiştik. Çok eğlenceli bir kaç saati de alışveriş merkezini gezmekle geçirdik. Tam uyuyacakken alışveriş merkezinin önünden araba sesi geldi. Motorundan çıkan sese bakılırsa büyük bir arabaydı. Pencereden bakınca arabadan inen on kişi gördük. Bir tanesi arabanın üstüne çıktı ve ardından şunları söyledi ; "Buraya ilk gelenler biz olmayabiliriz. İçeride birilerini görürseniz tereddüt etmeden öldürün! 10 kişi zaten fazla bir sayı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salgın
ParanormalÇiçeği burnunda bir avukat olan Mehmet,bir anda kendisini kıyametim ortasında bulur.Vereceği yaşam savaşına birçok kayıp verecek,birçok yeni dost kazanacaktır.