SESSİZ HAYKIRIŞ (Sessiz serisi 2)

1.BÖLÜM: İlk Karşılaşma

Herkese selam!!!

lütfen aşağıdayı okuyup öyle bölüme geçelim 👇👇👇👇👇

Benimle yeniden asi kadın ve orman gözlü adamın hikayesini okumaya var mısınız?

İlk bölümü yazarken çok keyif aldım ve inanılmaz içime sindi. İnşallah siz de bu haliyle beğenirsiniz.

Bol bol yorumlarınızı bekliyorum canlarım.

Bir de eskiden okumuş olan ile yeni okuyacak olanlar buraya tarih bıraksın:))

Ama eskiden okuyan tarihe kırmızı yeni okuyan ise Cihan'ın gözleri gibi yeşil kalp bıraksın lütfen.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın!

Çok heyecanlandım şimdi. Sanki ilk kurgum. Tamam, abartma dediğinizi duyar gibiyim. Peki, peki. Hesaplarımı da bıraktıktan sonra sizi bölümle başbaşa bırakıp kaçıyorum.

Bilgi, alıntı ve iletişim için Instagram hesabım yusra.ergunn.

Tiktok hesabım yusraergnkitapları

(laf aramızda arada tiktoktan spoiler falan paylaşıyorum 😁)

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu -Kaçın Kurası

Keyifli okumalar💚

5 yıl önce

Sırt çantamı serseri bir tarzda tek koluma asıp sınıfıma doğru giderken bana günaydın diyen arkadaşlarıma aynı karşılığı veriyordum. Sınıfa girdiğimde her zamanki gürültü ile karşılaşınca yüzümü buruşturdum. Bir sürü gerkesiz insanın bir araya toplanmasının sonucuydu bizim sınıf.

Sınıf arkadaşlarımdaki bu rahatlığı anlayamıyordum. Bu sene son sınıf öğrencisiydik ve önümüzde üniversite sınavı vardı ama onların umurunda değildi. Ben ise ilk senem de yerleşebilmek için hırs yapmış gece gündüz çalışıyordum.

Pencere kenarındaki sırama ilerleyip oturdum. Gece geç saatlere kadar ders çalıştığım için kafam bu gürültüyü kaldırmıyordu. Çantamı sırama bırakıp kulaklığımı çıkardım ve sakin bir müzik açıp kafamı sıraya koydum.

Dakikalar sonra müziğin dinginliğine kapılmışken bir anda kolumdan vahşice sarsılmamla kulaklığımı çıkarıp, "Ne var be ne?" diye bağırdım.

Sinem 'in gözleri irice açılırken bense sinirliydim. Tüm sınıfa çöken sessizlikten bir şeylerin ters gittiğini anladım. Başını yavaşça tahtaya çevirdiğimde matematik hocasının bana çatık kaşlarıyla baktığını görünce şirince gülümsemeye çalıştım ama bu, Ahmet hocanın gözlerini havaya dikip sabır dilemesinden başka bir işe yaramamıştı. Neyse ki hoca, benim az önceki davranışımı kısa sürede unutup derse döndü.

Okuldaki hocaların geneli bizim sınıftan pek hoşlanmazdı, çünkü bizim sınıf dersleri umursamaz, sürekli kavga çıkarır ve sorunlar yaratırdı. Ama hocalarım beni severdi, ben diğerlerinin aksine derslerle ilgili bir öğrenciydim. E haliyle sınıfta Sinem dışında benden pek haz eden yoktu.

Ah bir de Zelal vardı. Aile dostumuzun kızı.İkimiz de birbirimizi çok severdik. Lisenin ilk yılında çok samimi olsak da Zelal 'in kıskanç kardeşi Dilan yüzünden artık pek görüşemiyorduk. Dilan, bizim yakınlığımızdan hep rahatsız olurdu ve Zelal'i annesine karşı zor durumda bırakırdı. Çünkü annesine ablasının onunla hiç ilgilenmediğini şikayet edip dururdu. Zelal'in annesiyle arası bozulunca da biz de sadece arada konuşmaya başladık ama buna rağmen birbirimizden kopmazdık.