|-----> 8 <-----|

91 40 44
                                    


    "Sağ kolunun uyuşmasının nedeni senin Astro olman yani özel olman" bunu söylerkenki yüz ifadesinden gururlandığı çok net anlaşılıyordu. "Astro mu? Özel mi?". "Bak. Bunu sana daha önceden söylemem gerekirdi, ancak zamanı daha gelmeden sana anlatsaydım bana inanmazdın" dedi anlayış bekleyen bir yüz ifadesiyle.

     "Niye inanmayayım ki, ayrıca hangi konudan bahsediyorsun?" diye aklından geçirdi. "Çünkü daha belirtilerin hiç biri yoktu o zamanlarda ve sen hiçbir belirti yokken buna inanmazdın" yutkunarak konuşmaya devam etti "Bizim ailemiz çok özel. Annen dışında herkes çok büyük güçlere sahip"  kafasını eğdi ve tekrar kaldırı "Sen, ben, Ceylan ve Kağan hepimiz özeliz, Astroyuz".

"Ne demek bu? Anlayamıyorum, ne anlama geliyor bu özel ve astro" diye bağırdı. "Bak Arsen bizim özelliğimiz soydan soya aktarılan bir şey. Benim babam bana aktardı bende size ve Yağız'a" sessizleşmişti. "Yağız kim ya?!" Dedi merakla, evde tekti ama resmen babasıyla konuşuyor gibiydi.

"Yağız senin yani sizin abiniz" dedi bunu söylediğinde suratı düştü. "Abim mi? Benim abim mi var?!" Şok içerisindeydi. "Bu zamana kadar bir abin olduğunu söylemedim çünkü bunları anlatmadan sana bir abin olduğunu söyleyemezdim, şimdi de sana bilmen gereken her şeyi anlatacağım" yutkundu ardından devam etti.

"Bir çok özel var ama bizim gibi Astro olan yalınızca dört beş aile var bilinen. Bunlardan biride biziz. Normalde Aro' larda (Aro normal özellere verilen isimdir) belirtiler 14-15 yaşlarında başlar fakat bizde yani Astro' larda ise 20-21 yaşlarında başlar, çünkü o yaşa kadar güç toplar. Her zaman yeni dönüşmüşler daha güçlüdür bunu sakın unutma. Bütün özellerin sağ kollarında kendi soylarını temsil eden hayvanın resmi ve değişik desenli siyah dövmeler bulunur. Ama Astro'ların daha farklıdır. Evet aynı şekilde soylarını temsil eden hayvan vardır ama gücüne göre rengi değişir." Yutkundu ve bir bardak su içti.

Arsen onu dikkatle dinliyordu. "Zaten bilinen altı farklı güç var, bunlar; Ateş, su, toprak, hava, bitki ve yıldırım" sözünü bitirdi ve biraz düşündü.
"Bunlar gerçek mi? Hiç inanasım gelmiyor ama babam bana bu zamana kadar hiç ama hiç yalan söylememişken neden öldükten sonra söylesin ki?" dedi.

"Ateş en güçlü ve en nadir bulunan yetenektir. Kaç nesildir görülmeyen bir yetenekti. En son büyük, büyük, büyük babaannem Özlem'in babasında görülmüştü. Ateş yeteneği olanların kuvveti hiç bir güç ile karşılaştırılamaz. Aşırı güç, aşırı hız ve Ateş'in verdiği paha biçilmez güçler. Su ve toprak, ateşten sonraki en güçlü yetenektir. Su yeteneği; 21. Yüzyılda yani bizim zamanımızda yalnızca iki ailede görülmüştür. Kılıç soyu ve Kurt soyu. Bakma soyadımızın Kılıç olmasına. Bizim ailemizi sembole eden hayvan Aslandır." düşünerek söylüyordu her bir kelimeyi.

"Soyumuz Aslan soyu olarak adlandırılır. Kurt soyu ise soyadları gibi, sembolüde Kurttur. Ben su yeteneğine sahibim. Kurt ailesinden de bildiğim kadarıyla şimdilik sadece bir su yeteneği var" derin bir nefes aldı ve devam etti.

"Toprak yeteneği; O da aynı Ateş kadar nadirdir ve çok uzun zamandır kimsede görülmemiştir. Su ve Toprak yeteneği Ateş kadar güçlü olamasalarda diğer Aro'lar ve Astro'lar tarafından büyük saygı görürler. Bu yeteneklerde de hız ve güç vardır, daha doğrusu Aro'larda da, Astro'larda da hız ve güç vardır. Ancak Astro'lar hız ve gücün haricinde de mükemmel güçlere sahiptirler." Tekrardan düşündü ve devam etti.

"Yıldırım yeteneği; neredeyse hiç görülmemiş bir yetenektir. Asırlardır görülmeyen bir yetenek olduğundan sana onunla ilgili pek bir şey söyleyemiyeceğim. Umarım sen benden daha çok bilgi edinirsin." Düşünüyordu. "Ya bunların gerçek olma ihtimali yüzde kaç?" Dedi Arsen kendi kendine.

"Neler oluyor ya, ben nasıl bir şeyin içine düştüm? Off umarım sonu kötü olmaz" dedi kafasını sallayarak. "Evet şimdi en önemli yere geldik. Özeller şehrinin yani Soyut'un bir yöneticisi var. İktidardaki kişi Taner ELMAS . Oranın en kontrol manyağı, en iğrenç insanı o dur ve bizim en büyük düşmanımızda o" bunu söylerken yüzünde sinirli bir yüz ifadesi vardır.

"Demek şanslı kişinin adı Taner ha... Bittin sen!" Diye tısladı, tanımıyordu ama şimdiden Taner'den nefret etmeye başlamıştı.
"Soyut'un yöneticisi olabilmek için bizim gibi Astro olması gerekir bir şahsiyetin. Ama Taner sadece Aroydu, bir Astro değil!!!" bunu söylerken çok öfkeliydi.

"Ama o zaman bu nasıl oldu ki?"dedi. Babasının ağzından çıkan her kelime onu daha da çok heyecanlandırıyordu. "O pis düzenbaz herkesi kandırıyor ve bunuda abin Yağız'ı kullanarak yapıyor. Yağız'ı kendi oğlu gibi gösterdi ve eğer birinin oğlu veya kızı Astroysa kendiside öyledir mantığını kullandı" çok sinirliydi resmen öcünü kelimelerden alıyor gibiydi.

"Ama o zaman abim neden buna karşı koymadı?" dedi ve resmen babası onu duymuşçasına cevap verdi. "Yağız babasının Taner olduğunu sanıyor. Çünkü Yağız bir yaşındayken onu bizden aldılar. O zaman annen sana hamileydi ve o bana dedi ki "O doğduğunda onu da alacağım" ama hala benimlesin ve o seni alsa bile artık neyin ne olduğunu biliyorsun" gözünde merhamet duygusu dışında hiçbir duygu yoktu.

"Yapma baba" dedi gözleri dolmuştu. "Ve sen Arsen abini bulup ona neyin ne olduğunu yavaş yavaş anlatacaksın. Ha birde iki ihtimal var. Birincisi sadece benim ölmüş olmam. İkincisi ise ailemin tamamını ölü olarak göstermeleri. Eğer ki size gösterilen şey ikinci ihtimal ise ve Ceylan'la Kağan yanında değilse onların peşini bırakma, çünkü onları öldürmezler. Onlar Astro" dedi ve sustu.

"Yani Ceylan'la Kağan ölmedi mi?" dedi ve yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. Videoda içeriden bir ses "Hadi Serhan yemek hazır herkes seni bekliyor hayatım" dedi bu annesinin sesiydi "Tamam iki dakikaya geliyorum" dedi ve kameraya döndü " Seni seviyorum yırtıcı minik Aslan'ım. Sana anlatacaklarım bu kadar. Ha birde eğer belirtiler başladıysa seni almaya geleceklerdir, direnme zaten pek bir işe yaramayacaktır ve unutmadan orada gözün kapalı güvenebileceğin tek aile Kurt soyundakiler" kameraya yaklaştı ve el salladı.

Video bitmişti, Arsen duyduklarına inanamıyordu ve o kendinin koca bir aptal olduğunu düşünüyordu. Çünkü ailesinin vefatından önce herşeyin Pamuk Prenses masallarından, güzel elbiselerden ibaret normal bir yer olduğunu ve sıkıcı bir hayatı olduğunu düşünüyordu. "Görüşürüz babacığım seni çok seviyorum" sesi titredi.


BEĞENİ VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...
🔱Ayaz Pençe🔱

SOYUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin