|-----> 10 <-----|

69 29 44
                                    




"Sen!" dedi öfkeyle bu Burak'tı. "Demek nöbet değilmiş ha?" diye mırıldandı. "Evet ben. Ne o beni gördüğüne sevinmedin mi?" sırıttı ve Arsen'in haline bakarak "Ne oldu çok mu canın yanıyor? Yazık.." diye dalga geçti.

"Kapat çeneni pis herif" dedi sinirle. Burak'ın çok alaycı bir havası vardı. "Hadi ya? Niye susayım ki?" kahkaha attı ve "Üç hafta önce ki olaydan sonra altta kalacağımı mı sanmıştın? Orası senin mekanın dı. Burasıysa benim mekanım" pis pis güldü ve ciddileşerek "Bingo, intikam vakti" dedi.

Arsen yavaşça ayağa kalktı ve "Ne oldu gururuna yediremedin mi? Serhan KILIÇ'ın daha dönüşmemiş, tecrübesiz kızı seni alt etti. Doğru sen şimdi bunu gururuna yedirememişsindir" diye güldü.

Burak bu sözleri duyunca o kadar sinirlendi ki bir anda Arsen'e güçlü bir yumruk attı. Arsen'in kolunu kaldıracak hali yoktu ki o anda, nasıl karşılık versin. O sert yumrukla yere yığıldı. Çok halsizdi karşılık veremiyordu ve bu onu dahada çok sinirlendiriyordu. Burak pis pis gülerek, canı yanan ve sinirleri tavan yapmış Arsen'in omuzlarından tuttu ve kaldırdı. Sonrasındaysa duvara yapıştırdı.

"Bak bayan ukala, burada işler senin bildiğin gibi işlemiyor. Burada kuralları ben koyarım" diye bağırdı ve elleriyle Arsen'in yüzünü tutarak kendisine bakmasını sağladı. "Bütün adamlar bana çalışır ve bana saygı duyar. Eğer bana yanlış yaparsan seni adamlarıma yem ederim, ufak lokma!" diye bağırdı ve "Bir daha kendine gelemezsin. Arabadaki seni bayıltan adam benim adamımdı, çok acımış olmalı" diye güldü.

"Seni kendini beğenmiş yaratık!!!" diye bağırdı ve onun karnına tekme attı. "Pis fare!" diyerek Arsen'in yüzüne yumruk attı. Odaya giren biri yüzünden Arsen'i yere fırlattı. Burak gelen kişi ile konuşuyordu fakat Arsen'in umurunda bile değildi. "Seni yalancı!!!" diye kükredi resmen. "Burada bütün kuralları Taner ELMAS koyar!!! Sen kimi kandırıyorsun! Ayrıca UFAK LOKMA sana derler" diyerek kükremesini kesti. Çok sinirliydi, yaralıyken onu hırpalamıştı ve aşağılamıştı ama o karşılık verememişti.

     Gelen kişiye baktı ve çok şaşırdı. Gelen kişi alışveriş merkezinde gördüğü harika kızdı.

      Kızın gözleri fal taşı gibi açıldı ve Burak'a bakarak "Sen ne yaptığını sanıyorsun?! Ve gelir gelmez kıza yalan mı söyledin??" dedi hayretle. Burak, Arsen'e "Kapat çeneni" dedi ve kıza dönerek "Ben canımın istediğini yaparım ve ben yalan söylemem" dedi ve tekrar yalan söyledi.

"Birincisi hala yalan söylüyorsun ve ikincisi... Kıza vurmuşsun!!!" diye bağırdı ve hemen Arsen'in yanına gitti, "İyimisin??" dedi korkarak. "Burak hasta falan mısın? O bizim için ne kadar önemli sen biliyor musun!?"diye bağırdı. "Yok bir şeyim!!" diye kolunu çekti ama kız yinede Arsen'i bir şekilde yatağa oturttu. "Ayrıca Burak, kız koskoca Serhan KILIÇ'ın kızı tabii ki yöneticinin kim olduğunu bilecek" dedi gözlerini kocaman açarak.

"Sen gitsene. Yeter artık! Serhan KILIÇ, Serhan KILIÇ bir unutun şu adamı" dedi öfkeyle. "Sana acayip bilendim Burak. Bir kere elime geç varya.." dedi Arsen kafasını sallayarak. "Sen beni tehdit mi ediyorsun!?" sinirlendi.
"Nasıl algılarsan algıla, ister tehdit de ister uyarı" dedi gözlerini devirerek.

"Burak dalga mı geçiyorsun? Kendine gel artık! Onu Soyut'taki herkes tanıyor ve senin bunları yaptığını bilirlerse sen bitersin" diye bağırdı ellerini yana açarak. Soyut özeller şehrinin ismiydi. Babasıda bahsetmişti ama tam olarak anlamamıştı. Tam soracakken ikiside odadan çıktı.

    "Ben neyin içine düştüm böyle?!"diye kapıya doğru bağırdı. "Bağırma!" diye seslendi Burak. "Yok artık" siniri acayip bozulmuştu. Ellerini yana açtı ve  kafasını kaldırarak "Ya Rabbim sen bana sabır ver. Yoksa ben delirip gideceğim" dedi ve kendini yatağa bıraktı.

    Odaya biri daha girdi. Genç bir adamdı, yüzü düzgündü, bakımlıydı ama yorgun olduğu her halinden belliydi. Üzerinde doktor kıyafeti vardı. Arsen'e yaklaştı ve masaya çantasını koyarak içinden eşyalarını çıkarttı.

    "Sen doktor musun?"diye sordu. Adam güldü ve "Yok canım doktor kıyafetleri giyen bir tesisatçıyım" diye dalga geçti. "Çok komik" diyerek sinirini belli etti. "Burada her şey tuhaf, nereden bileyim , tereddüt edip sordum"

Arsen artık hiç bir şeyi kestiremiyordu. Gerçekle hayal arasındaki çizgiyi çoktan kayıp etmişti. "Demek heryerde adı geçen, Serhan KILIÇ'ın kızı sensin" dedi gülümseyerek.

Yüzünde morluk yoktu ama sıyrıklar ve yaralar vardı. Pansuman yapması gerekiyordu. Bacağı ve kolu hakkında fikir yürütmek bile istemiyordu.

"Pekala, pek konuşmayı sevmiyorsun". Yaralarını temizliyordu, Arsen ne kadar güçlü durursa dursun canı acıyordu bu gerçeği saklayamaz ve ört bas edemezdi.

"Ben Şahin KİBAR, Soyut'un en ünlü ve zeki doktoruyum" dedi kafasını yukarı kaldırıp saçlarını düzeltirken. Egosundan da geçilmiyor diye aklından geçirdi gözlerini devirerek. "Genelde soylular ve özel kişilerle ilgilenirim. Yani Özel doktorum" dedi gururla.

İçeri hızla biri girdi "Şahin bey! Lütfen acele edin boşta hiçbir doktor yok! Vatandaşlardan birinin çocuğu vurulmuş! Doktor bey acil müdehale edilmesi gerekiyor" dedi telaşla.

"Birileri ilgilensin şu anda işim var görmüyor musun? Hem benim özel hastalarım, özel görevlerim var, şimdi çık git ve çocukla ilgilenecek başka önemsiz doktor bul!" dedi sinir ve kibirle.

Arsen'in duyduklarıyla gözleri ardında kadar açıldı Peh özel doktor olsan ne yazar pis herif, egondan doktor olduğun bile anlaşılmıyor. Ulan çocuk ölecek diye geçirdi. Ardından karşısındaki doktora bakarak " Sen ne yapıyorsun? Benim yalnızca birkaç sıyrığım ve birkaç yaram var! Çocuk vurulmuş gidip çocukla ilgilen!" dedi bağırarak.

"Sakin olun Arsen hanım. İlla ki birisi ilgilenir" dedi rahatlıkla. Hanım senin annendir diye içinden geçirdikten sonra onun önlüğünden tutarak kendine çekti "Bana bak Şahin'misin nesin, gidip o çocukla hemen ilgilen yoksa buradan senin anca leşin çıkar" diye kükredi.

"Bu sizi hiç ilgilendirmez!" dedi korkarak. "Ulan çocuk ölecek diyor asistan, başka doktor yok diyor. Başlayacağım senin egona, git adam gibi doktorluğunu yap yoksa buracıkta can verirsin" diye tekrar kükredi.

Doktor acayip korkmuş olacak ki neredeyse tirtir titriyordu. Arsen'in pansumanına devam etmeye çalıştı fakat Arsen kolunu hızlıca çekip "Bana dokunma iğrenç yaratık" diye tısladı.İçeri tekrardan koşarak doktor görünümlü biri girdi.

BEĞENİ VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...
🔱Ayaz Pençe🔱

SOYUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin