2\Birikecek Yazılar

31 8 2
                                    

Kutay uçar-Beklerim bilirsin( Multideki şarkı) Voteyi unutmayın, sevgiler🖤

"İlk ipucu..."

Kağıdın aşağısına baktığımda o kısa cümle, ne yapmam gerektiğini anlamama yetmişti.

"Yaz kış güzeldir,
Seninki güneş rengindedir.
Boşver üzgün günleri,
Orası senin yerindir."

Yüzümde bir gülümseme oluştu. Bu adam gerçekten beni uzun süredir tanıyor olmalıydı.Aksi taktirde o yaz kış güzel olan, sarı sarı çiçekleri olan Akasya Ağacı'nın altında ağladığım günleri bilmesi imkansızdı. Bana artık o günlerin geçtiğini ve oranın bana ait olacak kadar güzel olduğunu söylüyordu.

Çok tuhaftı ki sanki yıllardır onunla yakınmışım gibi  her yazdığını kolayca anlamlandırabiliyordum. Hoşuma gitmişti bu...

Ancak hava geç olmuştu. Bugün uyuyup sabah kalkmalıydım. Gün ayınca gider bakardım.

Sabah gözlerimi güneşin ışığıyla açtığımda içimde nedense çok güzel bir his vardı. Mutluydum, uykumu almıştım, her şey mükemmel gibi hissediyordum...

Üstümdeki yorganı ayaklarımla iteleyip yataktan yuvarlanarak çıktım. İçerisi biraz soğuktu ama pek önemsemiyordum. Çekmeceden bir çift çorap aldıktan sonra terliklerimi ayağıma geçirip yatak odamdan çıktım. Mutfağa gidip kısa bir kahvaltı yaptıktan sonra hâlâ bitirmemiş olduğum çayı elime alıp odama geri döndüm ve yorganımın içine tekrar girdim. Komidinin üzerindeki telefonumu alıp bildirimlerimi kontrol ettikten sonra yeniden yerine bıraktım. Elime değen şey dikkatimi çektiğinde onun mektubu olduğunu fark ettim.

Telefonu yeniden elime alıp Kutay Uçar'ın beklerim bilirsin şarkısını açtım ve mektubu tekrar okudum. Yüzümdeki gülümsemeye engel olamıyordum.

Bir insanın yüzünü görmeye ihtiyaç yoktu aşık olmak için. Kalbini, sevişini bilmek... Ondan hoşlanmak için bir sebepti. Ve ben ondan hoşlanmıştım. Merhamet ilk önce bir anne babaya ardından da aşık bir adama yakışırdı. O, benim ömrüm boyunca aldığım en güzel hediye olabilirdi. Belki de Allah,  terazinin bir kısmına onu diğer kısmına da tüm kötülükleri koyup dengelemişti. İşte onun iyiliği böyleydi.

Şarkım bitince başka bir şarkı açtım.

"Mutlu olmak zordur derler."

Müziğin sesi odayı doldurmaya başladığında ben de bir yandan dolabımın başına geçmiş kıyafet seçiyor diğer yandan şarkıya eşlik ediyordum.

"Güzelim hiçbir zaman görmedim senin gibi,

Özledim seni, özledim seni..."

Üstüme beyaz bir kazak geçirip altıma da siyah bir pantolon geçirdim.

"Sen bilirsin en iyisini.

Kollarında ölmeden,

Mutlu olmak zordur derler, kötü günler görmeden..."

Hızlıca kirpiklerimi kıvırdım ve maskaramı kirpiklerime yaydım. Ardından karamel tonlarındaki ruju dudağıma yedirerekten makyaj masamdan kalktım. Boynuma siyah bir atkı taktım ve telefonum, anahtarım ve bir miktar paramı küçük beyaz çantama koydum. Evden hızlıca çıktım ve kulaklıklarımı takaraktan Akasya Ağacı'na doğru yürümeye başladım.

Yeni bir şarkı çalmaya başladı telefonumda ve bu ses kulaklarıma iletildi. Can Ozan'ın delirmiyorsan tebrikler şarkısıydı bu. Neşeme neşe katmıştı adeta. Seke seke yürüyesim gelse de ben ufak bir çocuk değil genç bir kadındım. Biraz daha olgun davranmam gerekiyordu.

Eros'un MektubuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin