Öpücük

1K 106 23
                                    

Mh: Babam öldü mü? Nasıl? O zaman o kimdi?

Js: Bilmiyorum. Ama baban 2 yıl önce ölmüştü.

Anlamıyordum. Bu adam benden evlenmemi istiyordu. Bana oğlum dedi. O babam değilse neden böyle yaptı?

Şimdilik bunları umursamamaya karar verdim. Yarın evleniyordum ama umrumda değildi. Sonuçta hayatta sevip sevebileceğim tek insan karşımda oturuyordu.

Jisung'un ellerini tuttum ve parmaklarını öptüm. Bu yaptığıma gülümseyip dizime uzandı ve ben de saçlarıyla oynamaya başladım.

Bir süre sonra mayışıp uykuya dalmışım.

Uyandığımda uyuduğum yerde değildim. Yatağımda uyanmıştım. Üzerim değişmişti ve başım ağrıyordu.

Bir süre sonra içeriye Jisung girdi. Uyandığımı görünce gülümseyip yanıma uzandı.

Js: Nasılsın?

Mh: Başım ağrıyor.

Js: Normaldir. Kendini strese sokmuşsun. Biraz ateşin çıkmıştı ama şimdi iyi.

Mh: Üzerimi sen mi değiştirdin?

Js: Hayır uzaydan gelen paranormal güçler değiştirdi. Evde başkası mı var? Varsa da üzerini değiştirmelerine izin verir miyim? Ben değiştirdim tabiki. Ama Minho, yarın için ne yapacaksın?

Mh: Bilmiyorum. Ama evlenmeyeceğim sincap. Benim tek eşim sensin.

Js: Benim de tek eşim sensin.

Jisung bunları söyledikten sonra kalkıp banyoya gitti.

Geri geldiğinde elinde bir hediye paketi vardı. Paketi bana uzattı.

Js: Sana doğumgününde verecektim ama malum komadaydım. Yine de iyi ki doğdun.

Ona en içten gülümsememi sunduktan sonra elindeki paketi aldım.

Mh: Teşekkür ederim. Şimdi açabilir miyim?

Kafa salladığında onu kucağıma oturtup hediyeyi açmaya başladım.

Paketin içinde fotoğraftaki gömleğin aynısı vardı.

Mh: Çok teşekkür ederim sincabım. Ama neden bu?

Js: Bu gömlekle çok az anımız var. Daha fazla anı biriktirmek için aldım. Ama beğenmediysen-

Lafını bitirmesini beklemeden onu altıma alıp dudaklarını sertçe öpmeye başladım. Cümlesini bitirmesini istemiyordum. Hatırlamamama rağmen eminim ki bu aldığım en güzel hediyeydi.

Dikişleri hala alınmadığı için öpüşmeden ileri gitmedim.

Dudaklarımız ayrıldığında nefes nefese kalmıştık.

Mh: Bu sanırım hayatımda aldığım senden sonraki en güzel hediyeydi.

Js: Beğenmene sevindim. Bu gömlekle ilk anımızı da yaratmış olduk. Akşam olmuş. Yarın yorucu bir gün olacak. Dinlenmeliyiz.

Ses etmeden yanına uzandım. Ve hala yatağın üzerinde duran gömleği umursamadan uykuya daldık.

Sabah olduğunda giren güneş ışığı yüzünden gözlerimi açtım. Sincabım hala uyuyordu. Başını göğsüme gömdüğü için gelen ışığı da hissetmiyordu.

Bugün gidiyordum. Babamın  yanına. Açıkçası korkuyordum. Ya evlenirsem? Ya Jisung'dan ayrı kalırsam? Bu düşünceler içimi yiyip bitiriyordu. Jisung'un kalbinin acıdığını hissedebiliyordum.

O an kalbini sayısız öpücükle iyileştirmek istedim.

Ama öpücükler kalpteki yaraları da iyileştirir miydi?

Ben bunları düşünürken Jisung gözlerini araladı. Sonra bana bakıp gülümsedi.

Js: Günaydın.

Bunu ona sorabilirdim.

Mh: Sana bişey sorabilir miyim?

Js: Sor?

Mh: Öpücükler kalpteki yaraları da iyileştirir mi?

Js: Bunu neden sordun şimdi?

Mh: Sadece cevap ver.

Js: Evet. Gerçekten içten bir öpücükse iyileştirir.

Mh: Peki ben senin kalbindeki yarayı iyileştirebilir miyim?

Cevap vermesini beklemeden tişörtünün yakasını hafifçe indirip göğsünün belli olmasını sağladıktan sonra kalbinin üzerine sayamayacağım kadar çok öpücük sıraladım.

Son olarak kalbini uzunca öptükten sonra göğsünü kapattım ve biraz uzaklaştım. Şaşkınca bana bakıyordu. İstemesem de gülümsedim bu haline.

Mh: Geçti mi?

Js: İzi bile kalmadı.

Mh: Tekrar oluşmayacağına söz veriyorum.

Umarım sana verdiğim sözümü tutabilirim Jisung.

_____

Miyibaaaa!

Lan ben normalde eylenceli biriyimdir bu depresiflik ne ulan! Siz de bana diyeceksiniz ki,

Neyse,

Sizce bir dahaki bölümde ne olacak?

Buna da neyse,

Kendinize iyi bakın💛💛💛

Zihin Oyunu -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin