Changbin'in odasında oturmuş test sonuçlarını dinliyorduk.
Cb: Sonuçlar temiz çıktı. Bir sıkıntın yok. Bayıldıktan ve ayıldıktan birşeyler hatırlıyor musun?
Mh: Evet.
Cb: Ne gibi?
Mh: Mesela aklıma sürekli Woojin hyung ve Chan hyungun öpüşme sahneleri geliyor. Ya da bugün hastanenin yolunu hatırlamışım.
Cb: Anladım. Hatırlarken beynine anılar aniden dolduğu için başının sıklıkla dönmesi ve bayılman normal.
Js: Rahatladım. Minho eve gidelim.
Mh: Tamam sincabım.
Bir sorun olmamasına sevinmiştim. Beraber eve döndük ve ikimiz de ilk gördüğümüz koltuğa kendimizi attık.
Mh: Acıktım.
Js: Ben de. Ama yemek hazırlamak istemiyorum.
Mh: Sipariş versek?
Js: Olabilir. Ne yemek istersin?
Mh: Seni.
Ayağa kalkıp Jisung'un yanına gittim ve elindeki telefonu masaya koydum.
Js: Ama ben yenmek istemiyorum! Ya hayır! Yine öyle bakmaya başlama! Kaçarım! Vallahi kaçarım bak! Yaaa! AAA! Yapmaaa!
Bir anda onu gıdıklamaya başladığımda kahkahalarının arasından zorla konuşuyordu. Hızla öne atılıp boynuna dişlerimi geçirdim. İnledikten sonra ellerini saçlarımın arasında gezdirmeye başladı. Tişörtünü çıkartacağım sırada kapı çaldı.
Mh: Siparişi vermiş miydin?
Js: Hayır vermedim. Baksana kapıya. Ben de duşa gireyim.
Mh: Tamam.
Jisung odadaki banyoya girdiğinde gidip kapıyı açtım. Woojin hyung ve Chan hyung gelmişti. Onları içeri aldım ve kapıyı kapattım.
Mh: Hoş geldiniz.
Ch: Hoş bulduk Minho. Jisung nerede?
Mh: Duşa girdi. Şimdi gelir.
Ch: Anladım. Jisung dikişler i aldırmış bugün. Geçmiş olsun demeye geldik. Sanırım sen de Changbin'i görmeye gitmişsin. Bir sorun mu var?
Mh: Hayır yok. Sadece bayılma sorunum için gittik. Bir şeyim yokmuş.
Bir anda boynuma dolanan bişey hissettim. Boynuma doğru kafamı eydiğimde Jisung'un kolları olduğunu farkettim.
Mh: Bebeğim gelsene.
Kafa sallayıp yanıma oturdu. Sonra Woojin'e döndü.
Js: Hyung buradaki en iyi tavukçu neresi? Daha yemek yemedik ve çok acız da.
Wj: Sipariş verebilirim. Ama biz de yiyeceğiz.
Js: Tamam.
Chan bir anda endişeyle Jisung'a baktı.
Ch: Boynuna ne oldu?
İkimiz de cevap veremedik. Woojin anlamış gibi Chan hyunga döndü.
Wj: Biz yanlış bir zamanda gelmişiz Chan.
Ch: Nasıl yani?
Wj: Minho Jisung'un boynunu emmiş aşkım.
Ch: Anladııım.
Kapı çaldı ve kapıya bakmaya gittim. Tavuklar gelmişti. Parayı ödeyip salona geçtim ve poşeti yere koydum. Woojin hyung ve Chan hyung anında tavuklara saldırdılar. Herkes tavuğunu yiyordu. Chan hyung ve Woojin hyungun beraber yediği tabakta son bir tane tavuk kalmıştı.
Chan hyung hızlıca tavuğu ağzına attığında Woojin hyung Chan hyungun dudaklarına yapıştı. Bir süre sonra ayrıldıklarında Woojin hyungun ağzında bişey olduğunu farkettim. Woojin hyung Chan hyungun ağzındaki tavuğu mu almıştı?
Ch: Zaten hep tavuk için öpersin beni başka zaman yüzüme bile bakmıyorsun.
Woojin hyung gülümseyip Chan hyungun belinden tuttu.
Wj: Belki seni öpmek için tavuk alıyorumdur?
Ch: Beni normal bir zamanda da öpebilirsin.
Wj: Seni öpmemi o kadar çok mu istiyorsun?
Chan hyung cevap vermeyince Woojin hyung Chan hyunga iyice yaklaştı.
Wj: Peki sen neden hiç beni öpmedin?
Chan hyung Woojin hyungu öpmeye başlayınca Jisung koluma dokundu. Ona baktığımda neden bana seslendiğini anlamıştım. Kalkıp mutfağa gittik.
Js: Onları yanlız bırakalım biraz. Dün çok kötü kavga etmişler. Hyunjin söyledi.
Mh: Hyunjin'in neyi var? Sana söyledi mi?
Js: Hayır.
Jisung mutfak tezgahına oturup ayaklarını sarkıttı. O haliyle çok tatlı görünüyordu. Ona doğru ilerleyip dudaklarımızı birleştirdim.
Nefes almak için uzaklaştığımda gözleri hala kapalıydı. Yavaşça gözlerini açıp bana baktı.
Mh: Bir sorun mu var?
Js: Minho, ben...seni istiyorum.
Bunları dediği anda beni sertçe öpmeye başladı.
_____
Selamlar!!!
Bölüm nasıldı?
Bu bölüm MinSung dan çok WooChan gibi oldu. Bu kitaptaki ikinci favori çifti onlar. İlki Hyunİn.
Neyse.
Kendinize iyi bakın💛💛💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihin Oyunu -MinSung-
Teen Fiction"Benim yüzümden kalbin acıyor değil mi? Peki öpücükler kalpteki yaraları da iyileştirir mi?"