Gündüzleri, monoton iş hayatım devam ederken; geceleri zaman zaman Katsuki'ye rastlardım. Adımı bilmiyordu, sorma gereğinde bile bulunmamıştı çünkü onun için sadece iyi vakit geçirebileceği birisiydim; hayatında yer edinecek önemli birisi değil.
Çoğunlukla aynı bar da birbirimize rastlar, içki ısmarlardık.
O öpücük öyle tehlikeliydi, kurbanları gülümseyerek izlediği suratını, yanında silah taşıdığını unutturmuştu bana. Ne zaman olay aklıma gelse ve ağzımı aralasam, gözümü daha güzel şeylerle boyayıp konuyu değiştirir, olayı kısa süreliğine de olsa unutmamı sağlardı.
"Uvaa, şimdi oynamayacak mısın sen Rus ruletini benimle?" Kafasına diktiği iki shot yüzünden sarhoş olmuştu bile -ya da öyle bir izlenim vermişti, bilemiyorum-. Önümdeki küçük bardaklardan birini elime alıp sarhoşluğun verdiği etkiden dolayı titreyen parmaklarımla ağzıma diktiğim sırada eli çoktan dizimi bulmuştu.
Ağzımı dolduran ekşi tat yüzünden yüzümü buruşturarak kafamı sağa ve sola sallamıştım. Ağzımdan da küçük bir "hayır," savrulmuştu havaya.
Kafasını sağa yatırıp yüzünü yüzüme yaklaşırmış, dudaklarını büzmüştü. O zamanlar bu hâllerine deli olurdum. "Neden?" Cümleleri ağzından uzatarak çıkarıyor; içki ve sigara kokan dudakları ise ciğerlerimi zehirliyordu. "Eskiden oynuyordun, biliyorum."
"Eskidendi o." Bar masasına dirseklerimi yerleştirip başımı ellerim arasına almış, dik tutmaya çalışırken sızmamak için büyük güç sarf ettiğim sırada dizimdeki parmaklarının sıkılaştığını hissetmiştim. Parmakları ağır ağır yukarıya tırmanırken oturduğum yerde dikleşmiş, başımı ona çevirmiştim. Yakut gözleri her zamankinden daha parlak görünüyordu, dudakları aralıklıydı ve yavaş dokunuşları, üzerine atlama isteğimi arttırıyordu.
"Kiminle oynamıştın? Belki tanıyorumdur." Bu tarz bir soru fazlasıyla saçmaydı. Eğer hâlâ buradaysam bunun anlamı, rakibim ölmüş demektir. Bu ölüm kalım durumunu içine alan bir kumardı sonuçta.
Gerçi sadece iki kişiyle oynamıştım. Kıl payıyla kurtuluyordum her seferinde, bu yüzden buna son vermiştim. O an ki içki yüzünden iyi düşünemediğim için aklıma isimleri gelmemişti. Ancak devam edecek olsaydım sırada Shouto adında birisi vardı ve aklıma o an direkt o gelmişti. Sarhoş kafayla sorulan her şeye cevap veriyordum işte.
"Birkaç sene önce burada Shouto diye birisiyle oynayacaktım en son," Demiştim gözlerindeki ışıltının artışına tanık olurken. "Ona ne olu?" Masadaki kül tabağının kenarına vurduğu sigarasından birkaç duman çektikten hemen sonra soruma tüylerimi diken diken eden bir cevap sunmuştu.
"Bir gece, sabaha kadar içip Rus ruleti oynadığımız bir gece, kaybeden olmuştu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Breath Of Death║KiriBaku
FanfictionBakugou Katsuki, elini kana bulamayan bir ölüm meleğiydi. |ağustos 2018|