7.BÖLÜM

4.2K 182 0
                                    

-Ciddi misin?

Hale tebessüm ederek başını yastığa yasladı.

-Hiç olmadığım kadar eminim.

Zaten boşanma davasını açan Kahraman'a dosyalar gelmeden önce davranmayı hedeflemişti Hale. Başarılı da olmuştu.

-Ben zaten boşanma davası açmıştım.

Hale hiç tepki göstermedi. İnsan bildiği şeyler için şok ifadeleri takınamazdı. Ya da sahte rollenmeler yapmak istemiyordu şu anda Hale.

-Tebrikler.

Kahraman arkasını dönerek merdivenlere ilerledi. Arkasında gözlerini sonuna dek karartan bir Hale bırakarak. En tehlikelisi de Hale'nin her şey adına planlar kurmaya başlamış olmasıydı. Boşanmak mı? Asla. Boşanırlarsa Kahraman'a kapı açılırdı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Eylül kardeşini gördükten sonra hastaneden çıkmıştı. Büfeden kendine su aldıktan sonra yavaş adımlarla yürümeye başladı.

Hale her adımını kendisi takip ediyordu. Bunu hiç hissettirmeden yapıyordu.  Oldukça başarılıydı. Eylül takip edildiğini hissetmemişti.

Eylül tam karşıdan karşıya geçmek üzereyken hızlanarak Eylül'e doğru sürmeye başladı. Bu sırada sokak arasından çıkan bir arabayla çarpıştılar. Kafasını direksiyona vursa da kendini toparlayarak emniyet kemerini açarak arabadan indi.

Çarptığı arabadan inen kişiyle gülmeye başladı.

-Şu kız için karını, çocuğunun annesini öldürmeye teşebbüs ediyorsun. Çok komiksin Kahraman.

Kahraman çatık kaşlarla ona bakıyordu.

-Hale yeter!

Atar giderleri ve tehditleri yetmemiş gibi şimdi de adam öldürmeye mi çalışıyordu? Belki de birbirlerini bulmakta zorlanmamalarının sebebi sınırları olmamasıydı.

-Beril'i hiç mi önemsemiyorsun? Annesi katil olursa ne olacak? Ne düşünecek?

Hale elini alnına götürdü. Ardından parmağını kaşına indirdi. Akan kanı elledi. Parmaklarına baktığında gördüğü kanla gülümsemesi daha da büyüdü.

-Beril. Bunları düşünecek seviyeyi çoktan geçtim. Ben hapse düşünce sende çok sevgili metresini alır kızına cici anne olarak sunarsın. Hem bakmışsın kızın, sen ve metresin mükemmel aile olmuşsunuz. Kızını kandırmanın basit olduğunu da düşünürsek muhtemel sonunuz olur.

Parmaklarını birbirine sürttü.

-Merak etme. Sevgilini öldürmek gibi bir derdim yok. Küçük dokunuşlara ihtiyacı olduğunu düşündüm sadece.

Kahraman şimdi daha da çok korkmaya başlamıştı. Beril'in hayatı zaten tehlikedeyken şimdi de Eylül ve doğacak çocuklarının hayatı da tehlikedeydi. Kahraman'ın unuttuğu diğer bir hayatta Eylül'ün kardeşinin hayatıydı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

-Burada rahat edersin diye düşündük.

Egemen elinde ki anahtarı masanın üzerine bıraktı.

-Hiç bir yer evim kadar rahat olamaz ama idare edeceğim diyebilirim.

Egemen Eylül'e evi gezdirmeye bırakarak mutfağa ilerledi.

-İçecek?

Eylül başını onaylarcasına salladı.

-Su.

Hamilelik adına bir ton kuralı da olmuştu. Yemek düzeni. Spor. Aktiviteler. Aklında tutamadığı şeyler listesi. Kendini gün geçtikçe karnında ki ufaklığa yakın hissediyordu.

-Doğru hamilesin.

Egemen bardağa su koyup ona doğru uzattı.

-Kapıda zaten birileri olur. Abim yollayacaktır onlara ihtiyaçlarını ve eksiklerini söylersen sana yardımcı olurlar. Buralarda market bulman zor olur o yüzden onlara söyle.

Eylül suyu alarak içti.

-Benimle her yere gelmeyecekler değil mi?

Egemen gülerek kendine de içecek koydu.

-Kurallar konusunda çok ciddi olduğunu emin ol abim dahil bende çözdüm. Peşinde olmayacaklar sadece sana yardımcı olacaklar. Evin etrafı dışında görmeyeceksin.

Hale adına konulmuştu aslında. Bunu Eylül'e söylemek boşu boşuna onu germek sayılırdı.

-Bana söyleyecek başka bir şey yoksa ben çıkıyorum.

Bardağını bırakarak Eylül'e döndü.

-Tabi.

Egemen çıkmak üzereyken Eylül peşinden koşarak telefonunu ona uzattı.

-Abin numarasını verdi ama Hale Hanım rahatsız olmasın diye onu aramak istemiyorum. Bana numaranı verirsen sevinirim.

Egemen durarak Eylül'e döndü.

-Benim de sevgilim rahatsız olur.

Eylül aldığı cevapla telefonu geri çekmek üzereyken Egemen yakalayarak telefon numarasını girdi.

-Şaka yapıyorum. Sevgilim yok. Çoğu zaman aranınca açarım. Bu yüzden istediğin zaman arayabilirsin.

Eylül tebessüm ederek Egemen'in uzattığı telefonu eline aldı. Hızlı şekilde aralarına adapte olamasa da Egemen ve Kahraman'ın gözünde iyi bir konuma sahip olmuştu.

-Teşekkürler.

Egemen evden çıkıp gittiğinde Eylül kapıyı kapatarak sırtını kapıya yasladı. Bu kocaman evde tek başına kalmak gözüne çok korkutucu geliyordu.

Alışmak derken doğum zamanının geleceği ve doğum anı korkusu.

Tüm olup biten büyüdükçe büyüyordu.

İyi şeyler olmasına ihtiyacı vardı.

Hemde hepsinin iyi şeylere ihtiyacı vardı.

BENİM OĞLUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin