frenchie. [tr]

4 ;

Yoongi'nin evi
17:34
cuma

Jimin, Yoongi onun saçlarını okşarken memnuniyetle gülümsedi, 9 aylık erkek arkadaşının üzerinde gezinen parmaklarının tadını çıkarıyordu. Gri saçlı oğlana daha sıkı sarıldı ve yüzünü büyük olanın boynuna gömerken ensesini hafifçe öptü.

Taehyung, Jeongguk'un ve onun sınıfına geleli oldukça hızlı bir şekilde haftalar olmuştu ve turuncu saçlı çocuk, yeni arkadaşına hakettiği hoşgeldini vermek için erkek arkadaşıyla pek vakit geçirememişti.

Jimin, bazen iletişime geçmek zor olsa da Fransız'ı gerçekten sevmişti  -Taehyung heyecanlandığında ve arkadaşlarının ne dediğini anlayamadığında aniden Fransızca konuşma eğilimindeydi- ama sonuç olarak her şey harikaydı. Jimin'i en çok eğlendiren ise, en yakın arkadaşının yeni çocuğa deliler gibi aşık olmasıydı. Grubun en genci, tabii ki de, bunu itiraf etmeyecekti, ve Jimin ne zaman bundan bahsetse gerçekleri reddedecekti. "Ondan hoşlandığımı söylemeyi kes! Onu tanıyalı yalnızca haftalar oluyor..." ve Jeongguk kızarıyordu. Taehyung onu öpüp Fransızların sevecen olmayan selamını verseydi, ya da esmer olan Fransızca konuşmak için çaba gösterdiğinde ona civildeyerek esmerin yanaklarını sıksaydı daha da çok kızarırdı. Jeongguk çoktan abayı yakmıştı ve Jimin bunu gerçekten sevimli buluyordu. Düşüncesine karşı kıkırdadı.

"Neye gülüyorsun, bebeğim?" diye sordu Yoongi, gözleri hala yatağının önünde ki televizyonda takılıydı. "Jeongguk. Taehyung'dan hoşlandığı o kadar belli ki, Bay Fransız tanıştığım en kör aptal olmalı."

Yoongi kahkaha attı. "Evet, çok belli. Bu çok tatlı."

"Çıkmalılar. Power couple* olabilirler!" Jimin okulundaki bazı kızları mükemmel bir şekilde taklit ederek, yarı tiz bir sesle çığırdı. Yoongi sırıtıp, tapılası erkek arkadaşına bakarken gummy gülüşünü sundu. "İmkanı yok, çünkü biz çoktan power couple olduk." Jimin kahkaha attı, yüzüne yayılan gülümseme ile gözleri kaybolmuştu.

Yoongi eğilip kızıl olanın dudaklarına hızlı bir öpücük bıraktı. Jimin, Yoongi sırıtırken hafifçe sızlanıp, erkek arkadaşına adamakıllı bir öpücük verdi. Küçük olan kıkırdayıp sanki mümkünmüş gibi daha da yaklaştı. Ardından telefonunu çıkarıp sıkıntıyla sosyla medyada dolandı. Taehyung'un yeni instagram gönderisini görünce gülümsedi.

cookieguk, mommajin ve 46 kişi daha bunu beğendi.

•kim_taetae, 21 dakika önce : dostumla cuma geceleri!!! en iyi ve en tatlı öğretmen!! jtm (seni seviyorumun kısaltması) 😋😋❤
tüm yorumları görüntüle...
laure_grc : il est tlmt beau kesk ( o çok yakışıklı değil mi)??
cookieguk : ❤❤😌

"Aw Taehyung ve Gukkie takılıyorlar!" Jimin ciyakladı. "Bu güzel." Yoongi küçük olanı tekrar öperken mırıldanıp, beline oturmak üzere onu kaldırdı. Jimin kibirle gülümseyip, kalçasının hafifçe avuçlanmasıyla erkek arkadaşının dudağını dişledi.

Bundan sonra her şeyin hızla kızıştığını söyleyebiliriz.

***

Taehyung'un odası
19:41

"Hayır! Gukkie dur! Non, lâche moi (Hayır, beni serbest bırak)!" Taehyung, Jungkook onu acımasızca gıdıklarken kontrolsüzce kıkırdadı.

İki oğlan makarna yapması gerekirken on dakikadan fazla süredir çocuklar gibi oynaşıyorlardı.

"Asla!" Jeongguk Taehyung'un üstündeyken gülümseyip, manzaranın keyfini çıkardı. Büyüğü o kadar tatlıydı ki, esmer olan sürekli odaklanma sorunu yaşıyordu.

Çünkü bir haftada, Jeongguk, Taehyung'un yalnızca dünyadaki en tapılası insan olduğunu öğrenmemiş, aynı zamanda karakterinin de bedensel özellikleriyle uyuştuğunu farketmişti. Jeongguk duygusallığını azaltmıştı, arkadaşları, tabii ki de, bunu ona hatırlatmayı hep komik buluyorlardı.

"Bırak beni!!" Taehyung sevinçle kıkırdarken bağırıp, yapabildiği kadarıyla küçük arkadaşının elini ittirdi. "İyi, iyi!" Jeongguk sırıtıp yerden kalktı, kalkması için Taehyung'a da yardım etti.

"Sen çok hum... méchant (kabasın)!" Sarışın oğlan "kaba" kelimesini bulamayarak, çığırdı. "Méchant kaba demek, Tae." Jeongguk gülümseyerek söyledi.

"Kabasın! Kaba, kaba, kaba!" Taehyung parmaklarını Jeongguk'un karnına batırarak haykırdı. Öteki, çok tatlı oluşu yüzünden neredeyse hıçkırarak yıkılacaktı. O bir bebek. Küçük bir kedi yavrusu. "Tam bir-" hemen ardından, Taehyung'un telefonu çalıp, kahve saçlı bir çocuğun messengerdan aradığını bildirerek aydınlandı. Bastien arıyordu.

"Oh!! Bekle, Jeongguk. Açmam gerek." Taehyung telefonu açarken genişçe sırıttı. "Allô, mon amour (Alo, aşkım)?" Sarışın çocuk kıkırdayıp Jeongguk'un anlayamayacağı akıcılıkta Fransızca konuşmaya başladı. Yine de, "mon amour" kısmını anlayabilmişti.

Taehyung'un erkek arkadaşı mı vardı?

-

power couple; çifti oluşturan kişilerin ikisi de havalı, popüler tipler olunca kullanılan bir terim.

©brattytae.