Beden eğitimi dersindeki şizofren davranışımdan sonra bütün öğle arası insanların bana ; ' Bu kızın sorunları var .' bakışıyla karşılaşmak zorunda kalmıştım. Evet , dışarıdan tam bir şizofren gibi göründüğümü bende biliyordum fakat gerçekten neler olduğunu bilmeden insanların bu şekilde önyargılı düşünmesi rahatsız ediyordu. Sonuçta bu okulda hangi öğrenci , benim almak zorunda kaldığım sorumlulukları, içinde bulunduğum durumu anlayabilirdi ki? Hepsi klasik özel okul öğrencisiydi. Kızların en büyük sorunu erkek arkadaşlarıyla buluşurken ne giymeleri gerektiği, erkeklerinkiyse kız arkadaşlarını nasıl yatağa atabileceğiydi.
Acar'la yemeklerimizi aldıktan sonra göz önünde olmayacağımız bir masa bulduk ve yerleştik. Sanırım koca okulda yaptığım gerizekalılığı tek sorun etmeyen Acar'dı . Bana bunu neden yaptığımı bile sormamıştı. Sorun ettiğim için değil, bunu yaptığı için minnetardım. Açıklama yapmak oldukça zor olacaktı . Fakat bir açıklamayı hakkettiğini biliyordum. Masada sessizlik hakimdi. Rahatsız edici değildi, huzurluydu fakat bir açıklama yapmam gerektiğini biliyordum .
-Sormayacak mısın?
Tepsisinden kafasını kaldırdı ve bana baktı . Boynunda asılı olan fotoğraf makinasını düzeltti ve tekrar çatalını eline aldı.
-Neyi sormayacak mıyım?
-Biliyorsun işte. Beden eğitimindeki şizofren hallerimi?
Tepsisinden tekrar kafasını kaldırdı. Önündeki ekmekten bir parça bölüp ağzına attı.
-Anlatmak istersen anlatırsın değil mi? Sormama ne gerek var ?
Kafamı eğdim. Haklıydı . Acar bazı yönlerden bana benziyordu. Karşısındaki kişiyi sıkmamak için elinden geleni yapıyordu . Anlayışlı ve güvenilir bir çocuktu . Kendimi suçlu hissederek ona yapabileceğim bir açıklama düşünmeye başladım. Acar'a ya da Açelya' ya yalan söylemek istemiyordum. Çünkü onları her ne kadar yeni tanısam da kendime çok yakın görüyordum. Onlara anlatamayacağım şeyler olduğunun farkındaydım ama yalan söylememek için elimden geleni yapıyordum.
- Bak Acar , şey ... Benim aklım biraz farklı çalışıyor. Yani nasıl anlatsam bilemiyorum . Ben zaten göz önünde bulunmaktan hoşlanan biri değilim . Buna rağmen karşıma çıkan onca şey yüzünden herkese en büyük dedikodu malzemesini ben verdim. Hayatımda yoluna koymam gereken bazı şeyler var ve bunları halletmeden bir de üstüne yarışma eklensin istemedim hepsi bu. Sadece bir an , bütün her şey aklımdan çıktı. Bu yüzden ne olduğunu anlayamadan kendimi elimi kaldırmış buldum. Ben yani bilemiyorum... Ben ...
Acar gülümseyerek elini omzuma koydu.
-Ezra , sakin ol . Ben Açelya değilim kendini baskı altında hissetmene gerek yok. Mutlaka kendince önemli bir açıklaman olduğundan emindim. Bu yüzden sormadım. Bizimle konuşuyorsun diye her şeyi bize anlatmak zorunda değilsin. Bazı insanlar sorunlarını kendi içinde yaşamak isterler. Bu yüzden daha fazla kendini yorma. Belli ki senin biraz sinirlerin bozulmuş . Bugün çıkıp biraz gezelim , eğlenelim . Böylece rahatlar ve biraz da olsa aklındaki şeylerden uzaklaşırsın , ne dersin?
Gülümseyerek kollarımı Acar'a doladım .
- Çok teşekkür ederim gerçekten Acar. Bunu anlaman benim için çok önemliydi çünkü her ne kadar yeni tanışsak da Açelya da sen de benim için önemlisiniz. Bu şehirde kırmak ve üzmek isteyeceğim son insanlarsınız. Ben nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum.
-Senden teşekkür etmeni isteyen olmadı zaten. Ama illa bir şey yapmak istiyorsan bugün benle fotoğrafçılık klübüne gel . Açelya benle gelmekten nefret ediyor belki sen gelirsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman
AdventureBazen hayat normaldir. Fazla normaldir. Farklı birşeyler istersiniz... Farklı bir heyecan . Normal hayatıma arada heyecan istediğim oluyordu ,evet. Fakat böyle bişeyi istemek değil, aklımdan bile geçirmedim...