İ.K | 12.Bölüm

2.3K 153 71
                                    

Jason Mraz ft. Colbie Caillat - Lucky
"Her zaman hoşça kal dediğimizde
Fazladan bir tane daha öpücüğümüz olmasını diliyorum."

Göz kapaklarımdaki ağrı gözlerimi açmamı yavaşlatırken, şakaklarımı ovuşturdum.

"Sonunda uyandın güzelim."

Taşlı yollarda olduğumuzun belirtisiyle araba sallana sallana giderken, kaşlarımı çattım ve Pars'a baktım.

"Ne istiyorsun benden yine?"

Omuz silkti ve kısa süreli bakışları bana döndü.

"Sadece seni istiyorum."

Onca şeye rağmen vazgeçmemesi komiğime gidiyordu artık. İlk başta ondan vazgeçilmesinin hırsı mı vardı üzerinde?

"Ama ben seni istemiyorum. Şimdi beni geri götür."

Dudağının tek bir tarafı yukarı kalkarken, cıkladı. "Öyle bir şey yok." Şu an aklımdaki tek kişi Arel'di. Sinirlerim dakikalar geçtikçe artarken, dişlerimi sıktım.

"Bak ben o eski seni seven küçük kız değilim tamam mı? Büyüdüm ve bir çocuğum var. Beni oğluma götür Pars."

Dudaklarını ıslatırken, vitesteki eli, elimin üzerine kaydı ve yüzeyini okşadı. "Merak etme Arel'i de getireceğim. Ona iyi bir baba olacağımı düşünüyorum, bir tane de kardeş yaparız."

Tam bir şey söyleyecektim ki, araba durdu ve hızlı haraketlerle inip, kapımı açtı. Evin etrafında bir sürü adamlar vardı ve etrafta başka da ev yoktu. Gerçi Pars gibi birinin korumalarının olmasına ve izbe bir yerde yaşamasına şaşmamalıydı.

Ben öylece dururken, sabırla bir nefes verdi. Sinirini bana yansıtmamak için kendini zorladığını fark edebiliyordum.

"İn."

Bedenim öylece dururken, bakışlarımı ona çevirdim. İnmeyeceğimi anlayınca, gözlerini kapatıp sabır diledi. "Dolunay in şu arabadan!" Bu sefer sesi yüksek çıkmıştı.

"Geri götür beni."

Dediğimi umursamazken, elleri koluma yerleşti ve beni arabadan çekti. Ardımdan sertçe kapıyı kapatırken, "canını yakmak istemiyorum, beni buna zorlama Dolunay" dedi.

Bir tepki vermedim, sadece ona bakıyordum. Kolumdan tutup zorla beni yürütürken, korumalar kapıyı açmıştı. Evin bahçesini geçip, evin içine girdiğimizde kolumu bıraktı.

Kendini koltuğa atıp, tişörtünü çıkardı. Bakışları beni bulunca, gülümsedi. "Rahat davran, burası senin de evin."

Gözlerimi devirdim. "Hâlâ seni bırakmamı kaldıramıyorsun değil mi Pars? Neden?"

Benim bildiğim Pars sinirlenirdi ama yüzündeki tuhaf tebessümüyle oturduğu yerden kalkıp, karşıma dikildi. Elleri ellerime giderken, derin bir nefes aldı.

"Kaldıramıyorum ama senden vazgeçmeyeşimin sebebi bu değil Dolunay. Biliyorsun kaç kadın geldi geçti hayatımdan ama hiçbiri, hiçbir şey hissettiremedi bana. Ama sen..." Ellerini kalbinin üzerine koydu. "Tam burama yerleştin Dolunay. Senin olan kalbi paramparça ettin ve ben, yine senden vazgeçemedim."

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı, elleri hâlâ kalbinin üzerindeydi. "Neden bilmiyorum ama olmuyor." Hafifçe omuz silkti. Gözlerim gözlerinden ayrılmazken, vicdanım ön plana çıktı. Bir şey diyemiyordum, diyecek bir şeyim yoktu.

İMKÂNSIZLAR KATEGORİSİ - Aşıklar Serisi 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin