Ben Senle Ne Yapacağım?

~10~

Sonunda interneti bağlanabildim arkadaşlar :D Çok sevinçliyim ve 10.bölüme de gelmiş bulunmaktayız. Her ne kadar telefondan yazmak kolay olsa da ben laptoptan yazmayı seviyorum çok geciktiğini biliyorum ama nedenimi açıklamıştım zaten. Neyse iyi okumalar :** İthaf veriyorum haberiniz olsun :*

 

Ertesi gün okuldan sürü halinde çıkıyormuşum gibi hissetim. Ben, Görkem ve ‘’Sonunda Anıl’ı göreceğim, yaşasın.’’ Diyip bize kuyruk olan Gaye çıkışa doğru üper ağır adımlarla ilerliyorduk. Derken Anıl gözüme ilişti. Ama o bizi göremediğinden etrafına bakınıp duruyor. Ve bu haliyle çok çok… şapşal görünüyordu. Biraz da sevimli. Üstündeki okul kıyafeti çok yakışıyor çocuğa ve ayriyeten okul gömleği kaslarını belli ediyordu. Derken gözleri benimkilerle buluştu ve el salladı. Diğer kızlar ise Bu taş gibi çocuk bu ayı yavrusu gibi davranan Sedef’e el mi salladı? Der gibi bakıyorlardı. Ben de ayık olun o benimle bakışı attım. Derken Anıl’ın yanına gittik. Anıl ile Gaye’yi tanıştırdım önce

‘’Bu Gaye en yakın arkadaşım bu da Anıl.’’ Dedim kısaca. Anıl Gaye’ye gülümseyip ‘’merhaba’’ derken Gaye bana Sahiden mi?Böyle mi tanıştırıyorsun öküz? Bakışı atarak selamına karşılık verdi. Ve sonra

‘’Sedef senden çok bahsetti sonunda ta...’’ derken dirseğimi karnına geçirdim.

‘’Sen çok konuştun yeter Gaye.’’ Dedim sinirlice. Bir insan bu kadar patavatsız olabilir mi? Anıl ise yere bakarak sırıtıyordu.

‘’Bu Görkem Anıl. Bugün yardım edeceğin kişi yani.’’

‘’Teşekkür ederim Anıl. Sedef herkesi yanında dolaştırmaz haberin olsun.’’ Dedi ve bir dirsek yemeye hak kazanmış oldu.

‘’Çok konuştunuz hadi gidelim.’’ Dedim saçlarımı yana atarak. Sinirden terlemiştim. Anıl

‘’Tanıştığıma sevindim Gaye. Görüşmek üzere.’’ Dedikten sonra bakışlarını bir yerde sinirle odakladı. Onun baktığı yere bakınca Oğuzhan’ın bize doğru gülerek geldiğini gördüm.

‘’Vay vay Anıl Merter de buradaymış.’’ Dedi sırıtarak. Anıl ise sinirliden daha çok tiksinirek ve dalga geçerek bakıyordu. Nasıl yaptığını sormayın çok yetenekli.

‘’Okul değiştirmenin nedeni nedir acaba?’’ dedi Anıl, bunlar nerden tanışıyordu böyle?

‘’Tanışıyor musunuz?’’ dedim merakla. Oğuzhan ise bakışlarını bana çevirdi ve

‘’Evet. Ne o yoksa çıkıyor musunuz?’’ dedi. Hala dalga geçerek konuşuyordu.

‘’Hayır arkadaşız ve ben sana soru sordum Oğuzhan.’’

‘’Evet malesef ki tanışıyoruz.’’ Dedi kafasını yukarı kaldırarak.

‘’Nereden peki eskiden aynı okulda filan mıydınız?’’ Anıl dalga geçerek kahkaha atmaya başladı.

‘’Aynı okulda olmak mı? Oğuzhan bizim gibilerden hoşlanmıyor. Ve eğer benim gibi zengin ve sosyal medyada da hatırı sayılır bir şekilde saygınlığınız varsa dikkat edin de Oğuzhan sizi de ifşa etmeye çalışmasın.’’ Dedi. Oğuzhan ise hiç utanmışa benzemiyordu.

‘’Ben sadece senin gibilerin yaptıkları yanlış şeyleri gün yüzüne çıkartıyorum dostum. Mesela her gün bir kızla geziyor olman ve benim bunu herkese gösteriyor olmam sence kötü bir şey mi? Söyle bakalım kim haklı bu durumda?’’ Anıl’ın gözleri mahçup bir ifadeyle bana bakıyordu.

‘’Evet eskiden çok çalkantılı bir ilişki hayatım olduğu doğru. Ama uzun zamandır böyle bir şey olmuyor.’’ Dedi Anıl bana bakarak. Gözlerinde muzip bir ifade vardı ve bana bir şeyler ima ediyordu. İma ettiği şey sanırım anlamıştım. Benimle tanıştıktan sonra hiç kimseyle çıkmamışmıydı? Anıl’a döndüm ve ‘ne demek oluyor bu?’ dercesine baktım.Anıl ise omuz silkinmekle yetindi.