~14~

1.4K 50 6
                                    

Ithaf: Bu bölümün ithafini bu bölümü yazarken okumaya çalışıp duran arkadaşım @Trabzoniçe ye ithaf ediyorum. Öncelik tanımadım sizle beraber okuyor xxchh

Dün olanları anlattigimda Gaye'nin verdiği tepki Erkek arkadaşın Kaan sünnet olmamış. Kendi gözlerimle gördüm. dememle eş değerdi.

"Inanmıyorum! " diye kulağıma cirladiktan sonra "Resmen çocuğa kuyruğunu sallayıp kactin öyle mi?" dedi.

Tek kasini kaldırarak sorduğu bu soruya anlamaz bakışlar atarken

"Ne? Ne diyorsun? " diye sordum.

"Çocuğa umut verici bir hareket yapmışsın. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi salona geçip tıkinmışsin."

"Ne bekliyordun? Nişan yüzüğü mü taksaydim? " Onaylamaz bakışlar atarken dilini şiklatti.

"Çok tuhaf bir kizsin gerçekten. " Omuz silkmekle yetindim ve elimdeki koladan bir yudum aldım. Asidin vermiş olduğu yakma hissiyle yüzümü buluşturdum ve

"Çok konuşma Gaye. "dedim, sonra ayağa kalkıp pantolonumu silkeledim. Gaye de yerden kalktı ve üstünü düzeltti.

"Nereye gidiyorsun?" dedi. Suratima anlamaz ifade kondururken

"Aptal mısın?  Zil çaldı. " dedim. Kafasını salladiktan sonra arkamdan yürümeye başladı.

"Ben Görkem'in yanına gidiyorum. "dedim. Ve cevap beklemeden okula girdim. Hızlı adımlarla merdiveni çıkarken bir yandan da aşağı inmekte olan hocalara başımla selam veriyordum. Görkem'in sınıfına girince gözüme nedense direk Oğuzhan ve kadim dostu olan cep telefonu çarptı.  Ona baktığımı farkedince başımı çevirmek yerine rahatsız edici bakışlarımı gönderdim. Görkem'i test cozerken gördüğümde homurdandim ve yanına gidip test kitabını kapattım.

"Yemek yedin mi bakalım sen?" Görkem bir an suratima anlamsız bakışlar atarken

"Tabi ki de yedim. " dedi. Tısladıktan sonra bir anda

"Oğuzhan buraya geliyor. " dedim.  Ve Görkem'in ürkek tavırlarini farkedince

"Hadi ama hala özgüvenin yok mu? " Görkem bana aptalmisim gibi baktı.

"Saçma bir özgüven testi Sedef. Benim gelmemi bu kadar istiyorsan söylemen yeterliydi." dedi sinir sistemimi alt üst eden sesiyle Oğuzhan.  Oğuzhan ,sariya çalan saçlarını eliyle düzeltti ve ela gözlerini bana dikerek bana doğru yürümeye başladı.  Muzip bakışlarına tiksinerek baktım. Oğuzhan aldırmadan yanıma geldi ve gözlerini üstüme dikti. Ben bakışlarımın fazlasıyla igneleyici ve rahatsız edici olduğunu düşünüp gelmeyeceğini tahmin ediyordum.

"Beni mi çağırdin Sedef?" dedi alayla.

"Hayır tabi ki. Istenmediğin yerde bulunma gibi bir sorunun mu var senin?"dedim yüzümü burusturarak. Gözlerimi üstüne dikiyordum.

"Yok. Adımın geçtiği ortamlarda bulunma gibi bir problemim var. " dedi hiç de masum olmayan gulusuyle.

Gözlerimi devirmekle yetindim. Ama dayanamayıp daha sonra

"Neden sürekli etrafimdasin?" dedim. "Sen."dedi. "Anıl'ın kız arkadaşı değil misin? "

"Ne?"dedim tükürürcesine."Yok öyle bir şey. "

"O zaman birbirinizden hoşlanıyorsunuz?"

"Yüzsuz müsün? " dedim. Sesim yükselmişti. "Nereden uyduruyorsun bunları? "

"Senden hoslandigi belli. Ayrıca uzun süredir kimseyle çıkmadı.  Ayrıca..."son cumlesini tiksinircesine bakarak söylemişti. "Senin de ondan hoslandigin ortada. "

"Benimle ugrasacagina git tweet filan atsana sen. Belli ki beynin telefonsuz yaşamaya alışkın değil. " dedim. Bir süre yüzümü inceledi. Bakislarindan bir sey anlamak mümkün değildi. Belki çok çok az kırgınlık? Saçmaydı.

"Basit koruma mekanizması. Hep böyle duvarların arkasında mı yaşarsın?" Yine fazla konuşan ve fazla düşünen Oğuzhan...

"Hıhı. Aynen öyle. Şimdi beni rahat bırakır mısın? Ne istiyorsun benden? "

"Anıl'a fazla güvenme. " dedi umursamaz tavırla.

"Seni çok mu ilgilendiriyorum?" dedim.

"Hayır. Ama Anıl'in gerçek yüzünü gördüğünde bu şekilde kalabilecegini sanmıyorum. Yıkılırsin." Samimiyetsizce tebessüm edip başımı salladım.

"Umrundayim desene şuna." Oğuzhan gözlerini kaçırır gibi oldu.

"Saçmalama.  Ama Anıl'in gerçek yüzünü görünce ağlayarak yanıma gelme." Kaslarımı çattım.

"Neden sana gelecekmisim? Manyak mısın nesin? "dedim ve sabır çekerek arkami döndüm.

"Ben gidiyorum Görkem.  Sinir sistemim alt üst oldu.Yine." dedim ve sınıfın kapısına doğru yürümeye başladım.

"Görüşürüz ufaklık. " diyen Oğuzhan'a gormeyecegini bile bile gözlerimi devirdim. Sınıfa doğru koşar adımlarla yürürken yolda kazık misali durmakta olan uzun boylu, koyu kumral saçlı bir çocuğa çarptım ve yere düştüm.

"Afedersin. " dedi beni yerden kaldırmaya çalışırken. Kahve rengi gözlerinde mahcubiyet yatıyordu. Bir an istem dışı kaşlarımı çattım.  Bu çocuk bana bir yerden tanıdık geliyordu. Gözlerimi kistim.

"Acaba seni bir yerden tanıyor muyum? "

Sizce kim?  Bence belli. zsfdgjj Bu arada hızlı yazıyorum bölümleri.  Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Yazım hatalarını napiyoruz? Görmezden geliyoruzz. zfhjk

Ben Senle Ne Yapacağım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin