Ben Senle Ne Yapacağım?

~16~

Öhöhöm. Multide Oğuzhan var. Kuzeninin sünnetindeyken zssdsafds

Okuldan çıkmamıza yaklaşık iki ders kalmıştı.Gaye'de Kaan ile mesajlaştığından yanlarından ışık hızıyla uzaklaştım.Nedense Kaan bana fazla samimiyetsiz geliyordu.Light erkek. Sınıftan çıktım ve beynime oksijen gitmesi için dışarıya çıktım.Bankta oturmuş erkekleri kesen kızlara tiksintiyle baktım ve kafamı onların baktığı yöne doğru çevirdim. Iyk! Oğuzhan'ı mı kesiyordu lan bunlar?Eh, tamam yukarıda Allah var Oğuzhan tipsiz bir çocuk değildi. Esmer ve uzun boyluydu.Gözleri fazla koyuydu ve dikkat çekiyordu. Bana göre biraz ağır başlı davransa ne bileyim oturaklı birisi olsa tercih edilebilirdi.Bir banka oturmuş en az on erkek şişe çevirmece oynuyorlardı. İçlerinde Oğuzhan'da vardı. O kadar sesli konuşuyorlardı ki biraz kulak kabartmak istesem tüm sırlarını duyabilirdim. Umursamadan telefonumu kurcalamaya başladım.Oyun oynamayı pek sevmediğimden şarkıları açıp içimden karaoke yapmaya başladım.

Feelin' fuckin' lucky like the fuckin' Irish
I see the whole game from my third Iris
I tour the whole word like a dirty pirate
To give the whole club some Miley Cyrus
Now everybody trippin' like they poppin' molly
Up in the club, is where you find me
I do it real big never do it tiny
If you bout that bullshit please don't remind me
I step in this motherfucker just to make it work
I get on the floor just to make that booty twerk
Shake, shake that as* like a, like an expert
Shake shake tha...

Hani böyle hayatınız gözlerinizin önünden film şeridi gibi geçer ya. Aynen öyle olmuştu. Bir top bana doğru ışık hızıyla geliyordu. Bunun bana bir ceza olduğunu düşünmeye başladım.Öyle gavur şarkıları dinlersen Allah'da senin belanı verir Sedef. Twerkli, fucklu şarkılar dinlersen mustahak sana.Gözümü kapamıştım.Tam topun bana çarpacağı sırada birisi kafamı kendine doğru çekti daha sonra topa vurdu ve top başka yöne doğru gitti. Gözümü açıp baktığımda bunun Oğuzhan olduğunu gördüm. Ve yere baktığımda.. Ah! Telefonum! Canım telefonum! Yere düşmüştü ve parçalanmıştı. Oğuzhan arkadaşlarına bağırdı.

''Oğlum size topu Sedef'e atmayın demedim mi? Sizin oynayacağınız oyuna ben...'' Anlamaz gözlerle Oğuzhan'a baktım.Gözlerini devirdi.

''Doğruluk mu cesaretlik mi oynuyorduk.İşte sonra dediler ki birinin kafasına top at. Sonra seni hedef olarak seçtiler. Ben de yapmayın dedim ama... sonuç ortada.Hedef sendin Sedef. Bak ne güzel kafiyeli oldu. Neyse işte zamanında yetişebildim ya ona bak sen.'' dedi ve sırıtarak kafama sertçe seviyormuşçasına üç kere vurdu.Boyu benden uzun olduğundan onun çocuğu ya da küçük kız kardeşi gibi duruyordum. Elini setçe ittirdim ve çemkirdim

''Yaa! Telefonumu ne hale getirdiniz? Bana yeni bir telefon almak zorundasınız!'' Oğuzhan yere baktı. Arkadaşları ise... Hey! Kaçmışlardı! Oğzuhan bana baktı ve iki elini sakin olmamı ifade edecek şekilde havaya kaldırdı.

''Tamam Sedef. Ben sana eskisinden daha da güzel bir telefon alacağım sen merak etme. Hatta benle beraber gelirsin ve seçeriz telefonunu.'' dedi ve göz kırptı. Kaşlarımı çattım.Ve sağ gözümü kıstım.

''O kadar zengin misin ki?'' dedim. Kafasını salladı.

''İyi o halde.Yarın Mediamarkt 'a gideriz bana telefon alırsın.'' Sonra duraksadım.

''Ya da parasını ver ben kendim alırım.'' Kafasını olumsuz anlamında salladı.Çemkirdim.

''Yaa. Niyeymiş?''

''O parayla telefon alıp almadığını bilemem. Benim paramla sadece telefon alabilme imkanı sunuyorum sana. Bu yüzden.'' dedi. Gözlerimi kırpıştırdım ve ne demek istediğini anlamaya çalıştım.Sonra anlamaya çalışmaktan sıkıldım ve

''İyi tamam be. Yarın gideriz.'' dedim.Okula girmek üzere arkamı döndüm. O sırada Oğuzhan arkamdan seslendi.

''Sedef!Bu bir randevu mu?'' Işık hızıyla kafamı ona doğru çevirdim. Büyük ihtimal gözlerim ateş saçıyordu.

''Sidif bi bi rindivi mi?'' dedim tükürürcesine. Güldü ve göz kırptı.Onun taklidini yaptım ve okula doğru koştum. Ben Oğzuhan'ın ağırbaşlı olmamasına kusur bulurken sanırım ben fazla ergen gibi davranıyordum.