& 2 &

778 117 85
                                    

Oylamayı unutmayın! İyi okumalar.

Ayrılma vakti gelip çatmıştı. Elinde iki büyük valiz ve sırtında kocaman bir çantayla ailesine bakıyordu Felix. Onlardan uzak kalmak kötü hissettirecekti.

Kendini avutmaya çalıştı.

Yeni bir çevre.

Yeni arkadaşlar.

Belki de yeni bir aşk.

Yeni dediğime bakmayın. Felix kimseyle beraber olmamıştı bu zamana kadar. Tabiki hoşlandığı kişiler olmuştu ama tam sevmeden ilişki kurmak istemiyordu kimseyle. Bu ona göre, kendini kandırmaktı.

Havaalanına giriş yapan Hwang ailesiyle, gözlerini o tarafa çevirdi sarışın olan. Arkadaşını görünce gülümseyip el salladı o tarafa. Hyunjin de karşılık verince, onları beklemeye koyuldu.

Uçak saatini beklerken hep beraber yemek yediler. Anneleri onlara öğütler verdi, babaları koca birer çınar gibi destek çıktı. Mutlu ayrılıyorlardı, ailelerinden.

Uçak saati gelip çattığında, iki anne gözyaşlarını tutamadı. Hyunjin annesini avutmaya çalışırken, gülümsüyordu.

Felix mi?

O çoktan salya sümük annesinin omzuna yapışmıştı.

-Dikkat et, diye fısıldadı sarışın olan.

-İlaçlarını almayı sakın unutma.

Annesi oğlunun saçlarını öperek cevap verdi ona.

Anons sesini duyduklarında babalarıyla da vedalaşıp, uçağa doğru yürümeye başladı iki arkadaş.

Mutlulardı.

Beraber olmaktan çok mutlulardı.

Ama Hyunjin'in içindeki his mutluluktan da öteydi.

Felix ile aynı odada kalacağını düşündükçe, içinde bir şeyler tepiniyordu.

Geçmiş yıllarında birbirlerinde kalmışlardı tabi ama bu farklıydı. Yanındaki sarışına dönüp, gülümsedi Hyunjin.

Uçağa bindiklerinde 2 saatlik yolculuk başlamıştı. İki genç yol boyunca birbirlerine planlarını anlatıp, gülüştüler.

                   >>>>>>>>>>>>>>>>

Okula geldiklerinde, ikisi de büyülenmiş gözlerle baktılar karşılarındaki yapıya. Hayallerinin gerçek olduğunu bir kez daha anımsamışlardı. Gülümsediler, iki dost.

Üniversitenin biraz uzağındaki yurda gitmek için, yürümeye başladılar. Yorgunlardı. Bir an önce gidip dinlenmek istiyorlardı.

Yurda geldiklerinde, içerideki manzara gözlerini aldı yeni üniversitelilerin. Yurt burası mıydı cidden? Daha çok otele benziyordu da.

Resepsiyona benzer bir kısım olan tarafa doğru yürüdüler. Karşılarındaki adam onları görünce içten bir şekilde gülümsedi.

-Hoşgeldiniz, çocuklar. Siz de yeni mi geldiniz?

Felix konuştu ilk önce.

-Evet efendim. Babam arayıp bizim adımıza iki kişilik oda ayırtmıştı.

Adam biraz düşünür gibi yaptı.

-İsimleriniz nedir acaba?

-Ben Hwang Hyunjin, arkadaşım da Lee Felix.

Adam bilgisayar ekranında bir şeylere bakıyordu. Ve açıkçası suratı biraz değişmişti.

-Çocuklar, kaydınız da bir yanlışlık olmuş sanırım. Aslında tek kişilik oda isteyen bir öğrenci vardı. Ama Hyunjin'le onun yeri değişmiş.

İki genç anlamazca birbirlerine baktılar. Ayrı mı kalacaklardı yani?

-Yani?

Adam tekrar gülümseyerek karşısındaki gençlere baktı.

-Yani Felix, Hyunjin tek kişilik odaya kayıt edilmiş maalesef. Senin yanına da tek kişilik odayı isteyen Changbin.

Üzüldü çocuklar. Hep aynı odanın hayalini kurmuşlardı.

Ama Hyunjin bir nebze fazla üzüldü. Nedenini bilmiyordu. Sadece fazlaydı. Felix ile aynı odada kalacağının hayalini kurarken, şimdi yalnız kalmıştı.

Adam gençlerin yüzündeki düşüşü fark etmiş olacak ki, konuştu.

-Merak etmeyin çocuklar. En fazla 1 hafta içerisinde bu işi halletmeye çalışırım.

Duyduklarıyla gülümsedi üniversiteliler. Adamdan odalarının anahtarını aldıktan sonra aynı katta bulunan odalarına ilerlediler.

Geldiklerinde Hyunjin, Felix'e bakıp konuştu.

-Sadece bir hafta, Lix. Bir hafta sonra yanındayım.

Gülümsedi sarışın olan.

İyi ki böyle bir dosta sahibim, diye düşündü.

Hyunjin'in onu dostu olarak görmediğini bilmeden.

                  **** Son ****

Bana çok güvenmeyin de ileride fikrimi değiştirip Hyunlix yapabilirim ha

eafnutt

Just Serenity | ChangLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin