Oylamayı unutmayın. İyi okumalar!
(Rekor oy ve yorum istiyorum!)
(Bölüm sonunu okuyun lütfen.)
-Hazır mısın?
Felix, Changbin'in sorusuyla kafasını salladı.
-Hazırım hyung!
Changbin Felix'in yanına gelip kısa boyundan dolayı parmak uçlarında yükseldi ve ardından Felix'in yakalarını düzeltti. Bu hali Felix'in o kadar hoşuna gitti ki, sırıtmadan edemedi sarışın olan.
-Bak söylediklerimi unutma. Gözümün önünden kaybolma ki gece seni aramayayım.
Felix ellerini kısa olanın omzuna koyarak konuştu.
-Anladım hyung ama şu sürprizden biraz bahsetsen olmaz mı?
Dudaklarını büzerek konuştuğunda, Changbin kendini çok zor durumda hissetti. Bu dudaklar fazla şeydi..
Öpülesi.
Felix, Changbin'in dudaklarına baktığını gördüğünde iki dudağını birbirine bastırıp değişik bir ses çıkardı ve Changbin'in dikkatini dağıttı.
-Hadi çıkalım daha çocukları alacağız.
Changbin, kendini toplayıp üstüne aldığı ceketiyle sarışını takip ederek çıktı. Bugün zor bir gece olacağa benziyordu. Yani yanında böyle bir afet varken olması gereken de oydu sanırım.
>>>>>>>>>
Felix arkadaş grubuna yaklaşırken, Changbin'in arkadaşlarının da orada olduğunu gördü. Minho Jisung'la konuşuyor, Seungmin Hyunjin'e bir şeyler söylüyordu. İyi değil gibiydi. Ama Hyunjin ona bakmıyordu. Woojin ve Chan ise her zamanki gibi oynaşıyordu.
-Sonunda gelebildiniz.
Jisung konuştuğunda Felix gözlerini devirip dil çıkardı.
-Gayet eğleniyor gibiydin.
Jisung yanına gelip, kolunu onun omzuna attı ve kulağına fısıldadı.
-Ya, ne demezsin.
Felix kıkırdayarak önüne döndü. Gidecekleri mekan, yurdun biraz ilerisindeydi. O yüzden yürümeyi seçmişlerdi.
Felix göz ucuyla Changbin'e baktığında, onun da Minho ile kol kola girdiğini gördü. Kısa olan bakışları hissetmiş gibi arkasına dönüp sarışına göz kırptığında Felix utançla başını aşağı eğdi.
Birini keserken yakalanmak hoş bir şey değildi sonuçta.
Daha sonra gözlerini Seungmin ve Hyunjin ikilisine dikti. Hyunjin önden yürüyor, Seungmin ise başı eğik bir şekilde onun arkasından adımlıyordu.
-Bu ikisine ne oldu?
Felix sorduğunda Jisung omuzlarını silkti.
-Bilmiyorum ama bizim çöpçatanlık işi iyi gitmiyor bence. Seungmin sabahtan beri bir şeyler anlatıyor, Hyunjin ise kısa cevaplarla onu geçiştiriyor. Bir şeyler olmuş sanırım.
Felix kafa sallayıp en kısa zamanda bu olayı Hyunjin ile konuşmayı düşündü. O ikisi birlikte mutlu olurlardı. Bunu adı gibi biliyordu.
Mekana geldiklerinde dışarıda duran bir öğrenci isimleri alıyordu. Herkes sırayla ismini söyleyip içeri geçti. Alan gerçekten büyüktü. Hareketli bir müzik çalıyor, öğrencilerin bazıları dans ediyor bazıları ise masalarda oturuyorlardı.
