CEHENNEME DÜŞEN MELEK / Bölüm 1

1.9K 103 739
                                    

"Hayır baba seninle hiçbir yere gelmeyeceğim."

Sesimi daha da yükseltmiştim.

"Herşeyim burda; arkadaşlarım, okulum. Düzenimi bozmanı istemiyorum."

Hayır gidemezdim. Bu şehri terkedip gidemezdim, son senemdi üstelik bu sene. Üniversite için hazırlanmam gereken önemli bir zamanda tüm düzenimi altüst edip başka bir şehre taşınacağımızı söylüyordu babam. Evet biliyorum bu şehirde artık yaşamak istemiyor. Çünkü amcamın ölümünden kendini sorumlu tutuyor ama bir sene daha burda kalabilirdik. Neyin acelesiydi bu böyle.
Babam hüzünle bir bana bir anneme baktı. Annemde benimle aynı fikirdeydi. O da bir sene benim için burada kalıp daha sonra İzmir'e taşınabileceğimizi söyledi ama babam bizi dinlememekte kararlı.

"Tatlım haklısın evet ama biliyosun bu şehirde nefes alamaz oldum en iyisi gitmek bizim için. Hem oradaki eğitimin daha iyi olucak inan bana. "

Onu anlayamıyorum neden kendini amcamın ölümünden sorumlu tutuyordu ki. Amcam kalp krizinden ölmüştü yanında birtek babam varmış zaten ordan hemen hastaneye götürmüş amcamı. Ama ne yazıkki amcamı kaybettik. Üstünden tam 1 sene geçti. Amcamın ölümünden sonraki ilk 3 ay babam Arzu yengemden yani amcamın eşinden daha kötü bir durumdaydı. Hiç bişey yemez, ağzını bıçak açmazdı.

"Benim yüzümden öldü. " hep bunu tekrarlardı. Korkmaya başlamıştık artık. Hep sorduk ne oldu, neden böylesin diye ama o 'hiç birşey' deyip bizi geçiştirirdi. Sonra toparladı biraz. Ozaman dan beri gitmek isteyip durdu bu şehirden. Bir şekilde onu ikna edip fikrinden vazgeçirdik fakat aynı mevzu tekrar gün yüzüne çıkmıştı. Sinirle bağırdım.

"Neden baba neden amcamın ölümünden kendini sorumlu tutuyorsun. Her şeyi geçtim. Sadece bir senem kaldı ve bu sene iyi hazırlanmam gerekiyor. Biliyorsun ki her ortama ayak uyduramıyorum. Madem çok gitmek istiyorsun. Tamam gidin ozaman ama ben hiçbir yere gitmiyorum baba. "

Sinirle ceketimi alıp evden çıktım. Babam sesimi yükseltip kapıyı çarptığım için eminim ki çok kızmıştı. Ama karşısında kararlı olup onu bu fikrinden vazgeçirmeliydim. Beni bırakıp gitmezdi çünkü biliyorum. Bu son senemdi. Selin ve Eda buradaydı, onlar benim olmayan kardeşlerimdi. Ve Emre... İlk aşkım.

Ortaokuldan beri seviyordum onu, herşeyden çok hemde... Tabi liseye geçtiğimizde o başka bir liseye yazıldı ben başka bir liseye. O benim onu sevdiğimi hiç bilmedi tabiki. Ona söyleyecek cesaretim olmadı ki hiç. Ama ilerde söyleyecektim yani o başkasından öğrenmeseydi ben söylemeyi düşünüyordum.

Beni seven biri vardı adı Alper. Beni rahatsız etmekten hiç çekinmeyen, beni sözleriyle taciz eden dengesiz pisliğin tekidir kendisi. 

   Kaç kere şikayet ettim ama bir şekilde yırttı işte. Okul müdürü babasının tanıdığıymış. Her seferinde yanımda bitiyor ve yapacak bir şeyim yok malesef. Aynı sınıftayız üstelik onunla. Babama söylemeyi düşündüm ama ozaman işler fazla büyürdü, oyüzden açmamıştım konusunu.

Emre'nin en yakın arkadaşıyla arkadaşmış bu Alper, dolayısıyla Emre ile de . Tabi ben bilmiyorum bunu. Tiksiniyorum ondan ötesi yok.

Alper ben sınıfta Eda'yla konuşurken bizi dinlemiş, ben herzaman ki gibi Emre'den bahsederken. Tabi ben çocuğun soyadına kadar anlatırsam (aptal kafam) Alper sırf bir gün onunla beraber, yani sevgili olmayalım diye gitmiş Emre'ye benle ilgili her şeyi söylemiş, Emre'yi sevdiğimi  yani. Bunun yanında bide beni sevdiğini de söylemiş, çünkü Alper'in beynine zoru var. Beyinsiz, aptal, mal, şerefsiz...
İşte böyle ondan sonrada Alper sınıfta yanıma gelip utanmadan yaptıklarını söyledi Emre'yi unut artık, o seni sevmiyormuş vs. saçmaladı tabi hemen orda bir tokat atmak geçti içimden ama o buna bile deymezdi.

O gün gözlerim şişene kadar ağlamıştım. Evet benim hikayemde böyle işte ve hala Emre'yi seviyorum evet. Onunda birgün beni sevmesini bekliyorum aptal gibi.

Biraz da onu göremem diye taşınmak istemiyordum. Arada bir lise çıkışında görüyodum onu, bizim çıkış saatimiz onlardan önceydi. Ve liselerimizin arasında 5 dk yol vardı. Servis gelene kadar onların okulunun orda çıkmasını beklerdim Eda ve Selin'le.

Onunla aynı şehirde olmak. Aynı havayı solumak, bu bile yeterdi benim için.
Telefonumun çalmasıyla cebimden çıkarıp arayana baktım. Babamdı.

"Efendim baba"

"Hava kararmak üzere eve gel Melek. "
Sesi yorgun gelmişti.

" Tamam baba geliyorum. " deyip kapattım telefonu.

Soguk hava yüzüme çarparken elimdeki ceketi üzerime geçirdim ve eve doğru yürümeye başladım.
Arkamdan ısrarla korna çalan arabaya baktım sinirle. Sokakta kimseler yoktu. Havada neredeyse kararmıştı. Korkmuyor değilim doğrusu. Araba yanımda durdu, zaten açılmış olan camdan içerideki adama baktım. Ardından elindekini işaret edince kimliğimi gördüm.

"Ceketini giyerken düşürdün. "

Soğuk sesi ürpertici gelmişti. Gülümseyerek elindeki kimliğimi aldım. En son ceketimin cebine koymuştum kimliğimi. Minnetle karşımdaki adama bakıp konuştum.

" Teşekkür ederim. "

Beni takmayarak camı kapattı. Kaba herif insan bir şey der ama değil mi?

Araba hızla uzaklaşırken kolumun biranda çekilmesiyle korkuyla çığlık attım. Gördüğüm kişiyle sinir bedenimi çoktan sarmıştı bile.

" Bırak kolumu Alper. "

kolumu ondan kurtarıp arkamı dönecektim ki tekrar koluma yapıştı.

" Kim di o? "

dedi tıslayarak. Ondan tiksindiğimi söylemişmiydim . Ah evet söylemiştim. Yine söylüyorum ondan tiksiniyorum.

" Sanane Alper bundan. Seni ne ilgilendiriyor. "

Bağırarak kolumu kurtarmaya çalıştım ama kurtaramadım.

" Sana kimdi dedim? "

sinirle soludum. Ne hakla bana hesap sorardı. Peki o kaşındı.

" Çok mu merak ettin. Peki söyliyim ozaman o benim SEV-Gİ-LİM . "

Sevgilim kelimesini bastırarak söylemiştim. Bir anda beni yere itti. Dengemi sağlayamayıp yere düştüm. Kulaklarımı yırtan lastik sesiyle az önceki arabanın tekrar geldiğini farkettim. Arabadan hızla inen adam Alper'in suratına sert bir yumruk attı. Ağzımdan çıkan çığlıkla hemen ayağa kalktım.

"Demek Melek'in sevgilisi sensin ha."

Alper'in söylediğiyle kaskatı kesilirken adam afallayarak bana baktı. Alper adamın boş anından faydalanıp suratına yumruğunu geçirdi. Adam sinirle Alper'in üstüne atılıp ard arda yumruk indirmeye başladı. Alper'in yüzü kana bulanmıştı. Korkuyla adamın kolunu tuttum.

"Yeter artık bırak. Lütfen. "

Sesim yalvarır gibi çıkmıştı. Adam Alper'i yere ittirdi.

"Seni birdaha sevgilimin yanında görürsem ecelin olurum lan anladın mı?"

Duyduklarımla gözlerim kocaman olurken adam dibime girip gözlerimin içine baktı.

"Arabaya bin Melek. "

Ne diyecektim şimdi 'ah hayır yabancıların arabasına binmiyorum beyefendi' mi?
Hem sevgili yalanını uyduran bendim adam bana ayak uydurdu ona teşekkür etmem gerek üstelik beni Alper'den de kurtardı. Daha fazla küçük düşmemek için kafamı salladım. Şoför koltuğuna geçince bende mecbur bindim arabaya. Araba hareket ederken içimdeki o tuhaf hisle boğuşuyordum.

"Evini tarif etmeyi düşünüyor musun? Ha yok ben sevgilimin evine gideceğim diyorsan bana uyar Melek hanım."

~~~~~~~~ ~~~~~~~~~~ ~~~~~~~~~~

Eveet arkadaşlar herkese merhaba 👋
Kitabımın ilk bölümünü umarım begenmişsinizdir dostlarım. Eger beğendiyseniz yıldıza dokunmayı unutmayın. Birde iyi kötü yorumlarınızı bekliyorum. Son olarak BAŞLANGIÇ TARİHİ yazın bakalım yoruma.

Sevgiyle kalın 💞❤️💕💖

CEHENNEME DÜŞEN MELEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin