voice; renjun

4 "Bastard"

▷Taeyeon - Sweet Love

🍁

Kafedeki birinci ayımın sonuna geldiğimiz zamanlardı, kafenin kapanmasına onbeş dakika kadar kala Bayan Bae dükkanı bize emanet ettikten sonra uyuyakalan kızını arabasına bindirip gitmişti. Jeno mutfağı temizlerken, Jaemin ve ben kafe ile ilgileniyordum. Jaemin çöpleri atmaya gitmişti ve bende son kalan işleri bitirmiştim. Bir poşet daha çöp çıkmıştı, onu çıkarmaya Jaemin'in yanına gitmek için arka kapıdan dışarı çıktım. Arka kapımız iki binanın arasına kalıyordu, çöp konteynırları hemen sağa baktığımızda görünen caddenin kaldırımındaydı. Kafenin arka tarafında kaldığı için buraya giden kısa yol diğer kapıdan çıkmak oluyordu.

Çoktan çöpü atmış olan ve duvara yaslı bir şekilde duran Jaemin'i gördüm, bir de aşağı sallandırdığı sağ elinde duran dumanı süzülen sigarayı. Gözgöze geldiğimizde bir bana, bir sigaraya bakmış ve gülmüştü. Bir şey demeden çöpü atmış ve karşısındaki duvara onun yaptığı gibi sırtımı dayamıştım. Elimi ona doğru uzattığımda anlamadığını belirten bakışlar atmıştı. Gözlerimi devirip elimi cebine attım ve paketi aldım, kendim için bir dal çıkarıp ona geri uzatmıştım.

"Tanrı aşkına liseli bir veletsin, Parliament gibi bir sigara senin neyine? Paranın yarısı bunlara gidiyor olmalı."

Duydukları ile başını geriye atıp kahkahasını savurdu. "Tek çalıştığım iş bu değil."

"O nasıl oluyor? Haftasonları ve okuldan sonra tamamen buradasın?"

"Gece yarılarından sonra benzin istasyonlarındayım." çakmağı bana uzatırken söylemişti. Dudaklarımdaki sigaranın ucunu ateş ile buluştururken ona şaşkınca bakıyordum.

"Günde kaç saat uyuyorsun?"

"Pazar günleri benzincide değilim, bütün akşam uyuyorum onun dışında buradan çıktıktan sonra oraya gitmek için iki saatim var ve okulum dokuzda başlıyor. Yediden dokuza kadar uyuyabiliyorum. Yani günde dört saat felan. Hazırlanmalarımı çıkarırsak biraz daha az ama bazen derslerdede uyuyorum." uzun açıklaması son bulunca hala şaşkınlığımı gizleyemiyordum.

"Cidden sıkı çalışıyorsun."

"Mükemmel olmanın getirileri, ne diyebilirim ki?"

"Mükemmellikle alakası olduğunu düşünmüyorum. Evdeki için, değil mi?"

"İnce ama önemli noktalara parmak basabilme gibi bir yeteneğin var." acı gülümsemesi yüzündeki yerini alırken benimle eşzamanlı olarak dumarı içine çekmişti.

"Woah~" aniden gelen nida ile tekrar bakışlarımı ona çevirdim. "Renjun cidden masum bir çocuk gibi görünüyordun."

"Zaten öyleyim!" gülüşümün yayıldığını hissedebiliyordum.

"Bir gün, bir şeyler içmeye ne dersin?"

"Elbette, boş bir vaktin olursa neden olmasın?" dediklerimle kahkaha atmıştı.

"Demek içiyorsunda? Sen cidden uslu bir çocuk değilsin."

"Benden ay olarak küçüksün ve dediklerine bak! Ayrıca dediğim gibi, ben masum bir çocuğum, reşit olmamıza çok kalmadı."