10 "Broken evening"

176 20 8
                                    

▷Hiroyuki Sawano, MPI, CASG - Call Your Name [Attack on Titan OST]

Küçük bir çocuktum. İçindeki ışığı yitirmemiş olan. Sonra ise ne mi oldu?

En beklemediğim insanlar tarafından ışığımın gücü çekilip, alınmıştı. Sadece onlardan biraz ilgi, biraz sevgi istemiştim. Onlarsa bana bir yabancı gibi- hayır hayır bir çöpmüşüm gibi davranmışlardı.

Doldurmuştum kendimi, içime atmıştım her şeyi. En sonunda ise o akşamdan itibaren, yağmurla birlikte göndermiştim hayatımdan her şeyi.

Ancak bu şekilde hayatımı artık bir düzene sokabilirdim.

Ancak bu şekilde mutlu olabilirdim bundan sonra.

Ve ben mutluluğun nasıl bir his olduğunu artık bilmek istiyordum.

🌠

Aniden açılan kapı ile beni karşılayan şey, annemin çatık kaşları olmuştu. Güldüğümde bana tiksinerek bakmıştı ve hemen ardından gözleri ile uyarıp kapıyı kapatmaya yeltenmişti. Onu durdurmak için kapının arasına koyduğum ayağım başarılı bir şekilde engel olmuştu.

"Ne halt yiyorsun Huang Renjun? Sarhoş musun sen?"

"Amanın, bana bakıyorsun! Şu işe bakın~ Evet anne, sarhoşum! Oğlun yıllardır içiyor, biliyor muydun?" kahkahalarım artarken gözyaşlarımın akışı hızlanıyordu. Annem ise şaşkınlık, tiksinme gibi duyguların arasında gidip geliyordu. Gözlerinin arasında tedirginliğin gölgesini sezebiliyordum ayrıca.

"Misafirlerim burada Renjun, bu konuyu sonra konuşacağız. Şimdi buradan uzaklaş."

"Hayır! Bugün, burada konuşacağız. He~r şeyi~" kıkırdamam durunca ciddi bir ifade takılmıştım. Annem ise bana tiksinerek bakıyordu. "Her şeyi anne, her şeyi." Belki de bir çöptüm ve bu yüzden bana böyle davranıyordu.

Bakışlarındaki karmaşık duyguların yerini korku alırken istemsizce mutlu olmuştum. Bu beni kötü bir çocuk mu yapardı? Benim gibi, o da asla değişmiyordu. İtibarı zedelenir diye tutuşuyordu adeta ama en büyük korkusu gerçekleşecekti. Hiç endişe etmesine gerek yoktu.

Kapıyı itip içeri girmeden önce yine konuşan ben olmuştum. "Beni eve alsana, üşüyorum."

"Şu oyunu kes ve yukarı çık yoksa çok sinirleneceğim." dişlerinin arasından adeta bana tıslıyordu. Annem cidden bu muydu benim?

"Asıl sinirlenmemesi gereken kişi ben olmalıyım. Değil mi, Bayan Huang?" sarsılarak yürürken kelimeleri telaffuz etmek çok zordu ama başarıyordum işte bir şekilde.

"Renjun. Sınırlarımı zorlama."

"Aman tanrım! Bu bir rekor anne, benimle bir dakika boyunca konuştun! Sadece ben değil, sende kendi sınırlarını zorluyorsun. Hey millet, beni dinleyin!" içeri koşarcasına bağırarak ilerlediğimde annem koluma asılıyordu resmen.

"Gösteri başlasın Bayan Huang!" kahkaham salonda yankılanırken son derece lüks görünen kadınları kontrol ettim. Annemden bir farkları yoktu, onlarda bana iğrenç bir cisim gibiymişim gibi bakıyorlardı. Bazıları ise korkuyordu sanırım.

voice; renjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin