0.6

125 19 93
                                    

Mavis oldukça üzülmüştü, hatta neredeyse ağlayacaktı. Sadece gözüne kirpik kaçtığı için çıkan gözyaşlarını temizlemeye banyoya gitti. Yüzünü yıkadı ve kendine geldi.

"Tanımadığım birine niye üzülüyorum ki?"

Mavis telefonunu eline aldı ve görmese bile bir mesaj atmaya karar verdi.

Mavis: Hey, hediyen için çok teşekkür ederim gerçekten çok beğendim.

Mavis: Geçmiş olsun umarım en yakın zamanda iyileşirsin.

Mavis: Ah...

Mavis: Sanırım seni özledim.

Mavis: En yakın zamanda iyileş ve geri gel.

Mavis: Ne? NE DEDİM BEN?!

Mavis: Yani şey sarhoştum!

Mavis: Öyle demek istememiştim ağzımdan kaçtı, dilim sürçtü.

Mavis: Her neyse demek istediğim geçmiş olsun ve teşekkür ederim.

Mavis: Görüşürüz! (↑ω↑)

Mavis kafasınu arkasına döndürdüğü anda mesajları okuyan Zera'yı farketti.

"NENEZAMANNEDENNİÇİNKİMKİMİNLENEREDEKİMGÖRDÜNEDEDİAĞAĞAĞAĞAĞAĞĞĞĞÜÜÜÜÜAĞAĞAĞAĞAAAA!!! "

Mavis turpa dönmüş bir halde ne yaptığını şaşırırken zera onu daha da kızarttı:
"Bence sen aşk sarhoşu olmuşsun."

"Yoo! YOOOOOOOO! Ne alaka şimdi niye böyle bişey dedin durduk yere yani neden böyle oldu sen dedin sonra bu hiç doğru deği-"

"Sakin ol, onu ziyaret etmeye ne dersin hastanede değil miymiş. "

Mavis utançtan ölmek üzere filan olabilirdi.

"Ama nerde olduğunu bilmiyoruz ki? "

Zera Mavis'in yüzüne baktı ve göz kırptı. Bilgisayarın başına geçti ve yaşadıkları yerdeki hastanelere bakmaya başladı.

"Hey Mavis, çocuk hakkında bildiğin bir şey var mı görünüş olarak. "

"Vücudunda yaralar var diye biliyorum, ayrıca sanırım saçları koyu renk, yani ya kahverengi ya da siyah. Boyu uzun ve zayıf. "

Zera gülümsedi.

"Aman aman, iyi de tanıyormuşuz ha beyefendiyi. "

"Kasaba küçük olduğu için eğer kasaba dışında değilse sadece bir hastane var, tabi özel hastaneye gitmemişse. "

"Çok teşekkür ederim Zera. "

"Rica ederim her zaman. "

"Ne zaman gidiyoruz? "

Mavis duraksadı,
"Şimdi."

İkisi de üzerine giydiği şeyi değiştirip hastaneye gittiler. İçeri girdiklerinde Wendy onları görüp o tarafa doğru geldi.

"Mavis-san! Merhaba. "

Mavis sevindi çünkü Wendy onlara yardım edebilirdi.

"Wendy! Nasılsın, ben de buraya bir kişiyi ziyarete gelmiştim. Umarım yardım edebilirsin bulmama. Zera'nın bir arkadaşı ve kim olduğunu söylemiyor, utanıyormuş. Nasıl biri olduğunu tarif etsem olur mu? "

"Ben gayet iyiyim. Tabiki elimden geldiğince yardım edebilirim. "

Mavis kim olduğunu tarif etti ve Wendy tahminince o kişiyi buldu. Odaya önceden girip içerideki kişiye müsait olup olmadığını sordu, oldukça benziyordu. Wendy tam çıkıyordu ki hasta ona seslendi.

"Hey, bana bir kağıt ve kalem verebilir misin? ve lütfen gelmek isteyenlere ismimi söyleme. Önemli bir mesele. Ayrıca 5 dakika sonra gelmelerini rica eder misin? hazır değilim de."
(Y.N. Ne çok isteğiniz var Zeref bey az yavaş)

Wendy kafasını onaylar anlamda salladı ve kağıt kalem uzattı. Soru sormadan dışarıya çıktı.

"Mavis-san, girmenize izin verdi ama birkaç dakika sonra, hazırlanacakmış. "

"Çok teşekkür ederim Wendy, sen olmasan yapamazdım. Çok yardımcı oldun. " Mavis Wendy'e sıkıca sarıldı.

"Rica ederim, seni mutlu edebildiysem ben de mutlu oldum. Şimdi gitmem gerekiyor, görüşürüz!"

Wendy Mavis'in cevap vermesine izin vermeden koşmaya başladı, yolda arkasına dönüp Mavis'e tekrar el salladı ve tebessüm etti.

"Hey, Mavis. "

"Evet Zera, ne oldu? "

"Benim kardeşimi ve annemi hazır gelmişken ziyaret etmek istiyorum, hem senin tek girmen daha iyi olur. "

Mavis bir yandan tek kalmak istemiyordu ama Zera'ya hayır demek ayıp olurdu.

"Tabiki Zera. Selamımı söyle lütfen. " Birbirlerine kocaman gülümsediler ve Zera ayağa kalkıp uzaklaştı.

Zaman bir türlü akıp gitmiyordu. Mavis bir süreden sonra kapıyı tıklatıp içeri girmeye karar verdi. Önce derin bir nefes aldı, daha sonra kapıyı tıklattı. Kalbi çok hızlı atıyordu. Ses gelmeyince içeriye girdi.

Onun sapığı olduğundan emin olmuştu çünkü kendini göstermemek için battaniyenin altına saklanmıştı. Robotik bir ses duyuldu, sanırım şu çevirinin sesi.

"Mavis sen mi geldin"

Mavis aklından geçirdi. 'sanırım sesini bile tanıttırmamak için yapıyor'

"Evet, b-ben geldim. "

"Yatağıma oturur musun. "

"E-Elbette."

Mavis çekingen haraketlerle kalkıp yatağa oturdu. Battaniyenin altından bir el çıktı ve Mavis'e doğru uzandı. Bu his, çok tanıdık geliyordu. Mavis eli iki eliyle tuttu, küçücük elleri ancak yetiyordu.

"Bana ne zaman aşık olmayı düşünüyorsun?"

Hala aynı robotik ses.

"Kendini bu şekilde saklamayı bıraktığın zaman, evet ben sevdiğimde bırakacaksın ama, bu şekilde nasıl aşık olabilirim. "

"Lütfen bana anlayış göster, ama sen beni sevmeden kim olduğumu bilemeyeceksin. "

"Hey Mavis, Arkanı döner misin. "

Mavis usulca arkasına döndü. Zeref içinde olduğu yorgandan sıyrılıp Mavis'e sarıldı.

"Kolların, n-ne oldu? "

Zeref'in kolları zaten önündeydi ve bu şekilde telefonu tutamazdı, sesini değiştirmeye çalışarak fısıldadı.

"Boşver, sadece yara. "

Mavis konuştuğu için şok olmuştu, ayrıca ses gayet tanıdık geliyordu. Bir an beyninde parçaları birleştirdi.

"S-Sen? "

"Zeref? "

Lover - Zervis Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin