1.0

87 15 101
                                    

Saat 04.48 ve ben sapık gibi bölüm yazıyorum. Çünkü kendim de çok heyecanlandım ve kendimden yeni bölüm bekliyorum. Bu bölümü Kotaora-chan ve Smeraldia'ya hediye ediyorum.

•••

Mavis, herkesten önce uyandı ve doğru düzgün yiyecek bir şeyler almak için markete gitti. Kahvaltı malzemelerini kendinden büyük olan alışveriş sepetine doldurduktan sonra, aburcuburlar reyonuna gitti.

"Hey! Mavis-san"

Mavis arkasını dönmesi ve Gajeel'i görmesi bir oldu.

"Heey! Ben de kahvaltı için malzeme almaya gelmiştim."

"Aburcubur reyonuna mı? Gihii~"

Mavis gözleriyle önündeki sepeti gösterdi.

"Natsu da bizde, kahvaltıya katılmak ister misin?"

"Tch, hayır. Bugün biraz meşgulüm, katılmak isterdim ama başka zaman."

"Biliyor musun ben de yurtta kalmaya başlayacağım!"

"Oh sevindim. Mira balo tarzı bir şey planlayacağını söyledi, ama sadece belirli kişiler biliyor. Davetiyeleri hazır ettiğinde haber verecekti. Katılacak mısın?"

Mavis'in yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi.

"Neden olmasın."

Gajeel ile beraber alışverişini yaptıktan sonra marketten çıkınca, bu kadar poşeti taşıyamayacağını farketti. Yavaş yavaş ilerlemeye debelenirken Gajeel ellerinden poşetleri aldı.

"Eve kadar yardım edebilirim."

"Çok teşekkür ederim Gajeel-kun, sen olmasan bırak eve gitmeyi bir adım dahi atamayacaktım. "

Gajeel tebessüm etti ve yola koyuldular. Yaklaşık 2 dakika sonra eve varmışlardı. Gajeel kapıda poşetleri Mavis'e teslim edip gitti. Mavis yerdeki poşetleri eline almadan kapıyı açtı ve karşısında dikilen Zeref ile karşılaştı.

"Gajeel ile markete gidip alışveriş yapmak eğlenceli miydi? "

Mavis donup kaldı.

"Söylesene. Hatta eve kadar bile bıraktı seni, benim seni evinden almamı istemezken."

"Zeref neyden bahsediyorsun Gajeel ile markette karşılaştık, poşetleri taşıyamadığım için benim yerime eve kadar taşıdı. Zaten görmüşsündür bakıyoduysan bir cümle bile konuşmadık yolda."

Zeref kendisi de neden böyle bir şey dediğine şaşırmıştı. Duraksadı.

"Özür dilerim, sanırım fazla acıktım. Çok ileriye gittim."

"Önemli değil, ama sen niye ayağa kalkıp kendini yoruyorsun? Ayrıca gördüğüne göre camdan uzun süre bakmış olman lazım. Dinlenmen lazım Zeref. Lütfen böyle yapma.."

Zeref kafasını süt dökmüş kedi gibi önüne eğdi.

"Seni evde göremeyince çok meraklandım. Üzgünüm. "

"Lütfen Zeref kendine iyi bakmalısın, bana söz ver. Sana bir şey olmayacağı için. "

"Ben iyiyim Mavis, iyi olacağım söz veriyorum."

Mavis, Zeref'e oturması için yardım etti ve kahvaltı hazırlamaya başladı. Bir yandan kahvaltıyı hazırlıyorken içeri seslendi.

"Zeref, Mira bir balo düzenliyormuş. Sensiz gitmek istemiyorum."

"Herkes benden nefret ediyor Mavis, gelemem."

"Eminim anlayış göstereceklerdir, hem daha çok zamanı var. Düşünelim olur mu?"

"Olur, nasıl istersen."

Mavis kahvaltıyı hallettiği için ellerini yıkadı ve aşağı inmesi için Natsu'ya seslendi. O gelene kadar Zeref'in yanına gidip boynuna sarıldı.

"İyi ki döndün."

"Asıl sen iyi ki beni kabul ettin."

Zeref de kollarını Mavis'in beline sardı.

Bu sırada Natsu merdivendenlerden çaktırmadan 1-2 fotoğraf daha çekti ve telefonu cebine atıp aşağı indi.

"Günaydın millet."

"Günaydın!"

"Gü."

"Hadi ama abi bu kadar üşengeç olma."

"Ama Mavis'e söz verdim."

Mavis kahkaha attı.

"Günaydın yerine Gü diyeceğine mi. "

Bunun üzerine Natsu da gülmeye başladı ama Zeref gayet ciddiydi.

"Kendimi yormayacağıma dangalak! Daha uzun söylersem daha çok yorulurum."

Natsu gülmeye devam etti.

"Hanımcılık kazanıyor."

Natsu hazır olan malzemeleri masaya yerleştirdi. Hep beraber masaya oturup kahvaltılarını yediler.

"Böyle güzel yemek yemeyeli uzun zaman oldu evlenseniz ya siz sürekli yerim bunlardan."

Mavis kızardı.

"Bana uyar, Mavis bence de evlenelim."

"Hıyar mısınız böyle söylenir mi!"

Hep beraber gülüştüler. Mavis ve Natsu masayı topladı.

"O zaman gidiyor musunuz?"

"Evet abi. Yurda döneceğim."

"Ben de. Hazırlıklarımı bitirmem lazım, ve Zera'ya söz verdim. Onunla biraz ilgileneceğim."

"Kendinize dikkat edin. Mavis işin bitince gelsen olur mu? Sensiz olmayı sevmiyorum."

Mavis kafasıyla onayladı.

"Sonra görüşürüz! "

Natsu ceketini aldı ve çıktı.

Zeref ve Mavis yalnız kaldılar.

"Zeref biraz daha kalmak istiyorum."

Zeref'in yüzü güldü.

"Akşama Zera'dan izin alıp gelirim. Ona çok ayıp oldu."

"Tamam, ne zaman gelirsin?"

"Zeref daha gitmedim bile. İşim bitince gelicem söz veriyorum."

Zeref, Mavis'e yaklaşıp alnından öptü. Sarıldılar ve Mavis gidene kadar öyle kaldılar.

Zera kahvaltı hazırlamış, evde Mavis'i bekliyordu. Mavis anahtarıyla kapıyı açıp içeri girdi.

"ZERAAAĞĞĞ!"

Zera da çoktan kapıya gelmişti. Sarıldılar.

"Sana kahvaltı hazırladım! Hem de en sevdiğinden."

Mavis karnının sonuna kadar dolu olduğunu farketti. Ama yemese Zera çok kırılırdı.

"Aslında midem tıkabasa dolu ama senin elinden olduğu için hayır diyemem."

Zera'nın biraz yüzü asıldı ama bir şey demedi. Beraber sofraya oturdular.

"Mavis bu kadar mı yiyeceksin?"

Mavis tabağından sadece 3-4 çatal almıştı.

"E-Evet doydum."

Zera içinden geçirdi, 'Beğendiremedim galiba.'

"Önemli değil sokak hayvanlarına veririm ben."

Gülümsediler. Daha sonra Mavis odasına geçti. Hazırlıklarını bitirdi.

Zera hiç bir şey demeden evden çıktı. Beraber bir şeyler yapacaklarını bilmesine rağmen.

Lover - Zervis Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin