2.4

53 10 92
                                    

;-;

Mavis, Zeref'in yanında olmadığını gördü.

"Eşyaları almaya gidecekti sanırım."

Eline telefonunu aldı.

"Ama yine de aramakta fayda var."

Rehberden Zeref'i seçip çaldırmaya başladı. Zil sesi odadan geliyordu.

"Yine mi..."

Zeref'in telefonunu eline aldı. Telefonun kilidi şekille açılmalıydı. "M" harfi yaptı.

"Bu kadar kolay olmamalı bu ne."

Telefon açıldığında direkt olarak haritalardaydı. Gösterdiği adres Zeref'in evi değildi.

"Aman ne güzel."

Kendi telefonunu aldı ve bu sefer Natsu'yu aradı.

"Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor. Sinyal sesinden sonra sesli mesajınızı bırakabilirsiniz. "

Mavis odasından çıktı ve Lucy'nin odasına gitti. Kapıyı çalıp içeri girdi.

"Lucy."

"Hey Mavis-san!"

"Natsu ve Zeref nerede biliyor musun?"

"Ben de endişelenmeye başlamıştım, Natsu saatlerdir yok."

Mavis iç çekti.

"Siz iki hıyara bunu iyi ödeteceğim. "

Lucy'de de oldukça telaşlı bir hal vardı.

"Mavis-san aramaya beraber çıkmaya ne dersin."

Mavis kafasıyla onayladı ve giyinmek için odasına yol aldı. Sırt çantasına kendinin ve Zeref'in telefonunu eldivenlerini, atkısını ve gerekli birkaç malzemeyi daha aldı. Hırkasını da giydikten sonra odasından çıktı. Lucy ile koridorda karşılaştılar.

"Gidelim."

Kararlı adımlarla yurdun çıkış kapısına ilerlediler.

"Zeref'in eski evine bakalım."

"Hayır Lucy, gerek yok."

Mavis sırt çantasından aldığı telefonu açtı ve haritalardan seçilmiş olan konumu Lucy'ye gösterdi.

"Zeref'in telefonu. Buraya gitmiş olmalı."

Lucy düşünceli halleri şaşkınlık ile yer değiştirdi.

"N-NATSU!"

Lucy koşarak kendini Natsu'nun kollarına attı. Mavis kendini kötü hissetmeseydi sevinç çığlığı atardı, fakat sadece kuru bir gülümseme ile yetindi.

"Zeref'in nerede olduğunu biliyor musun?"

Natsu suratını astı.

"Az önce ayrıldık. Sonrasında nereye gitti bilmiyorum."

Mavis telefondaki adresi Natsu'ya gösterdi.

"Burası neresi biliyor musun?"

Natsu kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Her neyse, ben gidiyorum."

Mavis arkasından gelen Natsu ve Lucy'i görünce içini kaplayan özgüvenle yola çıktı.

Yaklaşık 20 dakikadır yürüyorlardı.

"Mavis, şu haritadaki adresi tekrar gösterebilir misin?"

Natsu uzanan haritaya baktığında kafasında bir ampul parladı.

"Biliyorum!"

Lucy ve Mavis Natsu'ya söylemesi için baktılar.

"Annemizin mezarının olduğu yer, aynı zamanda babamın eski evi."

Lucy gülümsedi.

"5 dakikalık yol kalmış."

Vardıklarında karşılarında simsiyah boyası yıpranarak rengini kaybetmiş bir ev vardı, iki veya üç katlı gibi görünüyordu. Kocaman bahçesinin tozlanmış kapısını açmak için ilk haraket Mavis'ten geldi. Demir kapıyı açıp itince kulakları gıcırdama sesiyle doldu. Mavis küçük ellerine baktı.

"Zeref içeriye girmemiş, sanırım."

bir an duraksadı ve yutkundu.

"Kapının tozları duruyor."

Kapıyı açan elleri tozlu haldeydi

"Yine de gidip bakmalıyız."

Mavis, Natsu'yu onayladı. Aceleci adımlarla evin giriş kapısına doğru yol aldılar. Verandada iki kişilik bir salıncak vardı.

"Baksanıza!"

Gözlerini Lucy'e diktiler.

"Bana değil!"

Parmağıyla salıncağı gösterdi.

"H-Hala sallanıyor."

"Biri yakın zamanda oturmuş olmalı."

Mavis umutsuzca konuşmaya girdi.

"Belki de sadece rüzgardandır."

"İçeriye bakmalıyız."

Natsu ilerledi ve ev kapısına yaklaştı. Kapı kolunu çevirdi fakat kapı açılmadı.

"Kilitli."

"Dağılalım, kızlar siz bahçeyi arayın. Ben içeri giriyorum."

Mavis ve Lucy onaylayıp verandadan indiler. Kocaman bahçecinin etrafını aramaya başladılar. Natsu çoktan içeriye girmişti. Mavis, bahçenin arkasına doğru ilerledi ki kulakları çığlık sesiyle doldu, Lucy'nin sesi.
Koşar adımlarla sesin geldiği yere gitti.

"Şükürler olsun sen iyisin!"

Lucy parmağıyla çalıların arasından oldukça az belli olan kanlar içindeki vücudu işaret etti. Mavis'in de çığlık atmasıyla Natsu da aşağıya koşmaya başladı.

Lover - Zervis Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin