My Own♧Jungkook

seventeen

from Jungkook

Rae Hwa.
Rae Hwa.
Rae Hwa.

Son dört yılım bu kızla geçmişti, geçmeye devam ediyordu.

Zor biriydi, Tanrı aşkına, saftı ama zor biriydi işte.

Bazen aptal tavırları yüzünden onu boğazlamak istiyordum. Ailesinin umrunda değildi, onu merak edecek birileri yoktu, öldürürsem ortadan gereksiz birini kaldırmış olurdum.

Fakat yapamıyordum.

O aptal kızı bir türlü kendimden uzaklaştıramıyordum. Bir eş bulmak kolaydı, bir kızı kendime bağlamak daha sonra onu kullanmak ve işim bittikten sonra kafasına sıkmak, kolaydı.

Ben böyle büyümüştüm işte, vicdanımın olmaması için her şey yapılmıştı.

Gözümün önünde bana bir sürü şey öğreten, çocukluğumda yanımda olan dadım vurulurken fark etmiştim bu amacı.

Açık gözleriyle bana bakışı aklımdan çıkmıyordu ve bu umrumda değildi. Üzülmüyordum, alışmıştım.

Hayatımın böyle devam edeceğini çok küçük yaşta anlamıştım.

Başka insanları kendi karanlığıma çekmek, beni pişman edecek bir durum değildi fakat Rae Hwa'ya bunu yaptığım için o saçma hisle dolup taşıyordum.

Onu en başında bu işe hiç bulaştırmamalıydım, aptallık etmiştim.

Annem, ona neden güveniyordu, ondan neden bu kadar emindi anlayamıyordum. Belki de benim onu değiştireceğimi düşünüyordu.

Rae Hwa'dan tiksiniyordum.

Onun için çabalamak istemiyordum, yakın bir zamanda başa geçmeme yardımcı olacak, sonra da işi bitecekti.

Rae Hwa'yı elimde tutmak zordu, bu yüzden peşinden koşmak zorundaydım fakat zoruma gidiyordu işte.

Aklım karmakarışıktı.

Ondan tiksinmeme rağmen benimle birlikte olduğu için pişmanlık hissediyordum, neyim vardı?

-

from Rae Hwa

"Jungkook?"

Market alışverişinden dönüp de kanepede yatan bedeni gördüğümde elimdeki poşetler korkumdan yere düşmüştü.

Kırılacak bir şey olmadığı için şükrederken yavaş yavaş ona doğru ilerlemiş ve dizlerimin üstüne, kanepenin yanına, yere oturmuştum.

Uyuyordu.

Kaşları hafif çatıktı, uzayan saçları alnından aşağı doğru dökülüyordu ve normalden daha solgun olan teni, terinden dolayı parlıyordu.

Sıcakladığını düşündüğümden pencereyi açmak için ayağa kalkmıştım fakat uzun kollu tişörtünü ellerinin oraya kadar çektiğini ve bacakları arasına sıkıştırdığını görünce kaşlarım çatıldı.