SeulMin // Texting ✓

[22]

"O maknea'ya gününü göstereceğim! Sırf markete gitmemek için uyuyor numarası yaptı!"

İki kız yan yana karanlık sokaklarda yüyürken büyük olan öfkeyle söyleniyordu.

"Abartma unni. Fena mı oldu? Hava aldık.'

"Hava almak isteyen kim!"

Büyük olan, çocuk gibi yeniden söylendiğinde SeulGi gözlerini devirdi. Bazen Irene Unni beş yaşındaki bir çocuk gibi davranışlar sergiliyordu ve SeulGi buna bir anlam veremiyordu.

"Tamam mızmızlanma. Geldik bak."

Seri adımlarla ilerdeki markete yürüdüğünde Irene'yide elinden tutarak peşinden sürükledi.

**

"Wendy'nin keki tamam, benimde kahvem tamam, sende istediğini al unni. Bir Joy'un içeceği ve çikolatası kaldı."

SeulGi elindekilerle reyonların arasında gidip gelirken Irene kollarını önünde bağladı.

"Hanımefendiye bak sen! Hem gelmiyor hemde istekte bulunuyor!"

Genç kız unni'sinin söylenmesine hafifçe gülerek içecek reyonuna yöneldi. Hızla Joy'un istediğini alıp döndüğü esnada son anda birine çarpmaktan kendini kurtardı.

"Özür dilerim."

Kafasını aşa eğerek kasalara yöneldiğinde keşke maske taksaydık diye içinden söyleniyordu.

Elindekileri kasaya bırakarak ödeme yapmak için cüzdanını çıkardığında kulağı arkadaki konuşmalara takıldı.

"Aldın mı Tae?"

"Evet. Ah! Doğru mu gördüm emin değilim ama Red Velvet burada."

"Ne?"

SeulGi duyduğu şeylerle panik olurken yüzünü çok acığa çıkarmadan Irene Unni nerede diye baktı.

Çoktan dışarı çıkmıştı. Bu iyi bir şeydi. Şimdi tek yapması gereken kendininde hızla ödeme yaparak dışarı çıkmasıydı.

"Borcunuz yirmi dolar."

"Efendim? Bir saniye".

Kasiyere gülerek hızla cüzdanını karıştırdığı da sadece 15 doları olduğunu gördü. Ne yapacaktı şimdi.

"Ee..."

Tedirgince poşetteki yiyeceklere baktı. Diğerlerinin eşyalarını geri bırakamazdı. Tek çağre kendine bir şey almamaktı.

"O zaman şunu geri bırakayım."

Eline aldığı kahveyi poşetten çıkarırken arkadan duyduğu ses durmasını sağladı.

"Gerek yok. Şuradan alın."

Omzunun üzerinden uzanan kolu takıp ederek arkadaki bedene baktığında maskeli bir surat ile karşılaştı. Kaşlarını çattığında arkada aynı diğerine benzeyen başka biri daha belirdi.

"Ahh! Bunu unutmuşum."

Tanıdık ses kulaklarına dolduğunda yeniden parasını ödeyen adama baktı. Bu esnada oda maskesi suratından aşağıya sıyırdı.