[YARIŞMA/2]

835 81 25
                                    

SeulGi sinirle sandalyesini çekip oturduğunda çıkan sesten dolayı masadakiler ona dönüp baktılar.

"Yavaş olsana!"

Lisa gereksiz bir yorumda bulunca SeulGi bütün öfkesiyle ona döndü.

"Sanane!"

İkili birbireni doğru öfkeli bakışlar atmaya başlarken Jimin'in yerine oturması ile bakışmaları kesildi.

"Bir sorun mu var?"

SeulGi ve Lisa'ya bakarak sorduğunda, genç kız ağzında bir kaç laf geveledi.

"Lisa'ya sor. Eminim müthiş yorumuyla harika anlatır."

"Efendim?"

Jimin anlamayan bakışlarla SeulGi'ye baktığında genç kız ona bakmadı bile.

Her ne kadar bu hareket Jimin'i üzsede sesini çıkartmadı. Sanırım asla SeulGi ile anlaşamayacaktı.

Topuklu sesleri salonda yankılanmaya başladığında herkes bakışlarını sahneye çevirdi.

Gayet güzel giyinmiş uzun boylu bir kız sahnenin ortasına ilerleyip kocaman X işaretinin üzerinde durdu.

"Jung Kristal."

Kibirle kendini tanıttığında Kai istemedende olsa sırıttı. Kaybedeceği şimdiden belliydi.

Hızla dansını gerçekleştirip tekrar Juri'nin önüne geçtiğinde kimsenin konuşmasına izin vermeden Kai mikrofonu eline aldı.

"Çok çalışmadın sanırım? "

"Hayır. Çok çalıştım."

Kai kendini anında savunan kıza güldü.

"Dansında tonlarca kusur var ama kibrin sayesinde bunu göremeyecek kadar körsün. Geldiğin için teşekkürler."

SeulGi arkadaşının açık sözlülüğüne hayretle bakarken sahnedeki kız, topuklarını yere vura vura sahneyi terk etti.

~~~~

"Dans olmasa da farklı bir yeteneğin olduğunu düşünüyorum. Bence o yönden yürümelisin. Dansta eksiklerin var."

Yarışmacı, Jimin'i duymuyordu bile. Ona göre bunlar boş muhabbetti.

Jimin, onu dinlemediğinin farkındaydı ama konuşması gerekiyordu. Zorundaydı.

"Bitti mi?"

Jimin göz devirerek arkasına yaslandı. Ona cevap vermeyecekti.

"Bence arkadaş yanlış yere geldi." dedi Zelo. "Aynen. Yoksa bu normal değil." diye devam etti Kai.

"Hah! Sizin danstan haberiniz yok!" diyerek sahneyi terk etti.

Jimin, Momo ismini kağıtta çizerken, Zelo arkadan bağırdı.

"Sonuçlara bakmana gerek yok!"

~~~~

'Önce sağ.. Şimdi Sol!' 'Evet, şimdi dön!'

JeunGuk, dansı unutmamak için bir yandan tekrar ederken, diğer yandan müziği duymaya çalışıyordu. Bu okula girmek zorundaydı. Ailesi ile yüzyüze gelmek istemiyordu.

Bol stres altında nihayet biten dans ile rahat nefes verdi. Artık, az daha sakin hissediyordu.

"Dansa karşı bir yeteneğin olduğunu belli. Fakat seni strestli gördüm. Dans rahatlamak demektir. Eğer sakin olursan, mükemmel olan dansın daha efsane bir şey olacaktır."

JeunGuk, SeulGi'nin yorumuna tebessüm ile teşekkür ederken, diğer Juri olan HoSeok'a döndü.

"Katılıyorum! Dans sakinlik, huzur demektir. Hayatında yaşadığın stersi dans ile unut, içinde yaşama."

JeunGuk derin nefesler ve bol teşekkürler eşliğinde sahneden indi. Kendisi ile gurur duyuyordu.

~~~~

Genç oğlan elindeki yelpazeyle sakince sahnenin ortasına yürüdü ve pozisyonunu aldı. Müzik çalmaya başladığında büyük bir ustalıkla aylarca çalıştığı kareografiyi sergilemeye başladı.

SeulGi elinde bir cisim olmasına rağmen, onu sanki vücüdunun bir parçası gibi kullanan yarışmacıyı hayranlıkla izlerken, yandan ona bakan Jimin'in bakışlarından habersizdi.

Genç oğlan 'Neden ben dans ederken bu şekilde bakmıyor?' diye içinden düşünürken derin bir iç çekti.

Tam bu esnada müzik durmuş ve yarışmacı çocuk eğilerek Juri'yi selamlamıştı.

"Merhaba. Ben Cha HakYeon."

Jimin kendilerine gülen çocuğu biraz kıskanmış olsada tebessümle suratına baktı.

"Daha önce eğitim aldın sanırım?"

"Evet. Bir şirkette stajerim."

SeulGi idol olmaya adım adım ilerleyen çocuğa heycanla baktı.

"Ne kadar hoş. Dansın harikaydı. Umarım idol olursun. Fighting!"

SeulGi yumruğunu kaldırıp çocuğa gülümsdiğinde, Jimin sinirden yumruklarını sıkabildiği kadar sıktı.

HakYeon gülerek sahneyi terk ederken genç oğlan hiç hoş olmayan bakışlarla arkasından bakıyordu.

~~~~

Müzik başlamış olmasına rağmen dikilmeye devam eden yarışmacıya, meraklı gözlerle bakıyordu herkes. Neden başlamıyordu?

"Tekrar alıyoruz!"

Bayan Park müziği yeniden başlatınca, derin nefes alarak başladı dansa. Kendine güveni tamdı, Kazanacağına da emindi. Ama, dans bitmeden kesin konuşmaya niyeti yoktu.

Ağır ağır hareketlerine devam ederken, Zelo, Kai, Lisa ve Taemin çoktan sıkılmaya başlamıştı. Kazanamayacağını düşünüyorlardı.

Jimin, HoSeok ve SeulGi ise tam tersine, kazanacağından yanaydı.

Dans gittikçe hızlanırken, nefesler tutulmuş tüm gözler Yarışmacıdaydı. Son bir dakikası kalmış olmasına rağmen, hızlanmaya ve meraklı bakışları heycanla üzerinde tutmaya devam ediyordu.

Jimin ona saygı duymaya, ve kendisinden daha yetenekli olduğunu düşünmeye başladı. Şuana kadar en güzel dansı yapan kişi, karşısında dans ediyordu.

Müzik yavaştan kesilince, ortalıkta sessizlik hakimdi. Herkes ilk hamleyi ondan ya da Jimin'den bekliyordu. Resmen, büyülenmiş gibiydiler.

"Merhaba, Ben Kim JongHyun!"

Herkes alkış koparırken ayağa kalkıp tezahürata başladı. Bu, en iyileriydi!

"Sanırım konuşma yapmamıza gerek yok ha?" Taemin sırıtarak JongHyun'a bakarken, Jimin devam etti.

"Sanırım, sonuçlara bakmaya gerek yok ha?"

SeulMin // Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin