-Seulgi-
Kahve makinasından aldığım bardağı sinirle çöpe fırlattım. Artık o bayıldığım lanet sıvının adını bile duymam istemiyordum.
"Niye attın onu şimdi?"
Oturduğu yerden kalkıp yanıma gelen Zelo, çöp kutusuna baktığında sinirle ona döndüm.
"Sanane!"
Yerde oturan Kai'nin yanına otururken karşı taraftaki Lisa'nın tiz sesi kulaklarıma doldu.
"Jimin Oppa ne zaman gelecek? ~"
İğrenç aegyosu ile yüzümü ekşittim.
"Mümkünse hiç gelmesin!"
Fısıltıyla söylediğimde Kai kaşlarını çatarak bana döndü.
"Bir şey mi söyledin?"
Ona en içten şekilde gülümsemeye çalıştım.
"Hayır Kai-ahh"
Tam bu esnada salonun kapısı açıldı ve grubun son üyeside içeriye tüm negatif enerjisiyle giriş yaptı.
"Oppa~"
Lisa hızla yerinden kalkıp Jimin'e yürürken o kızın tarafına bile bakmadan hemen çantasını hoparlörlerin yanına salladı.
"Herkes yerine!"
Yaptığı saçma hareketlere göz devirerek,bacaklarımın acımaması için yavaşça yerimden kalktım ve asık suratımla aynaların önüne geçtim.
Her zamanki gibi rutin olan şey devam ediyordu. Dans+ Olmayan Lisa'nın dansı ve kapanış.
Tek fark, bacağımın acımasıydı. Ama kimse umursamıyordu. Jimin bile! Lanet herif!
Dans işini olduğundan erken bitirmiştik. Güzeldi. Tabi Lisa olmasaydı. Neden geldiyse...
Jimin sesini düzeltip konuşmaya başladı. Mal.
"Evet. Son prova bitti." Lisa'ya dönerek, "Artık şu işi ciddiye al ve yarına kadar dansı ezberle. Yoksa gerekeni yapacağım." dedi.
Lisa sessiz kalırken Zelo konuştu. "Kanka, eee şimdi ne yapalım? Dağılıyor muyuz?"
Jimin göz devirip, "Zelo, sen burda Lisa ile çalışmaya devam et. Çünkü ben bunaldım." dedi.
Sana zorla Lisa'yı çalıştır diyen yoktu Park JiMin!
"Yaa Oppa! O bilmez kii. Beraber çalışalım." Lisa'ya göz devirerek ayağa kalktım.
"Ben gidiyorum."
Kai'de ayaklanınca kapıya doğru yürüdüm. "SeulGi!" Bana seslenen Jimin'e yandan bakarak, "Evet?" Dermiş gibi baktım. "Dolabına bak."
Anlamasam da umursamadan odadan çıktım. Yine saçmalıyordu.
"Ne varmış dolabında?"
Kai'ye omuz silkerek yoluma devam ettim. Dolabıma ilerleyip anahtarı çıkardım ve açtım. İçinde krem vardı. Yanık kremi.
"Krem mi?"
Kai'yi duymazdan gelerek arkadaki yazıyı okudum.
'Benim hatamdı. İyi gelecektir. Sür şunu!'
Hafif gülerek dolabı kapattım. Ama sorun şuydu, Dolabı nasıl açtı?
"Eee?"
İçimde anlamadığım garip bir his oluşurken Kai'ye bakarak konuştum. "Boşver. Hadi gidelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SeulMin // Texting ✓
Fanfiction0107: Diyorum ki Bayan Park elimizde kalmadı. Bay Park var, Vereyim? 0103: Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum? 0107: 🤦 [Başlangıç: 13.08.18] [Bitiş: 14.09.18]