1. BÖLÜM #İŞ GÖRÜŞMESİ
Geçtiğimiz yollar yüksek müzikle çalkalanıyordu. Hemde sabahın yedisinde. Sevgili arkadaşım İlayda'nın arabasındayım, yollarda böyle fink atmaya bayılırdı. İş görüşmesine gidiyorum. Kalbim deli gibi çarpıyordu.
Giydiğim beyaz gömleği yakası göğsüme kadar açıktı. Dizimin üzerinde biten kalem etek beni çok seksi göstermiş, öylede olmayı istemiştim. İnsanları etkilemeyi seviyordum.
Adım, Azelya Karan...
Türkiye'deki ünlü bir ilaç şirketinin başkanıyla görüşmeye gidiyordum. Asistanlık için. Üniversiteden bu yıl mezun oldum. Umarım bu işi bana verirlerdi.
"İlay," dedim arkadaşıma dönüp. Adını bu şekilde kısaltırdım. "Bana şans dile."
"Sen yaparsın," dedi, bana büyükçe gülümserken. "Pozitif ol, kızım. Kesin kapacaksın o işi. Başka yolu yok."
Kızıl saçlarımı geriye attım. "Umarım ya."
Arabası sonunda büyük şirket binasının önünde durdu. Giren ve çıkan resmî giysili insanlara baktıkça mest oldum ya. Arkadaşımı öpüp arabadan çıkarken, "Sonra görüşürüz, aşkım," dedim. "Seni seviyorum."
İlay, bana el sallayıp, son hız uçtu. Derin bir nefes alıp binaya baktım. Evet her şey iyi olacaktı. İyi. İyi. İyi.
Siktir! Ya iyi olmazsa!
Son kez üzerime bakıp şirkete girdim. Herkes bana niye anormal geliyordu ki?
Asansöre girdim. Şirkete giriş saati olduğu için asansörün içi kalabalıktı. Her katta inen birileri oluyordu. 30. kata geldiğinde kapılar açıldı ve ben kendimi sihirli bir dünyaya gelmiş gibi hissettim. İleri adımladım. İçimdeki korku büyüdü.
Vay canına...
Harika görünüyordu bu kat.
Sekretere ilerledim, "Merhaba ben iş görüşmesi için geldim," dedim heyecanla.
"Semih beyle ,değil mi?"
"Evet, Semih beyle."
"Adınız.... Azelya Karan?"
"Evet," dedim heyecanım gittikçe Alev alırken.
Masanın soluna düşen kapı açıldı. Yakışıklı bir erkek çıktı.
Yunan tanrısı gibi (!) deyip hiç hayatında erkek görmemiş bir mal gibi davranıp, bedeni bakire ruhu abaza kızlar gibi bir erkeği abartmayacağım tabiki.
Sadece yakışıklı o kadar. Tanrılığı falan yok. Hiçbir erkeğin yoktur, o yüzden abartmayalım kızlar.
Kamu spotu gibi oldu ama.
Abartmayalım, abartanlara da mani olalım!
"Hande niye hâlâ gelmedi?!"
Sekreterin öfke karşısında benzi attı. "Şey bilmiyorum efendim," dedi.
Adamın çenesi öfkeden titredi. Gözleri bana dönünce yutkundum. Bana korkunç gelmişti. Gözlerimi kaçırdım.
"Sen kimsin?"
"Efendim o Semih beyin sekreterlik için görüşeceği kişi."
"Semih zaten sekreterinin kim olduğuna karar verdi," dedi.
Ne?
Şaka mı bu?
Ya hayır ya!
Yutkundum. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Bari görüşmem olsaydı.
Sekreter bana dönüp, "Kusura bakmayın o zaman," dedi. "Bu görüşmeyi iptal etmek zorundayım."
"Tamam," dedim ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. "Sorun değil, iyi günler."
"İyi günler." diye aldığım karşılık bana hiç iyi gelmedi ya.
Tekrar asansöre ilerledim.
Bu sırada, o sinirli adam, "Hey dur bakalım," dedi.
Arkamı döndüm.
"Asistanlık işini döndürür müsün?" diye sordu.
Yutkundum. "Evet," dedim tereddüt etmeden. Özel eğitim almıştım.
Sekretere dönüp, "Hande'yi ara, işe gelmesin," dedi. Sesi acayip katıydı. "Kovulduğunu da söyle."
Sekreter de ben de şaşkındık. Bana dönüp, "Bugünden itibaren benim özel asistanımsın," dedi. "Hemen başlıyorsun."
Aramızda uzun bir bakışma geçti. Kaşları çatıktı.
Gözlerime bakıp, "Bu arada adım, Adar," dedi. "ADAR KARADUMAN."
💦
Emrah Karaduman seviyoruz 🤭👩❤️💋👩
Diğer bölüm gelsin diye beğendiyseniz yorum ve Vote yapın aşklarım ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİSTAN
Teen FictionBedenimdeki tatlı sızının sahibi olan adamın gözleri, alev aldı. Ben de alev almıştım. Artık durmamız imkansızdı...