Multi: Binnur.Kıyamet koptu.
Yeni işe girdiğim gün patronumdan teklif almak kimsenin olmayacağı gibi benim de beklemediğim bir şeydi. Adam resmen bana evlenme teklifi etti. Bana. Azel'e.
Telaşlandım.
Dudaklarımı aralamaya gücüm zar zor yetti. "Adar Bey, siz neler diyorsunuz?" diye sordum.
Derinden sıkıntılı bir nefes aldı. "Ne dediğimi duydun. Biliyorum saçma oldu." Sesi birden çaresiz geldi kulağıma. "Büyükannem rahatsız, sana ölüm döşeğinde diyebilirim. Birkaç aylık bir anlaşma olacak."
Ha? Büyük anne ölene kadar yani. Acaba miras falan mı kalacaktı? Sorsam kızar mıydı?
"Ben bu teklifi kabul edemem. Eminim etrafınızda öyle birini bulmakta zorluk çekmezsiniz Adam Bey."
"Benim etrafımda iyi kızlar olmaz. Senin gibi birine ihtiyacım var anlasana." Ben onu anlamaya mecbur muyum ya? "Ne kadar para istersen veririm," dedi. Gözlerime bakıyordu. Gözlerimi devirmemek için zor tuttum kendimi. "Yeterki kabul et."
"Yapamam."
"Hemen kestirip atma. Biraz düşün. Benden istediğin bir şey olursa yaparım." Sesi sakindi ama ben sakin değildim.
"Bir şey istemiyorum ki?"
"Belki istersin."
"Bilmiyorum, ama düşüneceğim Adar Bey. Merak etmeyin."
Biraz rahatladı. Bence boşuna rahatladı. Niye teklifini kabul edeceğim ki? Aptal mıyım ben? Düşünmeme gerek yoktu. Dizilerde kitaplarda evlenenler sonunda birbirine aşık oluyordu. Ben âşık olmak istemiyordum. Kabaydı. İnsanı deli ediyordu. Kim bu adamla evli olmak ister ki?
Ben istemem.
"Çıkabilir miyim?"
"Evet."
Odadan çıkıp hemen kadınlar tuvaletine gittim. Elimi yüzümü yıkamam lazımdı. O sırada tuvalet kabinlerinden sesler geldi. "Ah, ohh! Biraz daha hızlı! Daha derine gir! Aşkım yap şunu."
Oha amınakoyum.
Bu Binnur'un inleyen sesiydi. Şirketin tuvaletinde hemde tuvaletinde biriyle sevişiyordu. Tıpkı sürtükler gibi. Gitmem gerekiyordu ama yapamıyordum.
"Binnur seni öyle becereceğimki şirkette yürüyemeyeceksin!" Erkek sesi boğuktu. Sesi tanımıyordum.
Kulaklarım yandı. Gözlerim kırpıştırdım.
"Evet. Becer beni seninim aşkım."
"Seni düzdüğüm için mutlusun değil mi Binnur?"
Düzmek mi? Becermek mi? İğrenç be. Bence hayvanlar için kullanılan ifadelerden biriydi bunlar. Kadını aşağılayan bir kelimeler toplukupundan biri. Ama bu Binnur'un umrunda bile değildi. Bazen hemcinslerimi korumak istiyorum ama bazen yaptıkları şeyler onların cinsiyetini kurtarmıyordu. Bu amansız bir gerçekti. Tuvalette başkası tarafından, o başkası bir erkek dikkat çekerim, aşağılanmak bile umrunda değildi.
Erkeklerin piç olduklarını biliyorduk da... Peki kızlar... İçerde bunları Binnura yapan kişi kimse tam bir şerefsizdi kesin. Binnuru sadece kullanıyordu evet buna Binnur izin veriyordu ama yine de onun adına üzülmüş ve ona gerçekten acımıştım.
Evet.
Hem de Binnur içerde zevk çığlıkları atarken.
Binnur kendinden geçmiş vaziyette "Evet... senin gibi... kimse düzmedi... beni," dedi, ince sesi gergindi. Bu ince sesli kızdan bu ses... Demek böyle oluyordu. "Aşkım hızlan. Düz beni düz," diye bağırdı.
Şirkette olduğumuzu niye anlamıyorlardı. Ah. Binnur için zaten buraların sürtüğü denmişti değil mi?
Niye unutuyorum. Acaba hayatındaki sadece içerdeki kişi miydi?Binnur, "Boşalacağım aşkım," dedi.
"Bende boşalacağım. İçine boşalmak istiyorum Binnur."
"Korunuyorum. Boşal aşkım. Islat beni sularınla."
Yüzüm pancar gibi oldu.
Acaba boşalmak....
Off saçmaladım iyice.
Tuvalete bir kız girdi. "Hah Azel burda mısın?" Bağırmıştı. "Adar Bey seni çağırıyor, çok sinirli."
Olamaz. Adar Beyi unuttum. Canıma okicaktı.
Kız dışarı çıktı.
Binnur ve o adam kabinden çıktı. Oha adam insan değil yalnız. Devasa bir yaratık.
Binnur, siyah saçlarını geriye savurup, "Sen bizi mi dinliyordun küçük sürtük," deyip üzerime yürüdü.
Boku yedim galiba.
💦
Yeni bölüm için yorum ve vote aşklarım ❤
Twitterdan takipleşelim aşklarım 💃
Twitter *nazlikarann
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİSTAN
Teen FictionBedenimdeki tatlı sızının sahibi olan adamın gözleri, alev aldı. Ben de alev almıştım. Artık durmamız imkansızdı...