Okumadan önce oy verin kankiler sonra unutoyonuz 😘
Yorumda yapın hadi bakem
Binnur siyah saçlarını geriye savurarak üzerime gelirken ne yapacağımı bilemedim.
Zaten küçüklüğümden beri adı Binnur olanlardan çok çekmiştim. İlk okul arkadaşım Binnur arkamda oturur devamlı saçlarımı çekerdi. Lisede sıra arkadaşım olan başka bir Binnur beni hırszılıkla suçlamıştı.
Üniversitede tanıştığım Binnur beraber ortak yapacağımız projeyi elimden almanın yolunu bulmuş beni yarı yolda bırakmıştı. Şimdiki Binnurda benden intikam almak ister gibi üzerime yürüyodu. Ben zaten Binnur'ların nasıl kavgacı ve ikiyüzlü insanlar olduklarını acıyla gözyaşıyla fark etmiştim.
Bunu kendi açımdan söylüyorum çünkü en azından benim hayatıma girenler böyleydi. Benimle kavga edecekti işte. Kesin. Niye? Onu bir adamla şirketin tuvaletinde sevişirken bastım diye.
Eğer hayatım bir film olsaydı adı Azelya'nın Binnur'la İmtihanı olurdu.
Sarsak adımlarla geriye sendeledim. Binnur'un alev saçan gözlerine bakıyordum. Hemen başımı salladım. "Ben bir şey görmedim, duymadım, bilmiyorum," dedim. Kocaman yutkundum.
Öldürücü okları gözlerimin içine fırlatıp, "Yalan atma," diye bağırdı, tam mahalle kadını edasıyla.
Yalandı evet.
Ama keyfimdem yalan söylemiyorum ya, ıslak sıçmık.
Korkumdan, başım belaya girip işimden olmiyim diye yani.
Yanındaki adam sonunda konuşarak, "Bizi kimseye söyleme," dedi.
Başımı sallayarak, "Söylemem," dedim hemen.
Sürtüklerin kraliçesi Binnur hemen itiraz edip, "Buna mı güveneceğiz ya?" diye sordu.
"Güven," dedim, tabi ki yine hemen. "Kimseye söylemem."
Yanındaki adam saatine bakıp elini Binnur'un bel boşluğuna koyup, "Binnur toplantı var. Gitmemiz gerekiyor. Kimseye söyleyeceğini düşünmüyorum." dedi.
"Evet gidin siz." Aklıma Adam bey ve onun korkutucu yüzü geldi. "Benide Adar bey çağırdı gitmem gerekiyor." dedim.
Binnur kendisini beceren adama bakıp, "Tamam öyle olsun." dedi. Tabii ki kendisini becerip zevk veren adama benden daha çok güveniyordu. Hiç şaşırmadım çünkü konuyu şöyle bir hatırlayalım Binnurlar beni sevmez ve bana güvenmezlerdi. Sonra bana bakıp, "Eğer şirkette dedikodu yaparsan seni pişman ederim," dedi, sesi nefret doluydu.
Şansıma sıçayım, sonrada Binnur'a sıçayım.
İkisi çıkıp gidince rahat nefes aldım hemen. Ayaklarımı yere vurup çocuklar gibi tepinmemek için kendimi zor tuttum. Zaten Adar Bey beni bekliyordu bide o vardı. Ofladım.
Tuvaletten çıkıp doğruca Adar beyin ofisine gitmek yerine katta biraz oyalandım. On dakika sonra şirket dağılacaktı. Acaba benden yine ondan evlenmemi ister miydi? İnşallah istemezdi. On dakika daha. Yarın canıma okuyacaktı ama bana ne?
Onun yanına gitmek istemiyorum.
On dakika doldu! Yuppi! Sevinçten zıpladığım sırada arkamdan gelen sesini duydum.
"Sen ne halt ettiğini sanıyorsun?"
Aov!
Arkamı korkarak döndüm. Heykel gibi durmuş bana sinirli gözlerle bakıyordu. Yutkundum. "Bende sizin yanınıza geliyordum."
"Burdan öyle görünmüyor ama. Seni çağırmamın üzerinden yarım saat geçti."
Bence doğru diyor adam. "Evet öyle görünmüyor. Ama mazeretim var benim. Ondan şey edemedim yani gelemedem."
"Neymiş o?" diye sordu. "Eğer sağlam mazeretin yoksa kovulursun."
Oha.
Bu bana evlenme teklifi etmedi mi?
Belki evlenmekten vazgeçti?
Niye kovuyor şimdi?
Neyse Azel kızım. Konuya odaklan. Konuya odaklan. Kovulamam. Zar zor bulduğum işi kaybedemem.
Ağzımdan istemsizce, "Şey efendim... Ben biraz cırcır olmuşumda," sözleri döküldü.
❤
Oy ve yorum yapmayı unutmayın aşklarım 😘😘
Twitterdan takipleşelim aşklarım
Twitter "NazliKarann"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİSTAN
Teen FictionBedenimdeki tatlı sızının sahibi olan adamın gözleri, alev aldı. Ben de alev almıştım. Artık durmamız imkansızdı...