1-Lea ?

3.4K 91 8
                                    

"Hayır zayn bunu yapamam " Vazgeçmiştim. Korkuyordum. Zayn yavaşça boynumu öpüyordu arabasının arka koltuğundaydık ve ilkimin şimdi olmasını istemiyordum. " Lea güven bana .Lütfen seni istiyorum." Gözlerime bakarak konuşmuştu . Ela gözleri parlıyordu. Dudaklarıma eğilip öpmeye başladı zayn benim ilkim olacaktı.

Sabah uyandığımda arabanın arka koltuğundaydık yanımda zayn vardı aklımdaki tek sorun biz korunmuşmuyduk.

5 SENE SONRA

"Anne uyan" Mattie  yatakta zıplıyordu. "Pekala uyandım şimdi annenin yanına gel ve ona günaydın öpücüğü ver" matt yanıma gelip dizlerinin üzerine oturdu yanağıma kocaman sulu bir öpücük kondurdu. "Anne hadi kalk " Pekala kalkmalıydım artık

Mattie yi kreşe bırakmalı kendimde işe gitmeliydim . Lanet olası iş kesinlikle Bay morrisondan zam isteyecektim . Yataktan yavaşça kalktım rea yataktan indi "Şimdi küçük beyfendi kahvaltı edelim mi kreşte mi yiyeceksin"

Mattie yi ne kadar zorlasamda bazı sabahlar kahvaltı yapmıyordu bu huyu kime çekmiş biliyordum. Matt babasını bazen sorardı nadiren beni üzmek istemediği biliyordum ama geceleri bazen uyuyamazdı ona babasını anlatırdım ona huy olarak ne kadar benzediğini...

Zamanı geldiğinde büyüdüğünde beni anlayacaktı. Yani umuyordum

"Kreşte" Kısa ama öz cümleler kuruyordu . Mutfaktaki masanın sandaylesine oturmasına yardım ettim . Buzdolabını açtım. Kendime protakal suyu çıkarttım. Bardağa doldurup portakal suyunu dolaba koydum

"Söyle bakalım prens hazretleri kreşten sonra ne yapmak istersin" Elini kafasına koyup kumral saçlarını karıştırdı . Dış görünüş olarak zaynle hiç alakası yoktu . Gözleri dışında gözlerine baktığında küçük zayn burda diyordu. Huy olaraksa zaynden farksızdı fazla korumacı ego kampsülü ve kendini beğenmişti ama herzaman çevresindekilere önem verirdi asla ağlamamı istemezdi. Kesinlikle Zayn Malikin bir kopyasıydı.

"Kreşten sonra parka gitsek olur mu ? " Tabiiyi olurdu hem gezmiş hava almış olurduk "Olur " Portakal suyundan büyük bir yudum aldım. Matt sanki bir şeyler söyleyecekti de utanıyormuş gibiydi "Mattie ne oldu annecim"

Derin bir nefes aldı "Kreşte ashley in doğum günü var ona çiçek alabilir miyiz?" Tanrım benim minik oğluma bakın siz "Ashley mi tamam alalım ama kimmiş şu ashley prensimin tek prensesinin ben olduğumu sanıyordum"

Matt düşünüyordu tanrım o kadar sevimli bir çocuktu ki "Hayır o sadece bir kız sen benim kadınımsın"

"Aman tanrım sen cidden büyümüşte küçülmüşsün " Portakal suyunu kafama dikip bitirdim . "Şimdi yakışıklım ikimizde odalarına gidiyoruz ben üzerimi değiştirirken beni orda bekliyorsun" Kafasını salladı

Yanına gidip sandalyeden inmesine yardım ettim mutfaktaki sandalyeler biraz yüksekti . Poposuna vurdum önümden yürümeye başladı . Merdivenlerden çıktığımızda matt odasına gitmişti. Bende kendi odama girdiğimde telefonum çalıyordu.

Masanın üzerinden telefonumu aldığımda "Kıvırcık" Yazısını gördüm

3Yıl önce

Kendi başıma bakamıyordum mattie, yorulmuştum zayn beni ne aramıştı ne sormuştu ünlü olmuştu . Çıkış parçları tüm dünyayı sallıyordu . Gidip zayne herşeyi anlatacaktım adresini bulmuştum ama bunu yapacak gücüm yoktu.

Vazgeçip zaynin evinin yakınındaki banklardan birine oturdum daha çok gençtim 19yaşındaydım 2 yaşında bir oğlum vardı . Üniveristeyi 2 yıllık dışardan okuyordum . Fotoğrafçılık ne kadar olursa en azından üniversite diplomam olsun elimde

He's Your Son (Z.M )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin