Cumartesi gecesi 02:07
A: Hey.
O: Geleneği bozmayalım diyorsun ha? :)
A: Sen onu bunu bırak da bana neden futbol antrenmanına katılmadığını söyle.
O: Sen beni mi izliyorsun?
A: Evet. Çok mu şaşırdın?
O: Yok canım niye şaşırayım? Çok normal bir şey sonuçta. (!)
A: Geçiştirme de cevap ver. Bir şey mi oldu?
O: Ne o? Endişelendin mi benim için?
A: Hayır tabi ki de...
...
A: Kimi kandırıyorsam? Endişelendim tabii salak.
O: Bir cümle içinde hem iltifat hem hakaret kullanabilen tek insan olabilirsin.
A: Hasta falan mısın? Önemli bir şey yok ya?
O: Yok bir şeyim. Başka bir işim vardı sadece.
A: Ne işiymiş bu?
O: Boş ver çok da önemli değil.
O: Eee, sen anlat bakalım. Görüşmeyeli nasılsın? ;)
A: Ha ha. Komik çocuk seni.
O: Ne? Espiri de mi yapmayalım yani?
A: Neyse. Baksana bir şey sorabilir miyim?
O: Sor ama ben de sana soracağım. Bir sen bir ben, kabul mü?
A: Kabul.
A: Kendinle arkadaş olur muydun?
...
O: Hımm. Olurdum herhalde. Kafa birisiyim sonuçta. Sabahlara kadar LOL oynardık. Güzel olurdu be.
A: Gözlerimi devirdiğimi göremediğin için söylüyorum. Gözlerimi epey devirdim.
O: Ne? Fena mı olur? Bir dakika konuyu saptırma. Sıra bende.
A: Gönder gelsin.
O: Geçmişe mi gitmek isterdin geleceğe mi?
A: Zor bir soru. Biraz düşüneyim.
...
A: Galiba geçmiş.
O: Neden?
A: Düzeltmek istediğim bazı şeyler var çünkü.
O: Ne mesela?
A: Hakkın bitti. Sıra bende.
A: Biliyorum biraz klasik olacak ama... En son ne zaman ağladın?
...
O: Hatırlamıyorum.
A: Emin misin?
O: Evet.
A: Bence biraz daha düşün.
O: Gerçekten bulamadım.
A: Bak, bence kesinlikle ağlamak zayıflık belirtisi değildir. Herkes ağlayabilir ve bu gayet doğal bir şey. Diğer yandan ben galiba biliyorum ne zaman ağladığını.
O: Nasıl bilebilirsin ki?
A: Kardeşinin bacağı kırıldığında ameliyat olmuştu ve doktor eskisi gibi yürüyemeyeceğini söylemişti ya. İşte onu duyduktan sonra hastahanenin arka bahçesinde ağlamıştın. Ben de oradaydım. Geçmiş olsuna gelmiştik. Yanına gelip gelmemek konusunda tereddüt etmiştim.
...
O: Keşke gelseymişsin.
A: Gerçekten mi? Utanırsın diye düşündüm ve zaten beni hiç tanımıyordun.
O: O an birine ihtiyacım vardı.
A: Çok üzgünüm. İşte geçmişe gitmeyi de bu yüzden istiyorum. Bazı hatalarımı düzeltebilmek için.
O: Seni az çok tanıdım. En çok hangi yönünü değiştirmelisin biliyor musun?
A: Hangi?
O: Korkaklığını. Cesaretsizliğini. Risk alamıyorsun. Bu yüzden bu haldesin.
...
...
...
A: Korkağım öyle mi?
O: Ben seni bulmasaydım karşıma çıkmaya bile cesaret edemeyecektin.
A: Ben şimdi gösteririm sana.
...
Oğlan sinsi sinsi sırıtarak telefonunun ekranına baktı. Onu sinirlendirip gaza getirmeyi başarmıştı ama şimdi kız ne yapacaktı ki? Çok mu ileri gitmişti?
Birkaç dakika sonra telefonu titredi.
A: Bunu sen istedin sarı çıyan.
Kaşlarını çattı ve etrafına bakındı. Hafiften tırsmaya başlamıştı.
Derken bir müzik sesi duydu. Aynı zamanda birisi bağırarak bir şeyler söylüyordu. Hemen penceresine koşup aşağı baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL • Texting
Short StoryMESAJLAŞMA Anonim: Neden beni hiç görmedin? O: Sen bana hiç gelmedin.