~ ~ ~ ~ ~ Bella'nın Bakış Açısı ~ ~ ~ ~ ~
Yavaş yavaş kendime geliyordum. Dün sırtıma kemerleri defalarca vurmuştu. Vurduğu her yer hala sızlıyordu. Acıdan bayilmadan önce Edward'ın jackop'a yalvardigini duymuştum galiba bu çocuk beni gerçekten seviyor zaten beni cizmesinden, rüyamı resmetmesinden anlamıştım ama şimdi daha da emin oldum. Eğer yasarsam Edward'a şans verecektim. Hatta ona ilk ben açılacağım. Sonuçta aşkta gurur olmazdı. Bizim sonumuz mutlu bitecek. Ben aslında mutlu sonları hiç sevmem ama Edward ile sonumuz mutlu olsun istiyorum. Edward, canım rüyamız gerçek olacak. Gözlerimi hala açamıyordum. Birden Edward girdi karanlığıma. Anilarimiz. Bana sarılışı. Beni öpüşü.
Kokumu cigerlerine hapsetmesi. Hadi gel artık Edward. Sar beni o güçlü kollarına.
Senin kollarında ben daha güçlüğüm daha mutluyum, daha korkusuzum, daha guvendeyim, daha huzurluyum. Edward'ın kolları benim kalemdi. Ve o kaleyi kimse yikamayacak. Uzaktan ugultulu bir ses duyuyordum ve biri beni sarsıyordu yavaş yavaş Edward'da karanlıkta yok oluyordu. Birden açtım gözlerimi . Bu jacop'du."Hadi ama uyan artık uykucu şirine çok uyudun canım sıkıldı." Bunlar iyi günlerin Edward gelince boğazını sıkacak haberin yok.
"Bu gün hangi işkenceye yapacaksın bana"
"Bu gün işkence yok hiçbir zaman yok bitti. Bu gün seni teslim ediyorum. Kahraman şirinin gelip seni kurtaracak. Azad ediyorum artık sizi. Senin için iyi pazarlık yaptı. " dedi bir yandan da Zincirli ellerimi çözüyordu. " sakın kahramanından önce kahramanlık yapma "dedi sağ ve solumda vana silah doğrultan izbandut gibi adamları göstererek.
" öyle bir niyetim yoktu zaten "
"Gel geç otur yorulmuşsundur Günlerdir ayaktasin. Yazık. "Dedi oturduğu koltuğun yanındaki koltuğu göstererek. Bende oturdum " Ee anlat bakalım seviyor musun bizim sarı danayi? "
"Hayır " Dedim sesimin kesin ve net çıkmasını sağlayarak.
"Biliyor musun Bella yalandan hiç hoslanmam. "Dedi kahverengi buyuk sehpanin üzerinde duran meyve tabağında ki yeşil elmayı alıp ısırdı. "İster misin?" Diye sordu isirdigi elmayı bana uzatirken. Yüzümü burusturup kafamı Hayır anlamında iki yana salladim. " iyi sen bilirsin "dedi ve elmayı yemeğe devam etti.