Resmi olarak 10. Bölümde bulunmaktayız kalbim götümde atıyor teşekkürler
__________Yazar ağzından
Jimin ile Jungkook kalkmışlardı, neredeyse 7 saattir uyumuşlardı. Uzun uykunun ardından film izlemek için koltuklara kuruldular.
Film başından beri çok heyecanlı başladığı için ikisidd sus pus filmi izliyordu. Jimin'in göğsüne yaslanmış Jungkook kocaman gözlerle elindeki patlamış mısırı Jimin'in ağzına doğru götürdü.
Elini geri çekerken Jimin elini tutup Jungkook'un işaret parmağını öptü."Niye parmaklarımı öpüyorsun?"
"Çünkü senden bir parça."
Jungkook'un diyeceklerini unutup kafasını Jimin'in göğsüne gömdü. Jimin kıkırdadı. Filmde üzüntülü sahneler geldiğinde bulutlarda onlara uymuş gibi gözyaşlarını dökmeye başladı.
Yağan yağmurun verdiği huzurla Jungkook ellerini Jimin'e sıkıca sardı. Jimin'de elini Jungkook'un saçlarına daldırdı. O sırada filmin bitmesine 10 dakika kalmıştı. 2 saat 56 dakika olan bu film Jungkook'un favorileri arasına girmişti bile.
10 dakikanın sonunda kimse bilemezdi o birbirine aşık iki insanın evlilik konularınu konuşup daha sonra oturdukları terastan ikisinden birisinin kendini atacağını.
Her aşk ne kadar tutkulu dahi olsa, şehvetli dahi olsa her güzel şeyin bir sonu vardır. 2 saat 56 dakika boyunca Jungkook aşklarına aşık olmuş ve yaşadıkları tüm güzel anılar boyunca filmde ki karakterlere kendisini ve Jimin'i yerleştirmişti, filmin sonunu bilmeden.
Jungkook ölen karakteri görünce içi burkulmuş bir şekilde oturdu. Jimin ona anlamaz bakışlar atarken gökyüzü Jungkook'un duygularına tercüman olmuş gibi kükredi.
Ağlamayacaktı, ağlayacağı tek şey mutluluk olacaktı. Kendini zar zor tuttu ve Jimin'in kolundan çekerek onu mutfağa götürdü.
"Sana tüm aşkımla yemek yapmak istiyorum."
Jimin şaşırmış bir ifadeyle başını sallamakla yetindi. Onun şuan ki hâllerine anlam verememişti. Biliyordu onsuz yapamayacağını göstermesede filmin sonu onu da en az Jungkook'u üzdüğü kadar üzmüştü. Ama artık üzülmek yerini mutluluğa bırakmalıydı. Fakat olmuyordu. Jimin onu mutlu etmek için varını yoğunu ortaya dökecekti.
Ona asla unutmayacağı bir hayat yaşatacaktı, yaşayacaklardı.
Jungkook'un burun çekişini duyduğunda Jimin arkadan sarıldı ellerini Jungkook'un beline sabitledi. Jungkook ne kadar soğan doğrasada ağlama sebebi filmin sonu ve hayatının sonunun ne kadar benzediğiydi. 10 gözyaşından 8'inin sebebi buydu.
Jimin başını Jungkook'un omzuna sabitledi ve daha sıkı sarmaladı. Bırakmak istemiyormuş gibi. Hep yanında olacak ve onu koruyacaktı. En ufak zararda kendini suçlu tutacaktı çünkü, biliyordu.
Daha sonra Jimin elini Jungkook'un elindeki bıçağa götürüp bırakmasını sağladı ve Jungkook'u kendine döndürdü. Kızarmış gözler ve burun, ıslak yanaklar Jimin'i resmen dağıtmıştı. Titreyen parmaklarını Jungkook'un yanaklarına götürüp gözyaşlarını sildi ve ona sıkıca sarıldı.
Jungkook'ta ona karşılık verirken birbirlerinin boşluklarını doldurduklarını yeniden fark ettiler. Birbirlerinin zıtları olmasına rağmen birbirlerine çok yakışıyorlardı. Sevgileri tüm engelleri aşıyordu, birisi hariçti.
Jimin Jungkook'u kucağına almak istiyordu bu yüzden ilk önce onu tezgaha oturtup beline bacaklarını sarmasını sağladı, daha sonrada tezgahtan onu kaldırıp mutfaktan uzaklaştı. Etrafta gezinirken tişörtünün tamamen ıslandığı hissedebiliyordu. Evin sıcak atmosferi yağan yağmurla hoş bir ortam yaratıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dearvert | ᴶᴵᴷᴼᴼᴷ
FanficBu bahçe çiçek açan yalnızlıklarla dolu, dikenlerle dolu olan kumdan kaleye kendimi bağladım. _____