•4•

2.4K 131 26
                                    

Yatağımda zıplarken telefonuma gelen bildirim üzerine elime telefonumu aldım

******3456 : Jungkook ben Jimin az önce yaşanılanları lütfen unut, kendime hakim olamadım.

Okurken gözlerimin dolduğunu farketmemiştim. Boğazımda ki düğüme rağmen derin bir nefes aldım ve gözlerimde ki yaşı sildim.

"Sorun değil."

******3456 telefonunuza 'Meleğim' olarak kaydedildi.

Meleğim : Bir erkekten öpücük almak iğrenç olmalı özür dilerim tekrardan. İyi geceler.

(Görüldü)

Az önceki halimden eser yoktu. Suya mahkum edilmiş bir kedi gibiydim, hırçın ve mutsuz. Onu seviyordum bu yaptığı çok hoşuma gitmişti ama şimdi bana bunu yazması..

Hayatım rüzgar gibiydi ne zaman eseceğini bilmez esse her yeri dağıtırdı. Sürekli aksiyonlu bir hayatımın olması hoşuma gitmiyordu. Hayatımın kış mevsimi gibi olmasını istedim hep sessiz, huzurlu ve güzel ama istediğim her şey aksini söylemişim gibi kum taneleri misali elimden sıyrılıvermişti.

Aşkı bir kere tatmış sonunda pişman olmuştum ve ben şu an yeniden birine bir şeyler hissediyordum. Korkuyordum yaşayacaklarımdan, göreceğim zarardan, ağlayacağım gecelerden, ona sarılamadığım günlere ağlayacak, üzülecek, yıpranacaktım ve ben bundan korkuyordum.

Kafamı eğdim ve hıçkırıklarımın odamı doldurmasına izin verdim. Bunları yaşamak için hiçbir günah işlememiştim.

Hıçkırıklarım bir çığlık gibi bana rahatsızlık veriyordu. Evden çıkıp bahçeme gitmek istedim kiraz çiçeklerini koklamak istedim en güzel çiçeğimi Jimin'e vermek istedim ama yapamadım. Sanırım biraz dışarı çıksam kendime gelebilirdim.

Siyah uzun şişme montumu giyerek dışarı çıktım. Ayaklarımı izleyerek yürüyordum. Jimin'i gördüğüm sokaktan geçerken gözümden bir yaş firar etti. O sokağa yönlendirdim adımlarımı.

İç sesim kendine eziyet ediyorsun desede içimdeki isteği bastıramayarak yürüdüm o sırada arkamdan gelen silah sesi ile irkildim ve hemen bir çöp konteynırının (nasıl yazılıyor amk) arkasına geçtim. Burada az önce cinayet mi işlenmişti? Hemen evime gitmeliydim.

Ayağa kalkıp ters istikamete yürürken arkamda duyduğum ses ile ayaklarım yere kilitlenmiş gibi kaldım.

"JUNGKOOK! SEN MİSİN?"

Sonunda kendimi toparlayarak arkamı döndüm ve tahmin ettiğim kişinin arkamda olması dehşete uğramama sebep olmuştu.

"Jimin?"

Yanıma yaklaştı o sırada arkamdan bir kol uzandı ve bana eter koklattı..

..

Kalktığımda yataktaydım neler olduğunu hatırlamaya çalıştım. Kafamı yeniden yastığa gömdüm ama kıyafetlerimin olmadığını farkettim ve çığlık atarak ayağa kalktım. İç çamaşırım üstümdeydi en azından.

Kapıda Jimin olduğunu görmemle kafam bir hayli karıştı. İlk defa kendisini aynada görmüş teyze gibi hissediyordum öyle bir şaşkınlık içerisindeydim.

"NE OLUYO LAN!"

"HER ŞEYİ AÇIKLAYACAĞIM LÜTFEN SAKİN OL VE BAĞIRMA"

Yaklaştı, kolumu çekti ve yatağa oturmamı sağladı.

"Şöyle ki dün gece sen bayıldın ve karların üstüne yattın üzerinde ki montu çıkartarak ben de seni evime getirdim kıyafetlerim sana olmadığı için giydiremedim ve üstün çok ıslak olduğu içinde öyle bırakamadım."

"Ben üzgünüm bir an şaşkınlığım ile bağırdım ve teşekkür ederim tekrar."

Ayaklandım onu daha fazla görmek istemiyordum beni öpüşü aklımdan asla çıkmıyordu ve şimdi onun evinde durmak anlamsızdı. Kıyafetlerimi aldım ve ona döndüm

"Üstümü değiştireceğim."

Bir şey söylemeden odadan çıktı kıyafetlerimi yıkamıştı ama sikimde bile değildi. Odadan ses gelince bir şey devirmiştir diye düşündüm ve üstümü giyip çıktım. Odadan çıktığımda Jimin etrafta gözükmüyordu o sırada çalan telefonla irkildim. Jimin'in telefonu. Bir numara arıyordu telefonu açtım.

"Sevgilin elimizde onu kurtarmak istiyorsan bize 200.000 won getireceksin duydun mu beni?"

"Jimin nerede ? Söyleyin!"

Telefonun kapandığını duydum acilen o parayı bulmam lazımdı
O sırada Jimin'e gelen mesajla dikkatim dağıldı.

Adam adresi mesaj olarak atmış ve altına da 24 saat içinde para elime geçmezse sevgilini öldürmek zorunda kalacağım yazmıştı.

Korkum tüm vücudumu ele geçirmişti. Bacaklarım titriyordu o sırada çalan kapı ile irkildim ve kendime gelmeye çalıştım. Kapıyı açtığımda bir kadın vardı

"Oğlum bu ev satılıkmış sanırsam ben satın alıyorum"

"Ha?"

"İlan koymuşsunuz evi 250.000 won'a satıyormuşsunuz"

Kafam karışmıştı ne yani Jimin evini satışamı koymuştu?

"Ah evet doğru teyzecim"

Kadın gülümseyerek içeri girdiğinde neye uğradığımı şaşırmıştım.

"Oğlum sen git eşyalarını topla ben bu gece bu evde kalacağım parayıda birazdan öderim"

Sanırım Jimin'i kurtarmam için gereken parayı bulmuştum.


dearvert | ᴶᴵᴷᴼᴼᴷHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin