Özgür'den
Suanki durumumu katil köpek balıklarına benzetiyorum. Aslında bi ara hayvanlara katil denmemesi gerektiğini düşünüyordum. Ama artık umurumda değil, avukatı mıyım ben onun?
Suyun üstüne çekildiğimde farkettirmeden derin bir nefes aldım. Sonuçta farkettirirsem beni suda boğarak öldürürlerdi. Sonra da ipek suyun üstündeki cansız bedenimin fotoğrafını çekerek tüm hesaplarımda paylaşıp 'dayanamadım :'(' yazardı. Böylelikle yeni bir akım başladı. Sonra daha mal bi nesil yetişirdi ve şimdiki nesil yaşlılığını onlqra sinir olarak geçirirdi. Hmm aslında pek de kötü bir fikir değilmiş.
Yankı ve Çağlar'ın adımı bağırarak söylediğini duyabiliyordum. Demek ki beni berke kurtardı. Yine çok zekiyim.
"Numara yaptığını biliyorum, onları biraz korkutmak fena olmaz."
Biri yanıma oturdu ve yanaklarıma küçük tokatlar atmaya başladı.
"Özgür! Ac gözlerini güzelim! "
Çağlar biraz daha vurmaya devam edersen ayağına overlok makinesi getirtirim!
"Özgür! Özgür uyan hadi! Yalvarırım."
Yankı vicdan yapmış, çok üzüldüm (!)
Biraz daha beni tokatlamalarına izin verip gözlerimi açtım.
"Yeterince vicdan azabı çektiniz sanırım. "
Ayağa kalkmamla onlar da kalktı ve üzerime gelmeye başladılar. Arkamı dönüp havuza doğru koşmaya başladım.
"Tamam affedin, ağağağa idil kurtar beni! ağağağa!"
Kendimi suya atıp havuzun öbür tarafına doğru yüzmeye başladım. Deniz kenardaydı. Havuzdan çıkıp onun arkasına sakladım. Çağlar berke yankı ve deniz yakın arkadaşlardı, böylece deniz onları ikna edebilirdi. Sanırım.
"Deniz kurtar beni ağağağa! Francisco ile evlenemeden ölmek istemiyorum ağağağağa! Kayra ile de daha tanışmadım ağağağa!"
Çağlar ve yankı suydan çıkmıştı.
"Deniz çık aradan."
"Abicim saçmalama şaka yaptı diye bu kadar uzatılır mı? "
"Deniz çekil!"
Ov baya kızdırdmışım. Ehehe kendimi tebrik ettim.
"Abi gidin bi sakinleşin, olmaz böyle. "
"Deniz! "
"Abi hadi gidin bak kızı da korkutuyorsunuz. "
Çağlar ve yankı arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı. Bende teşekkür amaçlı denize sarılıp odaya çıktım.
***
Idillerle gece dışarı çıkmak için izin alıyorduk. Ama babam izin vermemekte kararlıydı.
"Baba bize güvenmiyor musun ya? Icki falan icmeyecegiz."
"Ben çevreye güveniyorum, size güvenmiyorum eşek sıpalarıı."
Çağları dürttüm.
"Kendine eşek dediğini söylesek mi?"
"Hayır, yalvarmaya devam. "
Babama odaklandım.
"Baba nolusrun izin ver ya, hem daha önce de gittik izin vermiştin."
"Vermicem vermicem benim değil mi vermicem!"
Uzun süre tepki vermedik.
"Tamam bu tramva size yetmiştir, gidebilirsiniz ama klub bar falan dinlemem istanbula kadar kovalarım."
"Yok baba zaten bizim tek gidebilecegimiz klüp sivil savunma klübü. Dimi özgür?"
Espri miydi şimdi bu?
"Evet."
Diğerleri de izin alınca otelden çıktık. Onların da aileleri içki konusunda konuşmuştu. Bu yüzden bakkaldan hepimize dondurma alıp banklara oturduk. Deniz telefonuna bakarak ofluyordu.
"Bişey mi oldu?"
"Internette bi kız bana kafayı taktı."
Herkes ooo'lamaya başlayınca güldüm.
"Adı ne?"
"Şeyime Gündoğdu. "
Birkaç saniye bön bön ona bakıp kahkaha atmaya başladım.
"Gülme ya komik değil. "
"Bence komiakhsksjskdjdkjd!"
Gülerken konuşmayı hiç basaramadım.
Sağ taraftan gelen sesle herkes oraya döndü.
"Deniieezzz!"
Denizin ettiği okkalı küfürle daha çok gülmeye başladım. Bahsettiği Şeyime bu kız olmasın?
