-11- Rüya

2.5K 312 44
                                    

Deniz eceden ayrılıp bize baktı.  Daha doğrusu sadece bana. Arkamı dönüp koşarak odadan çıktım. Denizin peşimden geldiğini adım seslerinden ve adımı haykırmasından anlayabiliyordum. Peki neden bu kadar tepki vermiştim ki? Ben.. Ben sanırım onu.. Her neyse ya ne önemi var ki! O eceyi seviyor!

Peki neden peşimden geliyor? Bilmiyorum.

Kolumdan geriye çekildiğimde deniz ile göz göze geldim ve kolumu ondan kurtarmaya çalıştım.

"Bırak beni!" diye tısladım akan gözyaşlarımı umursamayarak.

"Anlatmama izin ver, yalvarırım."

"Beni ilgilendirmiyor, merak da etmiyorum! Bırak! "

Yüzünden ufak bir tebessüm geçti.

"Ağladığına göre umursuyorsun."

Kolumu ondan kurtarıp yanağına okkalı bir tokat attım!  Çıkan sesle içimden bişeyler kopmuş gibi hissettim ama umursamadım.

"Bak sana her şeyi anlatacağım,  yeter ki dinle."

Seai öylesine yumuşaktı ki.. Demin tokat yiyen o değildi sanki.

Tepki vermememden yararlanarak anlatmaya başladı.

"Bak uzun süredir Çağlar ile yakın arkadaşım.  Yani uzun süredir seni tanıyorum.  Hatta uzun süredir sen de beni tanıyorsun ama sınav stresinden bana hiç dikkat etmedin. Hep sana aşıktım. Çağlar en sonunda bunu fark etti. Ağzıma sıçtı tabi, ama sonra o da kabullendi. Bu tatile de sana aşkımı ilan etmek için,  senin gözüne girebilmek için geldim."

Masumca ona baktım.

"Peki neden onu öptün?"

"Çağlar idile söylemiş sana aşık olduğumu, idil de eceye. Ece böyle bir oyun oynarsak senin duygularını anlayabileceğini söyledi.  Ve sana o yüzden mesaj attı.  Hep onu öpmüyordum, sadece dudaklarımı dudaklarına değdiriyordum. Yani öpmüş sayılmam."

Içimde hissettiğim öfkeyle yanağına okkalı bir tokat daha attım.

***

Çığlık atarak uyandım.  Ne yani, hepsi rüya mıydı? Peki ben neden böyle bir ruya gördüm. Yoksa ben ona?

Rüyanın etkisiyle apar topar kalkıp, Deniz'in odasına gittim. Tabii yataktan kalkarken yerle öpüşmeyide ihmal etmedim.

Deniz'in kapısını alacaklı gibi çalmaya başladım ve 5 dakika boyunca sürdürdüm. Hala açmıyor. Kesin Ece ile içerideler. Ne saçmalıyorum ya. O rüyaydı. Rüya.

OHA! YUUH! ÇÜŞ! Devenin nalı. Develerde nal takıyor mu ki? Ben atlar diye biliyorum.

Deniz'in kapıyı açmasıyla, ellerimle gözlerimi kapamam bir oldu. Belinde havlu vardı. Öliyim ben o zaman bi sn ölüp gelcem.

Harbi salağım. Öldükten sonra nasıl gelcem ya? Valla babam bunu duysaydı "Olmamış bu Selma" derdi yine. Atarlı ponçikom benim.

Gözlerim kapalıyken konuştum.

"Mal mısın ya? Kapı böyle açılır mı? Tecavüzcü coşkun olsaydı karşında görürdüm ben seni. Üstünü giyin, gel. Bekliyorum."

"İyi de Tecavüzcü Coşkun erkek."

"Belki biseksüeldir. Nereden biliyorsun?"

"Sen nerden biliyorsun?"

"Bilmiyorum."

2-3 saniye sessizlik oldu ama daha sonra tekrar konuştu.

"Ben giyinip, geliyim o zaman."

"E bi zahmet. "

Giyinip kapıdan çıktığında hala gözlerimi kapatıyordum.

"Özgür sen mal mısın? "

Önce gel bana aşk itirafı yap, sonra da bana mal mısın de! Soner Sarıkabadayı gibisin, ne yaptığın belli değil!

Elimi gözlerimden çektim.

"Çelik ayna!"

Asansöre doğru yürümeye başladım. O da gülerek beni takip etti ve asansöre bindik.

***

Bölümün yarısını yazan @BoqluBebeBusqivi'ye teşekkür ederim.  Sizi seviyorum <3

ÖzgürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin