-28- Aile Tanışması

922 78 71
                                    

Onca dağınıklığı benim odama tıkmak ne demekmiş sana göstermez miyim Çağlar!  Gösteririm!

Çağların odasına hızla daldım.

"Odamın.hali.ne!"

Böyle konuşurken kendimi astımlı gibi hissediyorum. Ve random atarkende parmaklarımın delirdiğini, ama bunun konumuzla ilgisi yok tabi. Tamam, devam edelim.

"Toplaman için uzun bir süre görüyorum önünde. " dedi telefonundan başını kaldırmadan. Sakin kalamıyorum.

"Annemlerin içki içtiğini, pardon sarhoş olduğunu duymalarını istemezsin dimi?"

Bana korku dolu gözlerle baktı.

"Yapamazsın. "

Tırnaklarıma bakıp konuştum.

"Bence o kadar da emin olma."

Odasından çıkıp mutfağa gittim ve kendime su alıp odama geri döndüm.  Halımın üzerinde duran yığın yoktu. Keyifle Çağların odasına gittim. O yığın onun halısının üzerinde duruyordu. Ve o sırada annem geldi. Aşk tesadüfleri sever!

"İnanmıyorum!  Buranın hali ne böyle! "

Çağlar açıklama yapmaya çalışırken ben çalan kapıya bakmaya gittim.

"Denizle yemeğe mi çıkacaksınız?"

Bence Ecem'in vücudunun % 70'i su değil de salaklık. Cidden.

"Ecem biliyor musun, sana 'öl' desem 'ölürsem yaşayamam' dersin. Insan önce bir merhaba der, selam der a-"

"Kes be! Soruma cevap ver."

"Evet, o zaman seni 1 evetle ugurluyoruz. Seneye şansını tekrar denersin."

Kapıyı yüzüne kapatacaktım ki kapının arasına ayağını koyup  içeri girdi. O koşarak odama giderken derin nefes aldım ve tavana baktım. Çok fazla Arka Sokaklar ve Akasya Durağı izledi bence. Hep ondan bunlar.

"Nereye gideceksiniz?"

"Bilmem."

"Nasıl 'bilmem'?"

Bu sorudan tek nefret eden benim galiba. hm oq qib by .s .s

"Basbaya bilmem."

Sinirle ayağını yere vurup telefonunu çıkarttı.  Bende odamdaki vantilatoru çalıştırıp arkasına geçtim.  Sırf 'vaoooaauuuvvv' diye bağırmak için odama vantilatör aldırdım evet.

Ecem telefonu kulağına koyduğunda ben kendimi robot ilan etmiş halkıma duyuru yapıyordum. Biliyorum mükemmelim, söylemenize gerek yok.

"Alo deniz naber?"

Karşıdakini dinledi bir süre.

"Ya sevgilin vantilatorun arkasına geçti de, o yüzden garip garip sesler geliyor."

demek deniz sesleri sordu. Hmm enteresan.

"Yemeğe nereye gideceksiniz, ona göre şaheser yapacağım da.. Tamam.. Oldu.. Tamam.. Tamam.. Kısa kes.. Tamam..Ne bitmez geyiğin varmış ya! Kapat telefonu!"

Telefonu kapatıp bana gülümsedi.

"Şimdi seni hazırlayalım."

Vantilatorün arkasından çıkıp kendimi yatağa attım.

"Hiç gidesim yok varya, böyle uzanayım yatağa hiç kalkmayayım, uyuyup rüyalarımda dizi çekeyim istiyorum. Acaba 'kendimi iyi hissetmiyorum' diyip gitmesem mi?" diyip kafamı yastığıma gömdüm. Tabi bu üstümde birkaç ton ağırlık hissedinceye kadardı.

"Ecem kalk üstümden! "

Kendini yere attı ve hızla ayağa kalktı.

"Beni delirtme!"

"Bunu benim yapmama gerek yok, zaten öylesin."

Gözlerini devirerek dolabıma ilerledi.

"Bunu giyeceksin."

"Benim de bir fikrimi alsaydın keşke."

"Beynin yok ama fikrin var demek."

Sağımda duran yastığı kafasına geçirdim. 

"Tamam ya tamam, sence bu elbise nasıl?"

Bir de kaba kuvvet her şeyi çözmez derler.

"Güzel değil."

Dolabıma elini daldırıp başka bir elbise çıkarttı. Gayet sevimli bir ebiseydi. Belki de Ecem'in bana bu elbiseyi sevmem ve giymem için attığı sert bakış sonrası bana öyle geliyordur. Bilemiyorum.

"Bu nasıl?"

"Gayet hoş."

Elbiseyi rastgele bir yere fırlatıp elimden tutarak beni yataktan kaldırdı ve salona götürdü. Daha sonra da Çağlar'ı ve daha yeni gelmiş olan Berke'yi salona çağırdı. Çağlar'ın hala yaşıyor olması tuhaftı. ben ölür sanıyordum.

"Hadi bir şeyler yapalım."

"Aynen ya, iyice sıkıldım."

"Bir önerisi olan var mı?"

Elimi kaldırdım.

"Evet Özgür."

Bu da kendini iyice Bu Tarz Benim'i sunan Öykü Serter sanmaya başladı.

"Uyuyabiliriz."

Gözlerini devirdi.

"Başka fikri olan?"

Tekrar elimi kaldırdım.

"Yemek yiyebiliriz."

Berke delini kaldırdı. Ecem'in otoitesi hepimizi yendi.

"Bence de. Mükemmel bir aktivite."

Ecem kızgınca bize bakınca sustuk ve telefonuna gelen mesajı okumasını bekledik.

"Plan değişikliği olmuş özgür, deniz seni almaya geliyormuş. Hazırlansan iyi olur."

Elimden geldiğince hızlı şekilde hazırlanıp dışarı çıktım. Merdivenlere oturmuştu, beni görünce ayağa kalktı.

"Gidelim."

Ecemlerin evinin ziline basınca -neden bastığını anlamasam da- yanına gittim.

"Ailemle tanışmaya hazır mısın?"

***

'Kadın erkek tabiki de eşit değil.Ben 3 kadın tarafından tecavüze uğrayıp, sonra yakılıp nehir kenarına atılan 1 erkek görmedim' @YeisSensura

Özgecan Aslan, daha 20 yaşında bir üniversite öğrencisi. Tek başına toplu taşıma araçlarını kullanarak eve gitmeyi planlıyordu. 3 tane adamın saldırısına uğrayacağını, birkaç dakikalık eğlence olarak kullanılacağını, bıçaklanacağını, yakılacağını ve cesedinin nehir kenarına atılacağını bilmeden. Tek suçu kadın olmasıydı değil mi? Veya şöyle düzeltmelliyim, o bir cinsel objeydi. Duyguları yoktu, değersizdi. Canı yakılsa da, zarar görse de önemli değildi. Çünkü o bir kadındı. Olsa da olurdu, olmasa da. Belki de bugün erkek arkadaşıyla planı vardı, bir yerde yemek yiyecek, birbirlerini ne kadar sevdiklerini söyleyeceklerdi. Veya yeni gelen filmlerden birini izleyeceklerdi bugün. Birbirlerinin ellerini tutacak, gözlerine bakacaklardı. Şimdiyse çocuğa sadece sevdiğinin toprağını avuçlayarak ağlamak kaldı.

Güçleri sadece 20 yaşında ve savunmasız olan kıza yeten şerefsizlerin en ağır cezlarla yargılanması ve ölmek için yalvarması dileğiyle.

#ÖzgecanAslan

#Kadıncinayetlerinedurde

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 14, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖzgürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin