Koltuğun minderlerini yere fırlatıp koltuklara baktım. Alperen Çağlar deniz ve ipek ise ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Bi insan koltuklara bakınca ne arıyordur, tabiki telefon!
"Ecem telefonumu bulamıyorum. "
"Boşver, azcık kop o telefondan."
"Bişvir izicik kip i tilifindin! Salak!"
Acaba 'nerdesin aşkım' desem 'burdayım aşkım' der mi? Tamam demedim sayın.
"Burda işte özgür gözünün önündeki telefonu göremiyorsun!" dedi ve telefonumu koltuğa fırlattı. Sevinçle telefonumu alıp koltuğa oturdum.
"Hadi şişe çevirmece oynayalım."
Ecem'e bakınca bana pis pis bakıp sırıttığını gördüm, görmez olaydım.
"Bence hiç gerek yok çok saçm-"
"İtiraz istemiyorum. Özgür gel biz şişe bulalım. "
Beni kolumdan tutarak ayağa kaldırdıp mutfağa sürükledi ve ışık hızıyla bir şişe bulup geri salona götürdü. Yerde yuvarlak çizecek şekilde oturduk. Ben çevirdim, eceme geldi.
"Doğruluk mu cesaret mi?"
"Doğruluk. "
"Eski sevgilinden neden ayrıldın?"
"Sinan Akçıl hayranıydı. Ortada 'tabi tabi kim seviyo belli' diye geziyordu."
Eski sevgilisinin iğrenç bir taklidini yapıp kahkaha attı ve şişeyi çevirdi. Şişe ecem ile deniz arasında durdu.
"Doğruluk mu cesaret mi?"
"Doğruluk. "
"Eski sevgilin ezgiyi özlüyor musun?"
"Bazen."
Hö?!
"Mutfaktan bişey isteyen var mı? "
"Özg-"
"Tamam demek ki yok."
Mutfağa gidip kendime büyük bir bardak soğuk su doldurdum. Bu konuşmanın üstüne bir bardan soğuk su iyi gider çünkü.
Suyu bitirip bardağı masaya koydum ve doğulu teyzelere özenip dizlerimi dövmeye başladım. Sonra ne yaptığımı farkedip boğazımı temizleyerek sırtımı dikleştirdim. Giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir hacı. Ne alaka bende bilmiyorum.
"Özgür ben.. Özür dilerim.."
Yıkıla yıkıla gezip dolaşalım, Ezgi'yi unut, gel barışalım!
"Sorun yok. Gel salona gidelim. Bizi bekliyorlar."
Üzgünce beni takip etti ve salona gittik. Deniz şişeyi çevirdi, ben ile Çağlar arasında durdu.
"Doğruluk mu cesaret mi?"
"Cesaret."
"Üst kat komşumuz Deli Nazife'ye git ve kocasına aşık olduğunu söyle. "
Duble hö?!
Ecem ve Çağlar pis pis sırtırken hep birlikte üst kata çıktık. Ben kapının önüne giderken onlar kapıdan görünmeyen bir yerde gülerek beni izliyordu. Derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım.
"Gimsiiin?"
Delikten baksana be kadın!
"Özgür! "
"Hangi özgür? "
Kaç tane özgür tanıyorsun sanki?
"Alt kat komşun."
Kapıyı açtı.
"Ne isteyipdurun?"
Eteginin altına giydiğin pijama altını çıkartmanı.
"Ben bişey itiraf edecektim."
"Yine ne yapıverdin?"
"Ben hasan amcaya yani eşinize aşık oldum."
"Nieğy?"
Baston mu lan o?
"Seni eşek sıpası! Dalga geçipduru bide!"
Sırtıma yediğim bastonla çığlığı basıp merdivenlere koştum. Benim geldiğimi görünce koşarak alt kata indiler.
"Gaçma gel buraya! gaçma didim sana!"
Teyze bildiğin zibidi gonzalez! Nasıl koşuyor peşimden!
Kendimi eve atıp hızla kapıyı kapattım. Denizi pişman etme zamanı, pişmaniye de olabilir tabi. Mutfakta safariye çıkıyorum, benden haber alamazsınız suçlu nutelladır!
***
Arkadaşlar birkaç saat sonra uygulamayı telefonumdan silecegim, ve sadece yb paylaşacağım zamanlar yükleyecegim. Ve paylaşıp geri silecegim. 2 dersanem var ve 1i her gün sınav yapmaya başladı ve benim artık ders çalışmaya baslamam lazım :/ inek bir öğrenci değilim ama bu sene olmak zorundayım, bölümler ne kadar sürede gelir bemde bilmiyorum. 8 bölüm falan yazdım hazır, girtikçe paylaşacağım. Gelen mesajlara ve yorumlara cevap veremezsem lütfen alınmayın, ithaf sözüm olanlara akşam bölümlerden birini ithaf edeceğim. Bu bölümü de hazır girmisken paylaşayım dedim :)
Saçma bir paragraf oldu ama değiştiremeyecek kadar usengeçim adgaf
Güzel yorumlarını hemden esirgemeyen, okuyan ve vote veren herkese sonsuz teşekkürler :) iyi ki varsınız :)
Yamam benden beklenmeyecrk derecede ciddi bir yazı oldu sanırım adgs kendimden bunu beklemezdim adgsg
Tamam gidiyorum :) kendinize iyi bakin :)