Zehra'nın kaleminden;
Artık insanları anlamaya calismaktan vazgectim. Melek ile tanisana kadar boyle bir cabam zaten hic olmamisti. O benim hayatima girdi ve bana bir ümit verdi. Insanlara bir sans vermeyi ogretti. Simdi geldigim noktaya bakiyorum ve yine basladigim noktaya geri döndügümü görüyorum. Bazı insanlar asla bir şansı haketmiyor. Onlar bu dunyadaki kötuluk, ruhu olmayan varliklar. Onlar insan gorunumunde ki mahluklar... Anlayamiyorum, bu kadar buyuk bir bencilligi aklim almiyor. Bir insana bir can vermek mumkun degilken nasil, hangi hakla o canı bu kadar basit bir sekilde alabiliyorlar. Onlar kim olduklarini zannediyorlar... Ahhh cıldıracagim... O kadin şu an karsimda olsa ben onun yaptigini gercekten yapabilirmiydim. Annemin canina kiyanlarin canini alabilirmiydim.
Elimdeki bu fotografa bakip sessizce icimi dokuyordum. O benim annem... o benim en buyuk acım... Ne cok sey birikmis icimde... Annem... guzeller guzeli bir kadinmissin. Boncuk boncuk bana bakan bu gozler keske gercekten karsimda olsaydi.. O ellerini tutabilseydim... Yasadigim her seyi unutuverirdim...
Cemsit'in sesiyle bir anda irkilmistim.
"-Ondan bana kalan bir kac fotograftan biri o elindeki. Kiymetini bil. "
"-Nasil... annemin baska fotograflari da mi var?"
"-Evet var... sonra onlari da gosteririm."
"-Ne olur simdi gosterin"
"-Bu evde degil sana kopyalarini yollarim."
"-Tamam... Ama simdi beni anneme gotür"
Benden bu sozleri beklemiyor olacakki gozlerini hic bakamadigi gozlerime kilitlemisti.
"-Sabah gotururum.."
"-Hayir ben simdi gitmek istiyorum"
O kadar net bir sekilde soylemistimki Sabahi beklemeyecegimi anlayan Cemsit, adamlarindan birini cagirip beni anneme goturmelerini emretti. Korhan ile birlikte hemen kalkip arabaya binmistik. Icim kipir kıpırdi. Ben ne yasiyordum boyle inanamiyordum. Belki annemin yuzunu goremeyecektim belki onun sıcakligini hissedemeyecektim ama onun yaninda olacaktim. Bir anneye annem diyebilmek ve o annenin gercekten benim oldugunu bilmek... o benim annem ve ben simdi ona gidiyorum. Elimdeki fotograftan gozumu alamiyordum. Artik gozlerimi kapadigimda acaba onun yuzu nasildi, ben ona benziyormuyum demeyecektim. Artik annemin ve dahi babamin yuzunu biliyordum. Bu benim açimdan inanilmasi güc bir seydi.. Bu dunyada yasayacagimi hic dusunmedigim bir gercekle yuzyuzeydim. Korhan yanimda elimi sımsıkı tutuyordu. Hic bir sey söylemiyor belliki o duygu yogunlugumu doya doya yasamami istiyordu. Bir sure sonra mezarliga gelmistik. Mezarlik bekcisiyle bizi getiren şoför bir seyler konustu ve hep birlikte mezarligin icinde yurumeye baslamistik. Etrafima bakiniyorudum. Mezar taslarinin her biri ay isiginin altinda parildiyorlardi. Belki onlarda bir anne, bir baba, bir kardes , bir cocuk bekliyorlardi. Belki her birinin bir ozlemi vardi. Belki bu dunyadan onlarin canina musallat olmus kisiler tarafindan gonderilmislerdi ... Her bir mezar tasina ayri ayri sarilip aglamak istiyordum. Uzulmeyin sizi bu dunyadan koparanlarda evet onlar da bir gun sizin yaniniza gelecek tipki annemin katili gibi... ve siz onlardan hesabinizi soracaksiniz... Bakın ben anneme gidiyorum, anneme kavusacagim o katile inat ona sarilacagim. Onu benden kopardigini saniyor ama yapamadi. Ben onu buldum... Biz kavusacagiz.!!!!.. bunlari avaz avaz bagirarak soylemek istiyordum. Derin dusuncelerimden soförün sesiyle ayrilmistim. "Iste bu mezar" diyordu. Kafami cevirip baktigimda sanki soguk bir mezar tasi degilde annemin sıcaklıgı beni karsilamisti. Meliha SELVİ... Ben zannediyordum ki onun mezarinin basina gelince donup kalirim hic bir sey soyleyemem. Ama oyle olmadi. Soför "iste bu mezar" dedigi anda susayan birinin suya kosmasi gibi kostum annemin mezarina. Sarildim topragina, onu oper gibi optum, ona sarilir gibi sarildim. Her bir parcam onun topragiyla bulansin istiyordum. Belki anne gibi kokmayacak belki anne gibi sarilmayacak bu toprak ama annemi bagrinda sakladigi gibi beni de bagrina basacak. Cok cilginca bir seydi ama topragi eşelemek anneme ulasmak istiyordum. Kemiklerine bile raziydim ben. Annem buldum seni bak!.. Biliyorum cok beklettim, cok gec kaldim... bilemedim annem. Ben seni sucladim, beni birakip gitti dedim . Bir anne bir gunluk bebegini birakiyorsa ben neden onu arayim dedim. Ozur dilerim annem... Almislar.... seni benden koparip kara topraklarin bagrina basmislar. Bilseydim gelmezmiydim. Tanidin mi beni annem. Ben senin kizin Zehran. Ama sen zaten biliyorsun degil mi? Cunku anneler cocuklarini tanir, bilir. Ben cok utaniyorum annecigim. Aramadim seni... bulmak istemedim... korktum... Ama hep icimde bir yerlerde sana kosmak ve sarilmak istedim. Kendimi susturdum... o seni birakip gitti Zehra dedim. Ama sen gitmemissin. Beni birakmamissin. Simdi dusunuyorum sen beni birakmis olsaydin bile seni gordugumde ben sana sarilirmisim . Cunku sen benim annemsin. Anne!!! ... Anne!!!!... Annemmm!!!!... Nasil guzel bir kelimeymis... Insanin annesinin olmasi, ona sarilmasi, onunla konusmasi ne guzelmis. Cık o topragin altindan hadi anne hadi!!!!... Kalk oradan, bak buradayim... ben geldim Zehran geldi!!!!... Hadi anne hadi!!!!.. Acılsin bu toprak, biraksin seni. Ne olur anne!!!!! soyle geri versin seni. Ben kizima hic sarilamadim onu hic opemedim de. Soyle ona anne biraksin seni!!!!... Ahhh annem mumkun olsaydi yapardin degil mi? Kosardin kizina. Biliyorum canim annem ne olur sen uzulme. Ben artik buradayim, hep seninleyim. Istersen ac koynunu, gel de geleyim. Koysunlar beni de senin yanina, ayiramasin kimse bir daha!!!!.............................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sessiz ÇIĞLIK (TAMAMLANDI)
Teen FictionYine sessiz akşamımda, bir sen varsın, bir de ben var inleyen yüreğimde. Yıkılan kalbime "böyle olmalıydı sevdiğim "diyordu her defasında. "Sevdiğim"kelimesine takılmış bir umutla çirpiniyordum delicesine. Neydi sebep? anlamadan kahreden yalanla...