Bölüm 24

170 36 5
                                    

  Kulaklarım isittiklerini reddediyor, kalbim yerinden cikacakmiscasina göğsümu zorluyordu. Bu acıya nasıl dayanilirdi. Korhan, karşımda biçare bir şekilde duruyor yaşlı gozlerle benden yardım diliyordu. Kendimi toparlayip konuşmaya başladım.

"-Neden,  hastamiydi nasıl olur  bu Korhan ?"

Anlatmaya mecali yok gibiydi. Olanlar ona o kadar ağır geliyordu ki ... Bir nebze kendine gelip anlatmaya başladı.

"- Dün Müge aradı... Ağlıyordu... öncesinde ne kadar çok ağladıysa  benim biricik kardesimin  sesi kısılmisti. Sordum anlatmak istemedi. Veda eder gibiydi. Yigit'i bana emanet ediyor sanki uzak bir yere gidecek gibi konusuyordu. Anlam veremedim. Ben onun hep çok mutlu olduğunu dusunmustum. Ama öyle degilmis. Benim Mügem  hiç mutlu olamamış. Ben onun abisiydim. Bunu nasıl anlayamam Zehraaa!!! nasıl kardeşimin mutsuz olduğunu goremem!!!. Kendimden nefret ediyorum. Allah beni kahretsin. Bu dünyadaki tek varligima, canima  sahip cikamadim. "

Öyle ağlıyordu ki  Korhan .. Hıçkırıklari  boğazına düğüm oluyordu adeta.

"-Ben  hala anlayamadim  Korhan ... Müge .. nasıl .. ?

"-Soyleyemiyorsun  değil mi Zehra? Nasıl öldü  diyemiyorsun. ."

"-Korhan. .. acin çok büyük biliyorum. istersen biraz dinlen öyle konuşalım. Kendine bu kadar eziyet etme... yapma  ne olur..."

"-Zehra.. o intihar etti. Hem kocasinin hemde kendinin canina kiydi. bana veda ettikten  hemen sonra... Durduramadim  onu.  Telefondan gelen silah sesiyle kalakaldim.  Hiç bir şey yapamadım ."

Böyle bir şey duymak aklımın ucundan dahi geçmemişti. Ya bir kazadir  ya bir hastalık ... başka türlüsü nasıl mümkün olabilir... Müge bunu nasıl yapabilir... Şok olmuş hiç bir şey soyleyemeden  kalakalmistim. Bir süre sonra kendimi toparlayip konuşmaya başladım.

"- Sana ne söyledi .  Neden böyle bir şey yaptı ?"

"- Kocası olacak o Şerefsiz adam yüzünden. Müge onu çok seviyordu . Ya da ben öyle olduğunu zannediyordum. -Abi daha fazla dayanamiyorum" dedi. Onu hiç böyle konuşurken duymamistim . Hep bana nasıl mutlu olduğunu anlatır dururdu. -Yigit'i sana emanet ediyorum ona kendi çocuğun gibi bakacağıni  biliyorum... gözüm arkada  kalmayacak.. bunu yaptığım için beni affet .. sen hep benden çok daha gucluydun ben bu hayatta ayakta kalmayi bu hayata tutunmayi  beceremedim..  Eğer yaşamaya devam edersem Yigit'i  kendi cehennemimde  yakmaktan  korkuyorum .  Babasi ve annesi ona kötulukten baska bir sey getirmeyecek. Kendimi bu yerde yatan ruhsuz adamdan koruyamadim ama Yigit'i koruyacağım. Mithat'ı vurdum abi!!!! hemde tam kalbinden ...  Bunu Yiğit için yaptim.  Şimdi  beni Yiğit  anlamayacak  ama sen onun yanında olduktan sonra varsın anlamasin. Abimm o sana emanet. Bunu sakin unutma. Yigit'i sakın Mithat'in ailesine verme o seninle olmali.Sana bir mektup bırakıyorum onu oku o zaman bunu neden yaptığımı  anlayacaksin  bana hak vereceksin canım abim.. - dedi . Öyle yorgun öyle bitkindi  ki... ve bir el silah sesi .. Gitti Zehra!!! abisinin gülü gitti. Bu hayatta beni yapayalniz  bıraktı. Ben ona sahip çıkamadım. Onun derdini sıkıntısını anlayamadim. Kostum.. kostum.. ama onun òlmesini  engelleyemedim. Gittiğimde ikiside kanlar içinde yatiyordu.  Mugenin Ağzı gözü kan içindeydi .Her bir yani Morarmisti.  O Şerefsiz, Müge ' yı ölesiye  dövmus. Morarmadik  yerini bırakmamis. Ben bunu nasıl farkedemedim Zehra... "

Korhan'i sakinlestirmek  mümkün değildi.  Anlattıkca adeta yaşıyor, acısı tazeleniyordu.

"- Peki cenazesi ne zaman kalkacak. Biliyorsun tek yakını sensin o şimdi nerede ?"

"-Otopsi için aldilar bugün öğleyin cenazesini  verecekler.  Ama buna kalbim nasıl dayanacak bilmiyorum "

"Korhan .. hadi kalk toparla kendini. kardeşini yalnız bırakmaman lazım . Bir an önce onu huzura kavusturmalisin. Anlıyorsun beni değil mi? "

sessiz ÇIĞLIK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin