Bölüm 19

182 48 1
                                    

Korhan ' ın dairesinin önüne geldiğimizde içimde garip bir korku hissetmistim. Güzel şeyler beni hep korkutmustur.  Sonunun kötü olmasından hayal kırıklığına ugramaktandir  korkum... Kalbim o kadar kırıklıklarla  dolu ki bir tanesini daha  kaldiramayacagimdandir korkum...
Bu düşüncelerle kapıyi tıklattik ve Korhan hiç bekletmeden açıverdi. Burası Nur'un evine göre daha sade dizayn edilmiş, yoğun olarak ise mavi ve tonları kullanılmıştı. Zaten giyimi de çok renkli olan birisi değildi Korhan. Bu özelliğini evine de yansıtmisti. Salonda biraz daha ilerledigimizde  pencere kenarındaki üzeri yemeklerle donanmış masayi  farkettim.Evi incelemeye o kadar dalmışim  ki Korhan'in bana seslendigini  çok sonra farkettim...

"-Zehra.. çok mu begendin evimi bayagi  bir daldin"

"-Evet çok güzel bir evin var ve yemeklerde çok güzel görünüyor bunca şeyi gerçekten sen mi yaptın ?"

"-Ne o.. şüphe mi duydun doktorlugum  kadar aşciligim da iyidir çok sanslisin"

Bu sözleri karşısında çok utanmistim. Nur ise uzaktan uzaktan bizi izliyor ve benim yüzümün  kizarmasi  onu gulumsetiyordu. Beni kurtarmak adına olsa gerek söz arasına girdi...

"-Hadi ama  ben çok acıktım ve hocamın ellerinden yemek yiyeceğim bunu daha fazla bekletemem  hem kurt gibi acıktım. Bu şehir benim nedense hep iştahımi  aciyor"😊

Onun böyle mutlu olması beni de mutlu ediyordu. Gerçekten bu sehir ona iyi geliyordu. Böyle devam ederse en yakın zamanda yaşadığı acıları unutacakti. Hep beraber sofraya geçtik. Masada yok yoktu..

"-Kızlar ne sevdiğinizi bilemedigim  için aklıma gelen her şeyi yapmaya çalıştım. "(Korhan'in hazırladığı masa medyada)

" Hepsi de çok güzel görünüyor hocam gerçekten de Zehra cok şanslı.  Aramızda kalsın o yumurta bıle  kiramiyor"😊

"-Nur, aşk olsun..."

"-Doğru değil mi Zehracigim. Bak yeni komşumuz hazır böyle hamaratken arada gel biraz ders al."😉

Anlaşılan bu masada güzel bir yemek yiyemeyecektim. Nur'un keyfi yerine gelmişti ama beni utandirmaktan  da geri durmuyordu. Yemegimizi  bitirdikten sonra hep beraber sofrayi toparladık.Korhan'in söylemek istediği bir şey vardı bu her halinden  belliydi ama sanki soyleyemiyordu ve beklediğim gibi konuşmaya başladı.

"- Kızlar sizinle konuşmak istediğim bir konu var isterseniz salona geçelim oturup konusalim"

Neydi onun bu kadar konuşmaktan cekindigi  şey... Salona geçip konuya girmesini  bekledik...

"-Oncelikle bu soyleyeceklerimi  kesinlikle yanlış yorumlamanizi  istemiyorum. Nur'cum  bu konu biraz canını sikacak  ama ben uzerime  düşeni yapmak zorundayım..."

Biraz suskunluktan sonra konuşmasına devam etti..

"- Konu Savaş'la ilgili..."

Savaş kelimesini duyar duymaz ikimizinde yüzü düşmüştü. Nur Korhan'in sözlerini kesti.

"-Hocam ben Savaş hakkında konuşmak istemiyorum. Onun hakkında tek dusundugum şey o pisligin cezasını çekecek olmasi..."

"-Biliyorum canım hepimizin isteği bu yönde. . Ama hatırlarsın Savaş'ın babası Ahmet Bey'i...  O gün İstanbul'a gittiğimizde tanismistik. Olanlar onu ve ailesini ziyadesiyle uzmuş. Seninle konusmak istiyor ve bu yüzden beni aracı koydu. Çok uğraşsam  da israrlarina dayanamadım.  Ben sana kesinlikle şunu yap ya da bunu yap demiyorum asla da demem. Üzerime  düşeni yaptım bir babanin isteğini sana ilettim. Bundan sonra karar senin"

sessiz ÇIĞLIK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin