12.Bölüm - Son (Final Bölümü - 2)

1.6K 129 31
                                    

Taksi beni evimin köşesinde bıraktığında içimde hissettiğim huzursuzluk iki katına çıkmıştı. Birilerinin beni izlediğini falan düşünmüyordum ama bu işin sonunun iyi görünmediği belliydi. Sol elim her an telefonuma uzanabileyim diye çantamı sıkı sıkı kavramıştı. Bir an önce eve gidip Tom'u aramak, bu gece gelip beni almasını ve bir süreliğine buralardan uzaklaşmamız gerektiğini söylemek istiyordum. 

Eve girdiğimde çantamı her zamanki yerine astım ama telefonumu çıkarıp yanıma almayı ihmal etmedim. Mary bu saatlerde evde olmazdı, büyük ihtimalle yakın bir zamanda eve gelip yiyecek bir şeyler almıştı ki ev yemek kokuyordu. Biraz tuhafıma gitti çünkü Mary Ed'in kafesinin yemeklerini çok severdi ve genelde oradan alırdı yiyeceklerini.

Gidip mutfağı kontrol etmek istedim. Aklımdan bin tane senaryo geçiyordu. Kat eve gizlice sızıp beni beklemeye başlamıştı. Ben uzun bir süre gelmeyince de acıkıp yemek yemek istemişti belki. Şimdi de bir yerlerden üstüme atlamak üzere evin içinde bir yerlerde gizleniyordu büyük ihtimalle. Kafamda bu teoriler uçuşurken kendi kendime paniğe kapılmamı önlemek için evin tamamını dolaştım. Bakılmadık dolap içi ve yatak altı bırakmadım. Gidip kapıyı bir defa daha kontrol ettim. Evde benden başka kimse yoktu. 

İçimden bir ses evde yalnız kalmamın akıllıca olmadığını söylüyordu. Dükkana gidebilirdim evet ama orada da savunmasız ve oldukça ortada olacağım belliydi. Bana ihtiyaçları yoktu ve onları da tehlikeye atmak istemiyordum. Tom'u aramak istedim ama telefonuna cevap vermedi. Büyük ihtimalle çekim devam ediyordu. Luke'da cevap vermemişti ama bu paniğe kapılmam için yeterli değildi. Tom'un telefonu çekimler sırasında Luke'da dururdu ve genelde ilk aramamda açılırdı. Luke'un telefonunu aradığımda hemen açıldı.

''Selam Luke, çekimler nasıl gidiyor?''

''Selam, bir saat kadar önce bitirdik. Ben buralardayım hala ama Tom çıktı. Sanırım sana geliyordur.''

Tom çıktı dediğinde midem zıplayıvermişti sanki.

''Senden önce onu aradım ama cevap vermedi. Araba mı kullanıyor acaba?''

''Kullanamaz çünkü arabasını bana bıraktı, taksiye bindirdim onu. Sana bir sürprizi var sanırım. Beni daha fazla konuşturma.''

Luke'un sözleri beni biraz rahatlatmıştı. Telefonu kapatıp tekrar Tom'u çevirdim ama telefonu açılmadı. Sesini duyana kadar içim rahat etmeyecekti.

Aradan bir saat kadar geçmişti. Ben bu arada Tom'un telefonuna ellinci cevapsız çağrımı bırakmış olmalıydım. Kapı çaldığında kalbim çarpmaya başladı. Heyecanla yerimden kalkıp kapıya sessiz adımlarla yaklaştım. Gözetleme deliğinden baktığımda görmeyi beklediğim kişi kesinlikle elinde bıçağıyla Kat olmalıydı ama değildi. Daha doğrusu Kat'ti ama elinde bıçağı yoktu ve yanında Tom vardı.

Karmaşık duygular ve şaşkınlık içinde kapıyı açtım. Tom biraz tedirgin bir şekilde beni yanağımdan öptü. Kat içeri girdiğinde gözünü bana dikmişti ama hiç de düşmanca bakmıyordu. Gayet normal görünüyordu. 

''Kat'in sana söylemek istedikleri var Eylül. Benimde var aslında. İçeri geçelim mi?''

Onları salona aldım ve mutfağa gidip üç bardak soğuk elma suyu doldurdum. Salona döndüğümde Kat tekli koltuğun birinde Tom'da diğerinde oturuyordu. Ben mecburen ikili koltuğa oturdum. Tom yerinden kalkıp yanıma oturdu. Oturmakla da kalmayıp ellerimi ellerinin arasına aldı. Tam olarak bana dönük oturuyordu ve ona bakmaktan başka yapacak bir şeyim yoktu.

''Sana söylemek istediklerimi burada Kat'in önünde söylemek istedim. Aklında en ufak bir şey kalsın istemiyorum. Herhangi bir şüphe kırıntısı ya da ne bileyim , bir acaba. Hiç bir şey istemiyorum. Evet bizim aramızda bir şeyler geçti. Ama seninle bu kadar ciddi olabileceğimizi bilmiyordum. Söylemek istediğim... Bu kadar ciddi olabileceğin benim için... Saçmalıyorum galiba.''

Notting Hill (Tom Hiddleston FanFiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin