22. BÖLÜM: "AİT"

18K 933 180
                                    

"çok şirin." dedi erez cloud'u okşamaya devam ederken. koltuğun sırtındaki minderleri çekip genişletmiştik ve uzanmıştık birlikte. ortamızdaki boşluğu da cloud'a ayırmayı ihmal etmemiştik tabii ki.

"seni sevdi."

dirseğimi koltuğa dayayıp başımı koluma yaslamış bir vaziyette hayatımdaki iki değerli şeyin aralarında bağ kurmaya çalışmalarını izliyordum. sanırım uzun zamandır geçirdiğim en güzel geceydi.

bir süre sonra cloud uyuyakaldı ve biz havadan sudan sohbet etmeye başladık. konuşma okula kaydığı an erez konuyu değiştiriyor ve dimitri gibi can sıkıcı öğeler hakkında konuşmamıza engel oluyordu.

"aslında sana bir şey sormalıyım." dedim birdenbire. erez göğsümde yatan başını kaldırıp yüzüme baktı.

"sor."

"birazcık telefonunu karıştırmış olabilirim. kötü bir niyetim yoktu sadece araba da açtığın coverı kimin söylediğine bakmak istemiştim."

erez yattığı yerde doğrulduğunda telaşlıydı. bozulan suratını bana çevirip tek kaşını kaldırdı.

"ve?" diye sordu tereddütlü bir ses tonuyla.

"ve tumblrın açık kalmış."

"ah hayır!" diye feryat edip yüzünü kapatmak için koltuğa gömdüğünde deve kuşuna benziyordu ve ben kahkaha atmamak için kendimi çok zor tuttum.

"farklı fantezilerinin olduğunu bilmiyordum." dedim ve ben de oturup arka kısma yaslandım.

başını yavaşça kaldırdığında daha sakindi. sanki eee nolmuş ben bir yetişkinim moduna geçmişti ve bu beni daha çok eğlendirdi.

"hazırlıkta okurken bir ev arkadaşım vardı ve bu tarz bdsm olaylarına karşı ilgiliydi." diye açıkladı rahat görünmeye çalışarak.

"biz başlarda öylesine takılıyorduk ama sonra kendimi bir role playin içinde buldum. isteklerimi ölçüp tarttığımda bundan rahatsız olmadığımı fark ettim. aksine kısa süre de ayak uydurdum ve hoşuma gitti. kısa süreli bir şeydi ama yine de eğlendim."

"ne kadar kısa bir süre?" diye sorduğumda sesimin ciddileşmiş olduğunu fark ettim. artık pek eğlenmiyordum.

"dokuz ay. sonrasında turgay memleketine gitti ve sene başında da oradaki bir üniversiteye geçiş yaptı. annesi hastaydı onunla ilgilenmesi gerekiyordu."

yavaşça başımı salladım. dokuz ay böyle bir şey için kısa bir süre değildi bence. alışmış olmalıydı.

"peki sonra hayatının normal seyrine nasıl geri döndün? tekrar itaatkar olmak istemedin mi?"

"açıkçası zor oldu. biraz aciz hissediyordum ve kendi işimi kendim yapamazmışım gibi geliyordu başlarda. ama zaten role playin içindeyken de okula devam ettiğim için uzun sürmedi bu bocalamam. ve evet bir dominanta ihtiyacım vardı hatta bu tarz insanların birbirini bulması için açılan bir sosyal medyaya bile kaydoldum ama sonra sevmediğim, güvenmediğim biriyle böyle bir işe girişemeyeceğimi fark ettim. turgay'dan sonra hiç ciddi ilişkim de olmadı zaten." diye tane tane açıkladı dürüstçe. kafamda hiçbir soru işaretinin kalmamasını istiyordu sanki.

"anladım." dedim çenemi kaşırken.

"ve bir yanlış anlaşılma olmasın diye söylemek istiyorum ki senden asla bu tarz bir şey beklemiyorum."

bakışlarını kaçırdığında ben de ellerime bakmaya başladım. bir süre öylece oturduk.

fotoğrafları düşündüm. erez'in o pembe ve dantelli şeylerin içinde ne kadar güzel göründüğünü.

EFLA | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin