14

1.1K 83 2
                                    

Jimin

Önümde oturan Taehyung'un kafasına geçirdim.

"Bileğimi hissetmiyorum. "

Direğini sıraya koyup bedenini yarım döndü.

"Özür dilerim. Sinirliydim. "

"Ne olduğunu bilmiyorum bile. "

Hoca kızdı. Sürtük karı bir bok anlatamıyor.

"Boşver."

Omuz silktim.Kuru dudağını ıslatıp önüne döndü.

Hoseok konuştu.

"Döverim lan bu malı. O dil ne pezevenk. "

Benim duyabileceğim bir şekilde konuştu.

"Boşver Hoseok. "

Hoca bir kere daha kızıp Taehyung ve benim sınıftan çıkmamı istemişti.

Aramın iyi olmadığı Tanrı'ya söylendim.

"Bune Tanrı aşkına?! "

Taehyung duvara yaslanıp telefonunu aldı.

"Boşver aptalın teki. "

Telefonla ilgilenmeye devam etti.
"Senin suçun. "

Küçük çocuk gibi dudağımı  büzüp kollarımı bağladım. Karşısında duruyordum.

Gözleri beni buldu.

"Çocuk musun Jimin? "

Omuz silktim.

"Benim suçum değildi senin suçundu sen konuşturdun. "

Dalgamı geçiyorsun bakışı atıyordu.

"Taehyung bileğim hâlâ acıyor. Seni müdüre şikayet edebilirim. "

Parmak uçlarıma kalkıp ona biraz yaklaştım. Telefonunu cebine koydu. İşaret parmağını omzuma koyup ittirdi.

"Senin şikayetini umursamazlar."

"Öyle mi diyorsun?Deneyelim. "

Merdivenlere ilerleyecekken bileğimden tuttu. Canım acıdığı için istemsizce inledim.

"Ah! "

Bileğimi bıraktı.

"Özür dilerim!Özür dilerim!Revire gidelim. "

Bu sefer elimden tuttu.Bir kaç kez adım atıp ne yaptığını anladı.

Elini çekecekken izin vermeyip elini sıktım. Anlamsızca hoşuma gitmişti.

Sevgilileri hep kıskanırdım. El ele tutuşma, sevgileri, öpüşmeleri... Gerçek aşkı tatmamıştım.Olduğum ilişkiler ya gecelikti ya da sevgisiz olurdu. Bunlarda uzun sürmezdi.

Bu durum yüzünden  kuzarmıştım. Başım eğikti.

Umursamayıp ellerimiz birleşik bir şekilde revire gelmiştik.

Sonunda elimi bırakmak zorunda kalıp,oturup havada olan ayaklarımı salladım.

Taehyung görevli çağırmaya gitmişti.

Elim buz gibiydi bıraktığından beri. Kızarıklığımı gidermek için binbir şekle girmeme rağmen hiç
bir bok olmamıştı.

Taehyung ve görevli girdi. Görevli diyordum çünkü bir bok yapamadığından emindim.

"Ne oldu bileğine? "

Tam konuşacakken Taehyung atladı.

"Çekilmiş. Hissetmiyormuş. "

Korktuğu için atlamıştı. Bu haline güldüm.

Hemşire kılıklı krem verip işi olduğunu söyleyip gitti.

"Söyleyeceğim diye korkuyorsun."

Gözleri benimkiler buluşmuyordu. Bu moralimi bozsada belli etmedim.

"Korkmuyorum. Sadece sorun olmasını istemiyorum. "

"Korkuyorsun işte. "

Omuz silktim.

Birbirimize çok omuz silkiyorduk.

Konuştum.

"Peki."

"Peki."

"Peki deme. "

"Neden? "

"Bu kelimeyi sevgililer daha fazla kullanıyor. Sinir bozucu. "

"Sevgilin olmadımı? "

"Sevgilin mi var?"

Onu bir kaç kere Bo Ra diye bir kızla görmüştüm.Yakınlardı. Sorumu tekrarladım.

"Bo Ra ile sevgili misin? "

Omuz silkme sırası ondaydı.

"Soru sordum. "

"Sevgili olduğumuzu söylesem ne yapacaksın? "

Gözlerimi hâlâ salladığım ayaklarıma indirdim.

"Hiçbir şey. "

"Kardeşim.Sevgili olarak görüyorum onu. "

Kardeşini seviyor olmalıydı. Benim kardeşim doğmadan ölmüştü.

Kremi alıp sürmek için yanıma oturdu.

"Benim kardeşim doğmadan öldü. "

Gözleri benim minik gözlerimi bulmuştu sonunda.

"Ö-özür dilerim. "

"Dileme senin sorunun değil. "

Susmuştuk. Az önce yaramaz ben susmuş ve uslu olmuştum. Kremi konuşmadan sürmüştü. Sürdükten sonra zil çalmıştı.

Alteration/Yoonkook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin