Keyifli okumalar :)
Para Avcısı ~ 5.Bölüm
Karşımda ki kız dalga geçer gibi söylediği isimden sonra sınıftan çıkıp gitti. Ben ise yerimden kalkamıyordum. Ne yapacaktım ki? Karşısına geçtiğimde ben mi ondan hesap soracaktım yoksa o mu? Sormaya hakkı var mıydı? Kolejden kimseye haber vermeden ayrılmıştım. Bunun için buraya kadar gelmiş olamazdı herhalde.
Hande ve Emir'in bakışlarını direk üstümde hissederken yerimden yavaşça kalktım. Bacaklarım titriyordu ve biri kalbimi eliyle sıkıyormuş gibi hissediyordum. Bunlar önceden Ulaş'ı gördüğümde hissettiğim heyecandan dolayı olurdu. Şimdi ise onun o iğrenç suratını göreceğim için oluyordu.
Koridorda ilerlerken iki elimlede eteğimi avuçlamıştım. Ter içinde kalmışlardı avuç içlerim. Karşıdan bana doğru gelen Doğu beni fark edince yanımda durup beni lafa tuttu. Canıma minnetti aslında. Ulaş ile karşı karşıya gelmeyi gerçekten de istemiyordum.
"Nereye, Feri?" diye sorduğunda içimden kahkaha attım.
En zor zamanımda beni terk eden eski sevgilim gelmişte, ona bir selam vereceğim diyemedim.
"B-bahçeye..." diye mırıldandıktan sonra sorularını umursamayıp bahçeye çıktım.
Oradaydı işte. Hayal falan değildi.
Zar zor attığım adımlarla yanına gittim. Yüzünde bir zamanlar onu sevmemde büyük etken olan harika gülüşü vardı. Eskiden heyecandan elimi ayağımı titreten bu gülüş artık hiçbir şey ifade etmiyordu benim için. O gülüş ve bakışlar başka kızları tav edebilirdi ancak.
Güçlü çıkması için dua ettiğim sesimle "Burada ne işin?" dedim. Yüzünde anlıkta olsa bir kırgınlık geçti. Ama umursamadım. O beni fazlasıyla kırmıştı şimdi onun kırılmasıyla ilgilenmiyordum.
"Beni böyle mi karşılıyorsun? Hem de ben senin için buraya gelmişken!" derken etrafına tiksinen bakışlar atıyordu. Belki ben buna gücenmiyordum ancak arkamda Hande vardı. Bunları duyuyordu ve eminim ki üstüne alınmıştı. Onu üzdüğünü bilmek Ulaş'a karşı daha da nefret dolmama sebep oldu.
Sinirden kaşlarımı çattım."Ne bekliyordun ki? Boynuna atlayacağımı falan mı? Bana yaptığından sonra bunu gerçekten düşündün mü?" diye sinirle konuştum. "Hem sen burada ki insanların tırnağı bile olamazsın!"
Onunda kaşları çatıldı. "Kelimelerine dikkat et"
Histerik bir kahkaha attım."Bir an gerçekten özür dilemeye geldiğini düşündüm. Beni yine yanılttın. Bravo! Şimdi defol git buradan ve bir daha sakın gelme."
Arkamı dönüp okul binasına bir iki adım attığımda kolumdan tutup kendine çevirmeye çalıştı beni. Ona doğru dönerken bir saniyeliğine de olsa Emir ile göz göze geldim. Gözleri kararmıştı. Gözü bir kolumdaki elde bir de Ulaş'ın yüzü arasında gidip geliyordu. Kendini zor tutuyor olmalıydı. Ama niye? Neye sinirlenmişti?
Aklımı Emirden uzaklaştırıp aylardır yapmak istedigim seyi yapıp, Ulaş'ın suratına osmanlı tokatını yapıştırdım.
Hak ettin seni zengin piçi!!
Hande ürkek adımlarla yanıma gelip, "Her sey yolunda mı?" dedi. Ulaş yana doğru düşen kafasını kaldırıp burnundan soluyarak bana baktı.
Gözlerim Ulaşın üstündeyken Handeye cevap verdim." Önemli bir şey yok. Arkadaşta gidiyordu şimdi. Dimi Ulaş?"
Sinirle bana bakarak, "Evet ama bil ki bu burda kalmaz. Bu tokatın hesabını vereceksin." dedi ve son model arabasına binip gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Para Avcısı 1
ChickLitAnnesini mutlu etmek için girdiği yolda ömür boyu yakasına yapışacak bir lakap alacağını nereden bilebilirdi ki? Ya da aşık olacağını? Emir'in karşısına çıkan Feriha, tüm dengeleri değiştirdi. Para Avcısı'nı alt etmek isteyenler için güçlü bir koz...