6. BOLUM

1K 32 1
                                    

PARA AVCISI ♣ 6.BOLUM

Elimdeki pamuğu fazla bastırmış olmalıyım ki yüzünü buruşturdu. Hafif bir yara da olsa mikrop kapmaması için ilaç sürüyordum.Bir yandan da onu yakından inceliyordum. Yüzünde kusurlu tek bir nokta bile yoktu. Bu doğal halimi yoksa bakımlı halimi diye düşüncelere daldığımda gülmeden edemedim. Emir ve bakım? Gülüşümü bastırmak in dudaklarımı ısırdığımda bakışları bana döndü. Gözleri gülen gözlerim ve dudaklarım arasında gidip gelirken sonunda kararan bakışlarını gözlerime çevirdi.

"Neye gülüyorsun, sen?" diye huysuzca mırıldandı. Omuz silkip kafamı salladım. Eğer düşüncelerimi dile getirseydim beni öldürmek isterdi. Yarasını hemen hemen temizlediğimde elinde kahvesiyle Koray içeri girdi ve yanımıza gelip sandalyelerden birine yerleşti.

"Abi çocuğu tanınmayacak hala getirdin. Neyin sinirini çıkardın o kadar? Neye sinirlendin?" dediğinde Emir olduğu yerde dikleşti.

Kafamı umutla Emire çevirdim. Nedeninin benim için olduğunu düşünüyordum. Yani bana laf atınca bir anda ayaklanmıştı. Başka bir neden olacağını sanmıyordum.

Hafif boğazını temizleyip , bana bakarak "Nedeni bende kalsın." dedi fısıldadı. Ancak ben anlamıştım. Gözleri bana senin için yaptım diye bağırıyordu resmen. İçim sıcacık olurken ona gülümsedim. Gülümseme sebebimim Emir olması ise benim için çok başka bir şeydi.

Koray sırıtarak , bana göz kırptı ve kendi masalarına gitti. Bende yaraya yara bandı yapıştırıp , çöpleri çöpe attım. Tekrar ona döndüğümde dikkatle beni izliyordu. Ürperdim. Fazla derin bakıyordu. Bu ilkte değildi. Birçok defa bana böyle bakarken yakalıyordum onu. Manasını ise bir türlü anlamıyordum.

Bir iki defa yutkunup zar zor, "Neden bana öyle bakıyorsun?" dedim.

Cevap vermedi. Kolunu oturduğum sandalyenin arkasına atıp , yaklaştı. Fazla yakın duruyorduk ve her geçen saniye daha da yaklaşıyordu. Yutkundum. Sanırım öpecekti. Beynim her zamanki gibi uzaklaş desede dinlemedim ve yaklaşmasına izin verdim. Nefesini dudaklarımın üstünde hissettiğimde gözlerimi yumdum ve beni öpmesini bekledim. Ancak o nefesini dudaklarımın üstünden uzaklaştırıp dudaklarını boynuma bastırdı. Oturduğum yerde tepeden tırnağa titrerken gözlerim kocaman olmuştu. Ne yapıyordu o boynumda? Neden hala çekmiyordu kafasını? Öptün işte çeksene nefesini ordan! Burada kalp çarpıntısından öleceğim. Elimi kararsızlıkla yanağına koyduğumda kafasını çekmeyi akıl etti sonunda. Gözlerine sorarcasına bakarken derin bir nefes çekti.

Elim hala yanağındayken, "Farkında değildim." diye fısıldadı.

Derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Büyük ihtimal kızarmıştım. Daha normalini hayal edemiyordum. Bir erkek olarak dudağımdan öpecekken bir anda kendini boynuma gömmüştü bir de üstüne farkında olmadığını söylüyordu. Ah, bu adam bana kafayı yedirecekti!

Sinirle ayaklandım ve, "Bir şeyi de bilerek yapsan keşke!" derken bir göndermede beni ilk öpüşüneydi. O zaman da hapşırmamam için ne yaptığını fark etmeden beni öpmüştü. Durmadan bahaneler mi üretiyordu yoksa gerçekten farkında değil miydi, bilmiyordum. Sesim hesapladığımdan daha yüksek çıkmıştı. O ise sakince ayaga kalkıp yanıma geldi. Yüzünü görebilmek için kafamı arkaya attım. Utansamda bazen baya cesaretli olabiliyorum. Ama her zamanki gibi tedirgin yanım baskın.

"Niye bu kadar tedirginsin? Yüzüme bakarken neden utanıyorsun?" diye sordu. "Neden yaptıklarıma izin verip sonra sanki zorla yapmışım gibi sinirleniyorsun?"

Buyur bakalım! Ne diyecektim? Pardon canım senin çekimine girince çıkamıyorum mu? Ah, lanet olsun!

"Sen... Sen bana karşı dengesiz davranıyorsun!" diye mırıldandım yüzü hariç her yere bakarken. "Sana nasıl davranmam gerektiğini kestiremiyorum."

Para Avcısı 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin