7.Bölüm "KÜSTÜ"

2.5K 131 39
                                    

Sınavlarınız nasıl geçti?

- Benimkiler idare eder gibi şahsen osdasdşdk

- İyi okumalar dilerim, yıldıza basmayı unutmayalım! -

▌▌▌▌▌▌

"Yaa Hasibe... Başıma böyle şeyler geldi. Sakın bana acıma! Acıyan insanlardan da, hayvanlardan da nefret ederim! Ne? Ne bakıyorsunuz öyle? Osman'cığım sen neden kıskandın ki şimdi Hasibe'yi? Ben sana da anlatıyorum ya olanları! Yıldız sen de bir sus be! Geldiğimden beri tıs tıs tıs! İnsan biraz misafirperver olur! Nerede? Komşuluk ölmüş azizim!" Koluma dolanan Hasibe'nin başını okşarken kısık sesle konuştum.

"Yılanın başını ufakken ez derler... Siz iyice büyümüşsünüz ama... Ezilmezde başınız." Derin bir nefes alıp beklemeye devam ettim. Geldiğimden beri yılanlarla konuşuyordum.

Evet, cevap vermiyorlardı ama en azından sokmuyorlardı da. Bu iyiye işaretti bence. Zira ben artık dost olduğumuzu düşünüyordum. 

"Değil mi Osman? Kankiyiz biz senle?" Osman'ın cevabı uzun bir 'tıs' sesi olurken gülümseyip kafamı salladım.

"Evet diyorsun herhalde. Güzel güzel. Dost olmak iyidir." Deyip koluma dolanan Hasibe'yi kolumdan çözüp ayağa kalktım.

"Eh bana müsaade o zaman. Gelirim ben bir ara yanınıza... Geçirmenize gerek yok, ben yolu biliyorum." Benim sözlerime karşın yılanların cevabı 'tıs' sesi olurken omuz silkip onların bulunduğu alandan çıktım. 

Biraz çabalamam gerekmişti ama sonunda çıkabilmiştim. Bunu neden daha önce yapmadım bilmiyorum ama şimdi bunu düşünmekle kendimi yoramam.

Hatice'ye değil, neticeye bakacasın demişler sonuçta.

"İşte bu kadar! Şimdi, ben gideyim de çok sevgili patronunuzu bulup ağzına sıçayım! Ne demek beni sizlerle dolu olan odaya atmak! Hıh!" Durmuş bana bakan yılanlara kibirle bakıp odadan çıktım.

Çıkamadım...

Kapı kilitli...

"Koral?! Akif?! Gazal?! Erim?! Lanet insanlar neredesiniz?! Lan! Açın oğlum kapıyı! Kime diyorum! Alo! Açsanıza lan!" Arkamdan sürtünme sesi geldiğinde bağırmayı kestim. Gözlerim korkuyla kırpışırken titrek bir nefes alıp besmele çektim.

Fazla bağırmıştım... Osman, Hasibe, Yıldız ve daha isim koymadığım bir sürü yılanı kendime çekmiştim sanırım.

O kadar saat onlarla burada kalmıştım, bir dakika içinde de unutmuştum. Gerçekten mükemmelikte yeni bir boyutum ben.

"Allah'ın belası Gazal! Lan şu kapıyı açtır gerizekalı! Başka bir bok olsa açtırırsın... Öldüreceğim lan hepinizi!" Fısıldayarak konuşurken bu seste kimsenin duymayacağını bildiğim için konuşmaya devam etmeden arkamı dönüp olanlara baktım.

Bakmaz olaydım...

Şimdi tüm yılanlar birbirine karışmıştı... Bunlardan hangisi Hasibe, Osman ve Yıldız'dı bilmiyordum... Bilsem ne olacaktı ki sanki? 'Benim burada bir tanıdık var' deyince bir şey yapmayacaklar mıydı? Yapacaklardı! Belki de o tanıdıklar bile beni yiyecekti. 

"Sizinde Allah belanızı versin öyle bir şey yaparsanız! Ben size dost dedim kahpe yılanlar!" Allah'ım sen bu kulunu kendisinden daha iyi tanıyorsun... Asla kötü şeyler yapmaz, perşembe günü soğan sarımsaktan kaçınır, dinine düşkündür bu kulun... Sen onu bu kavim yaratıklardan koru yarabbim! 

BENİMSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin