NEDENLER ORTADA MI?

22 2 0
                                    

               Bulutlar heryerde geziniyor New York çok sisliydi bugün.Arabaların sis farları açık ışık hüzmeleri bulutların içinde süzülüyordu.Lionel duştan çıkmış buhar olmuş aynayı eliyle silerek traş oluyordu.Kapının sesini duyunca suratını silip kapıya doğru gitti.

-Evet yine ne var?

Ona hayran olan komşusu gelmişti yine.

-Şey lionel bişeyler yaptımda sana getirdim acıkmıssındır belki.

-Neden?Hadi git.

Dedi sinirli bir şekilde.Kız bozulmuştu gözleri dolarak evine doğru koşarak gitti.

Lionel kıyafetlerini giyip evden çıktı.

Jack elini arabanın camından dışarı çıkarmış kilit trafikte dur kalk yapıp duruyordu.Radyoda çalan klasik müzik onu çok rahatlatıyordu.O kadar çok rahatlıyordu ki ,Ellerini ve gözlerini bir sağa bir sola doğru sallayıp duruyordu.Evet bir rock sarkışı değildi belki ama klasik müzik ona bunları yaptırıyordu.Seviyordu polis olmayıda rozetinin olmasınıda tüm büronun ona saygı göstermesinide bırakmak istemiyordu mesleğini ama Kendy'i çok seviyordu onu üzmek istemiyordu.O yeterince yıpranmıştı zaten son olanları aklına getirdi.Hiddetlenerek siyah kapşonlunun şuan tam da burada yanında olmasını istiyordu.Jack'in kafası direksiyona sertçe çarptı alnı kanayamaya başladı.Arkadan çarpan adam Jack'in suçlu olduğunu düşünüyordu.Jack birden arabadan inip üstüne doğru bağırarak koşan adamın üzerine doğru yüremeye başladı.Cüzdanını çıkarıp polis rozetini eline aldı.Ancak Jack kimliğini gösteterek sorun çözen adamlardan değildi konu özel hayatı ise hiç değildi.Adam üstüne doğru koşuyor Jack'e hakaret etmeye devam ediyordu.Jack rozetinin sivri tarafıyla adamın alnına sertçe vurdu.

-Bak şimdi aynı iz ikimizde de var.Bence adil olan bu.

-Polis çağırıcam.

Jack tebessüm ederek gökyüzüne baktı ve kafasını salladı.

Madison asansöre binip kat 2 ye bastı.Asansörün kapası kapanırken biri elini araya koydu.Madison Lionelin eli olduğunu hemen anladı.Lionelin elleri çok güzel ve narindi.Erkek eli gibi değildi sanki hergün gratisten alınmış yumuşatıcı losyon kullanır gibi.Bakımlı bir bayan eli gibiydi.Tırnakları yarım ay gibi küçük bir çocuğun eli gibiydi.Madison ve Lionel birbirlerine bakmadan yere bakıyorlardı.Madison Lioneli düşünüyor Lionel ise hiç birşey düşünmüyordu.Asonsörün kapısı açıldı ve her ikiside ayrı yerlere doğru dağılmaya başladı.

Siyah kapşonlu adam yine kabus görüyordu.Yine kan ter içinde kalmıştı.Ayak parmaklarını sıkıyordu kasıkları,sırtı,suratı çok ağırıyordu.Bir kadın vardı yanımda sadece gülüyordu.O da yalvırıyordu.Kadın gülüp,

-Piç,piçler acı çekmeye mahkumdur.

-Lüfen rahibe inandığımız Tanrı aşkına lütfen.

-Tanrı senin gibileri sevmez piç.

-Lütfen rahibe lütfen.

-Yalvar belki affederim seni.

-Yalvarırım rahibe Lütfen yapma.

-Kölem olduğunu söyle bana.

-Ben senin kölenim.

-Başka ne öğrettim sana ben.

-Ben senin kölenim biz senin köleniz...

Rahibe kadın çocuğun omzuna saplanmış Haç'ı çekti.Çocuğun çığlıkları ve rahibenin kahkaları kilisenin içinde yankı yapıyor.Ses dalgaları mesihin suratına çarpıyordu.

TravmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin